'Hüzünle ayrıldığımız Yemen'e gururla döndük'

'Hüzünle ayrıldığımız Yemen'e gururla döndük'

GÜNDEM Haberleri

Türkiye, 1918 yılında Osmanlı'dan ayrılan Yemen'de 70 yıl sonra elçilik açtı.

Yemen denilince ilk olarak aklımıza hüzünlü Yemen Türküleri gelir...1918 yılında Osmanlı'dan bağımsızlığını kazanan Yemen'de, 1988'de büyükelçilik açmışız. Yani "giden gelmiyor" türküsü derlediğimiz Yemen'e tam 70 yıl aradan sonra dönmüşüz.
Bizleri başkent Sana'daki elçilik rezidansında ağırlayan Yemen Büyükelçimiz Fazlı Çorman, hâlâ Osmanlı izlerini taşıyan ülkedeki değişimi anlattı.
Yaklaşık 400 yıl (1517-1918) Osmanlı hakimiyetinde kalan Yemen'de yaklaşık 300 bin kaybımız olduğunu söyleyen Çorman, "Bu kadar büyük kaybı açıklayacak derecede ciddi savaş olmamış. Aslında Yemen'e gidip dönemeyenlerin bir kısmı burada şehit olurken, büyük bir bölümü de çeşitli sebeplerle dönememiş. Bana göre, en azından 200 bini geride kalmış. Türkülerde de geçiyor ya 'Giden gelmiyor acep nedendir?' diye. Bazıları burada yeni bir hayat kurmuş. Örneğin muhafazakâr subaylar, anavatanda olup bitenleri benimsemediğinden kalıp yeni bir hayat kurmuş. Her ne kadar Türkçe'yi unutsalar da her zaman 'Biz Türküz' demişler. Zaten onlar demese de göz ve ten renginden hemen anlaşılıyor Türk oldukları" dedi.
Son yıllarda gelişen iki ülke ilişkilerine de değinen Büyükelçi Çorman, "Son bir yıl içinde 11 Yemenli bakan Türkiye'yi ziyaret ederken, Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız ve bakanlarımız da buradaydı" diyerek son yıllarda iki ülke arasında gelişen ilişkileri hatırlattı.
Türk Büyükelçiliği'nin de son dönemde önemli elçilikler arasında yer aldığını vurgulayan Çorman, "Ülkenin imarı ve kalkınması için her konuda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Yemen sokaklarında dolaşırken görmüşsünüzdür; beyaz eşya, jeneratör, ekipman, mobilya, giyim eşyalarının büyük bölümü Türkiye'den geliyor. Yemen'de Türkiye'ye karşı eski soğuk tavır değişmiş durumda. Türkiye'yi model olarak görüyorlar. Türkiye'nin deneyimlerinden yararlanmak istiyorlar. Türkiye'nin başarısından ümit, güç alıyorlar. Osmanlı bakiyesi de daha ön plana çıkıyor" dedi.
"Şu anda Yemen'i ne bekliyor, 2014 yılında bir seçim olacağı söyleniyor" şeklindeki sorumuza ise Çorman "Yemen'de Milli Diyalog Konferansı 18 Mart tarihinde başladı. Bu konferans, aslında bir tür kurucu meclis. Yemen'in bütün siyasi grupları ve coğrafi dağılımına göre seçilmiş olan 500'ün üzerinde temsilci bir araya gelip Yemen için yeni bir anayasa oluşturacak. Yeni bir Siyasi Partiler Kanunu yazılacak. Bunun için öngörülen zaman 10-11 aylık gibi bir süre. Biraz gecikme olmakla birlikte bu süreç hâlen devam ediyor" şeklinde konuştu.
Yemen'de gerek yapısal olarak gerekse yönetimsel olarak Osmanlı izlerinin hâlâ devam ettiğini söyleyen Fazlı Çorman, "Değişim yaşayan Yemen'e, siyasi yapıda katkımız olabilir. Bizden rahatsız olan yok, aksine daha yakın görmek istiyorlar. Tarihlerine maddi manevi katkımız var. Devlet yapısını biz kurmuşuz. Büyük imar çabası olmuş. Osmanlı yapıları hâlâ kullanılıyor. Mesela Yemen ordusunun ana karargâhı 'El Ordi' Osmanlı eseri. Cumhurbaşkanının ofis olarak kullandığı 100 yaşındaki mekânın adı 'ordu' sözcüğünden geliyor. Bunun yanında Yemen'in simgesi addedilen Osmanlı yapısı 'Bab-ül Yemen' de ayakta. Bir kısmına onarım için destek verdik. Mesela eski Sana'daki Bekiriye Camii yaklaşık 500 yıllık. Dünyanın en eski yerleşim birimi olan Yemen'de 150'den fazla Osmanlı eseri var" dedi.
Görüşmemizin ardından Sana sokaklarında dolaştık. Başkent Sana, dünyanın en eski yerleşim birimlerinden biri. 4 asır Osmanlı hâkimiyetinde kalmış ülkede, kendinizi zaman tünelinde, geçmişe yolculuk yaparken hissediyorsunuz.
Ata yadigarı Bab-ül Yemen Kapısı'ndan girdiğiniz zaman Ortaçağ'da durmuş ve bir daha ilerleyememiş gibi görünüyor. Binalar, insanların giyimleri her şey yüzyıllar öncesinden kalmış gibi...
O dönemde yapılan 7-8 katlı tarihi binalar da dünyanın ilk gökdelenleri olarak biliniyor.
Yemen'de başkent Sana'ya yakın Vadi Dar olarak bilinen bölgede bulunan Dar'ül Hacer de ülkenin en etkileyici binalarından. Kaya üzerine inşa edilen bina, Yemen tarzının ihtişamlı bir yapısı olarak yükseliyor. Sana'da bazı modern binalar yapılmış olsa da, büyük ölçüde geleneksel mimari korunmuş durumda. Özellikle eski Sana bölgesinde Yemen'in o kendine has mimarisi hemen dikkatinizi çekiyor. Bu mimarinin en dikkat çeken özelliği ise aşırı sıcağa rağmen evlerin serin olması.
Yemenlilerde ilk göze çarpan ise birçok insanın yanağının şişmiş vaziyette olması. Çünkü; insanların çoğu her gün "gat" otu çiğniyorlar. "Gat", yeşil taze hâlde çiğnenen bir ot. Çiğnedikten sonra yutmuyorlar, ağızlarının sağ yanında çiğnediklerini biriktiriyorlar. O yüzden öyle yanakları davula dönmüş şekilde gün boyu dolaşıyorlar.
Dikkatlerden kaçmayan bir diğer nokta da, ülkenin geleneğinde yer alan hançerler. Sokaklarda gördüğünüz çok sayıda Yemenlinin belindeki kuşaklarda hançerle dolaşıyor. Kemer işlemeli ve kalınca hançerler, metal kabzalı ve ucu doksan derece eğimli...


nbsp;'Hüzünle ayrıldığımız Yemen'e gururla döndük'

Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilen Sana'da, evler mimarisiyle dikkat çekiyor. Evlerin en önemli özelliği sıcak havaya rağmen serin olması...
nbsp;'Hüzünle ayrıldığımız Yemen'e gururla döndük'





nbsp;'Hüzünle ayrıldığımız Yemen'e gururla döndük'
Kimse Yok Mu Derneği
Yemen'de 15 bölgede kurban eti dağıttı

Yemen'de Türkiye sevgisinin giderek artmasında Türk yardım kuruluşlarının da payı var. Kimse Yok mu Derneği, Kurban Bayramı süresince 15 bölgede kurban eti dağıttı. Yemen Kurban Organizasyonu Sorumlusu Mehmet Yılmaz ve Mustafa İlhan'ın koordinatörlüğünde görev yapan 150'ye yakın gönüllüsü, kurban etlerinin dağıtımı için büyük çaba sarf etti.



Hayrettin Turan nbsp;
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...