'Tamburalı Paşa'nın Lice destanı

'Tamburalı Paşa'nın Lice destanı

GÜNDEM Haberleri

Bahtiyar Aydın'ın ölümüyle ilgili iddianame, lakabı 'Tamburalı Paşa' olan Hasan Kundakçı'nın kitabını yalanlıyor.

Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın ölümüyle ilgili iddianamede Lice baskının tamamen kurgu olduğu ve Bahtiyar Paşanın içerden bir suikasta kurban gittiği belgeleriyle anlatılıyor. Paşanın şehit olmasından bir kaç saat sonra olay yerine giden "Tamburalı Paşa" lakabıyla ün salan dönemin Asayiş Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı kaleme aldığı "Güneydoğu'da Unutulmayanlar" adlı kitabında tamamen kurgu olan bu baskın hikâyesini destansı bir dille aktarıyor. PKK'lıların ilçeyi kuşattığını, 55 yaralı askeri direnmeye nasıl ikna ettiğini, büyük bir kahramanlık mücadelesi vererek ilçeyi kurtardıklarını anlatıyor.İşte "Tamburalı Paşa"nın dilinden Lice baskını: nbsp;
"…Lice'de teröristlerin birdenbire askerî kışlaya her taraftan ateşe başladıkları haberleri alındı. Bunun üzerine Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve İl Jandarma Alay Komutanı Albay E.H. (savcının hakkında müebbet istediği Eşref Hatipoğlu) süratle Lice'ye gelip birliklerin başına geçmişlerdi. Lice'de evlerin mazgallarından ve pencerelerden açılan ateşlere askerler karşılık veriyorlardı. Saat 11:00 sıralarında, teröristlerin evlerin altındaki küçük pencerelerden atılan kurşunlardan biri yan tarafta askerlere emir veren Bahtiyar Aydın'ın başına geliyor, olay yerinde şehit oluyordu. Olay bölgede şok etkisi yaptı. Lice hemen takviye edildi. Asayiş komutanı olarak, yardımcım İ.B.'yi (İlker Başbuğ) de yanıma alarak Lice'ye hareket ettim. Helikopterimiz Lice üzerine gelince alçalmaya başladı. Pilot, Albay E.H. (Eşref Hatipoğlu) ile temas kurdu. Aşağıdan, 'Sakın inmeyin. İniş yerinde teröristler sürekli ateş ediyorlar' dedi. Telsizle devreye girdim, 'E. Albayım, aşağı ineceğiz, en uygun yeri söyle. Karşı tarafı da şiddetli ateş altına alın. 2 dakika sonra, 'Komutanım, kanas kullanıyorlar. Evlerin altındaki mazgallardan ateş ediyorlar. Karşı tarafta askerlerin kaldığı okul var, orası daha güvenli' dedi. Okulun yanına indik. Okulda ayağından vurulmuş, henüz iyileşmemiş sakat bir üsteğmen bizi karşıladı, emrinde 55 sakat ve hasta asker vardı. ...Hemen yatakhaneye gittim. Askerlere, 'Arkadaşlar, teröristler sizi gözlerine kestirmiş, biraz sonra saldıracaklarmış. Yataklarınızda basılarak öldürüleceğinize, mevzilerde çarpışarak ölürüz. Hemen kalkın. Zar zor da olsa kalkın, aşağıda toplanın' dedim. Askerler de 'çarpışırız komutanım, yaralarımızı unuttuk' dediler. Gelen askerleri aşağıda topladım. Binanın etrafındaki mevzilere yerleştirdim, silahlarını hazırlattım. Sorumluluğu yardımcım Tümgeneral İ.B (İlker Başbuğ) ile paylaştım. Hasta, sakat subay, astsubay ve erleri mevzilere yerleştirmek üzücüydü ama çare yoktu. Çünkü telsizle konuşan terörist, 'hasta sakat fark etmez 55 asker iyi skandal olur' diyordu. Akşama doğru teröristler uzaktan görünmeye başladılar. ...'Ateş serbest' dedim. Karşıda vurulanlar oldu. Saldırı durdu. ...Akşam karanlık çökerken Lice'de teröristler etkisiz hale getirildiler. Şehir sessizliğe büründü. Akşam Albay E.H. (Eşref Hatipoğlu) geldi, ulaşılamayan yerlere ulaştık. Emniyet binasına geldiğimizde polisler çok sevindiler."
Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü soruşturmada ortaya çıkan delillere göre "Tamburalı Paşa" lakaplı Hasan Kundakçı'nın böyle destansı bir dille anlattığı bu baskın aslında hiç yaşanmadı.

LAKABI SİLAHTAN GELİYOR
Kullandığı silahın modeli sebebiyle Tamburalı Paşa diye anılan Hasan Kundakçı, "Güneydoğu'da Unutulmayanlar" adlı kitabında Lice Baskını'na geniş yer veriyor. nbsp;




Melik Duvaklı - TÜRKİYE GAZETESİ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...