Akar, '3 yıldır kesintisiz destek veriyoruz'

Türk Kızılay'ı tarafından yaptırılan maden suyu fabrikası inşaatında incelemelerde bulunmak üzere Erzincan'a gelen Akar, Kızılay Erzincan Yerel Afet Yönetim Şefliği binasında gazetecilerin sorularını cevapladı.

Bir basın mensubunun, Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) tarafından açıklanan rakamlara göre, Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin sayısının 600 bini aştığını belirterek, Türk Kızılayı'nın bunun için ne tarz çalışmaları olduğunu sorması üzerine Akar, kurum olarak görevlerini Türk devletinin yanında yardımcı rol oynamak suretiyle yapmaya devam ettiklerini söyledi.

"Şu anda AFAD'ın yönetiminde Kızılay'ın katkılarıyla yaklaşık 220 bine yakın insan, Suriyeli göçmen kamplarımızda barınmaktadır" diyen Akar, bunların barınma, yiyecek, beslenme ihtiyaçlarını Türk Kızılayı'nın karşıladığını, sığınmacıların diğer ihtiyaçlarının da ilgili bakanlıklar ve devletin ilgili birimlerince karşılandığını kaydetti. Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk Kızılayı olarak bizim çok önemli yaptığımız diğer hizmetler vardır. Bunlar da sıfır noktasından, Suriye ile sınırımızdan, Suriye içine yapmış olduğumuz yardımlardır. Bunu sadece ve sadece Türk Kızılayı tek başına yapmaktadır. Türkiye'den elde edilen yardımların Suriye'nin içlerine kadar yollanması hizmetlerini görmekteyiz. Tabii sivil toplum örgütlerimiz ve devletimiz de bize yardım ediyor. Yardımların Suriye'deki muhtaç insanlara yetiştirilmesine çalışıyoruz. Çok büyük bir operasyon yapıyoruz. İnsani yardım malzemesi olarak bir kalemde 50 bin ton un, 2 bin 500 civarında tırla Suriye'ye götürüldü. Bunun yanında bütün ihtiyaç malzemeleri, bebek mamaları, taze ekmek, hijyenik malzemeler, ilaç gibi malzemeleri de sürekli Suriye'ye sevk ediyoruz. Türkiye'de kamplardaki sığınmacıların yanı sıra serbest olarak dolaşan 300 bin Suriyeli bulunmaktadır. Onlara da şubelerimiz vasıtasıyla yardım etmeye gayret ediyoruz. Bunlar da daha yoğun olarak güney illerimizde barınıyor. Onların da o şekilde iaşelerini temin etmeye gayret ediyoruz. Bütün bu işler devletimizin finansmanıyla sağlanmaktadır. Yaklaşık 3 yılda gerek Türk Kızılayı, gerek Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm birimleri, gerek AFAD büyük bir fedakarlıkla çalışıp, savaştan kaçan insanların kaderine ortak olmuştur."