Depremle başlayan Van sevdası

Depremle başlayan Van sevdası

YAŞAM Haberleri

Depremin ardından defalarca gittiğim Van'da geriye kalan en büyük sorunlardan biri eğitime yeni başlayan çocuklar... Hâlâ konteynerde kalan aileler de var.

Ekim 2011. Van Depremi. Defalarca konuşuldu, yeri geldi kavgaların sustuğu, güçlerin birleştiği, kanayan yaramıza pansuman olmak için kenetlendiğimiz yer oldu. Yeri geldi, hataların, acıların hesabı soruldu, çıkan faturanın bu denli ağır olmasının sorumluları araştırıldı. Van gibi güzel bir şehri Van Gölü'yle, tarihi Akdamar Kilisesi'yle, Van Kalesi'yle, muhteşem Van Kahvaltısıyla anlatmak isterdim aslında. Ama ben Van'da bulduğum başka bir huzuru, öğrendiğim çok büyük bir dersi paylaşmak istiyorum.Depremin 2. Yıldönümünden hemen sonra yine uzun bir hasretten sonra geri döndüm Van'a. Önce bir iki yıl öncesine kısa bir zaman yolculuğu yapmak istiyorum beni daha iyi anlayabilmeniz için. Van depremi olduğunda İstanbul'da içim içime sığmıyordu. Herkes gibi ben de birşeyler yapmak istiyordum. Büyük paralarla, herkesin faydalanacağı yapılar yapacak gücüm yoktu. Bir bavul toparladım ve yardım için Van'a hareket eden dostlarla birlikte ben de yola çıktım. Yolda önce çocuklar karşıladı bizi, sonra kalabalıklar. Herkes bir şeyler arıyordu, karmakarışıktı ortalık. Ama nbsp;benim elimdeki üç beş giyecek onların derdine deva değildi ki. Sadece ben kendimi tatmin ediyordum, birşey yaptım diye. Ama bir faydam oluyor muydu? Mutsuz oldum. Mutsuz geri döndüm.
2012 yılını karşılamak için Türkiye Motosiklet Federasyonu'nun organizasyonuyla Kenan Sofuoğlu, Ebubekir Öztürk'ün de aralarında olduğu bir ekiple Van'a hareket ettiğimizde kararlıydım. Daha fazlasını yapmaya. Yılbaşı eğlenceleri, biraz olsun çocukların kafasını dağıtacak etkinliklerden sonra herkesin köşesine çekildiği saat yaklaştığında, otele gitmek istemedi canım. Çadırların arasında dolaşırken aslında hem durumu anlamaya çalışıyor hem de ne yapabilirim sorusuna cevap arıyordum. Tam o sırada hamile, güler yüzlü, sıcakkanlı bir kadın beni çay içmeye davet etti. Aynur. Aynur ve eşi Şemsettin, 2 çocuklu bir aileydi ve depreme yakalandıklarında 3. çocuklarını bekliyorlardı. Çadırda bile misafirperverliklerinden hiç bir şey eksilmemişti. Çay sohbetinde dileğim oldu, eşi başka çadıra geçip Aynur ve çocuklar beni misafir etmeyi teklif ettiler. O gece başlayan dostluğumuz bugün depremden sonra doğan Esat ve bu sene doğan Muhammed Emin'in de aileye eklenmesiyle, 6 kişilik muhteşem bir aileyi tanımama vesile oldu. Onların sayesinde o gece çadırları gezip dertleri birbirinden farklı hikayeleri dinledim. O gece karar verdim. Bir bavul eşya değildi çözüm. Benim elimdeki en büyük imkan para değildi belki ama, eğitimim, büyük şehirde yaşamanın avantajı olan çevrem, hayat tecrübemdi. Yardımlar anlatılmaz aslında, ben de zaten yardım ettim diye anlatmayacağım size. Sadece yardım etmek isteyenlere bir tavsiyede bulunacağım. Ben yardım etmek için gittiğim Van'da çok büyük bir yardım aldım. Bir ihtiyacınız var mı diye kapısını çaldığım bu 6 kişilik kocaman yürekli insanlarla, çadırdan, konteyner kente, oradan da depremin 2. Yılında sonunda taşınabildikleri mütevazı evlerine taşınma aşamalarında paylaştığım günlerde aslında ben çok büyük bir ihtiyacım olduğunu keşfettim. Dedikoduların, gösteriş merakının, magazin sayfalarında özenilen yıldızların, paranın esiri olmuş hayatların arasında kalbime ilaç bulamazken, evimden 1800 km uzakta bu 6 güzel yürekli insanın arasında yer sofrasında edilen kahvaltılarda, eski bir televizyondan gelen türkü seslerinde, toprakların içinde koşturan çocukların neşesinde buldum derdime devayı.

nbsp;Depremle başlayan Van sevdası
Bu güzel yürekli insanların neşesi, samimiyeti, aile bağları için 1800 km uzaklara her hafta gitmeye değer….

nbsp;Depremle başlayan Van sevdası
SEVDA, zorlu rekor denemesi için nbsp;VAN GÖLÜ'nü seçti; başardı!
Van'la ilgili deprem sonrası bir çok sanatçı, politikacı, sporcu, iş adamı da emek harcadı. Ben birebir yakından izlediğim bir örneği sizlerle paylaşmak istedim. Çok başarılı bir sporcu ve dünya rekortmeni olmasının yanı sıra şehir'den kaçıp duygularını ve hayallerini uzak diyarlarda arayan bir ruh arkadaşım aynı zamanda; Şahika Ercümen. Van depremi sonrasında bu güzel şehri güzellikleriyle hatırlatmak ve dünyaya tanıtmak, bölgedeki gençleri spora teşvik etmek için olan çalışmalara katkıda bulunmak ve bu zorlu dalışı başarmak için çok çalıştı biliyorum. Paletsiz değişken ağırlık ile 55 metre olan dünya rekorunu kırmak hedefiyle yola çıktı. Dünyada 1650 metrelik rakımda rekor deneyen ilk sporcu oldu. Sonunda da başardı, hem de 61 metreyle. Şahika'nın Türkiye ve dünya basınına duyurduğu gibi, Van'ı tanıtmak, oradaki kardeşlerimizi hatırlamak ve zaten doğasıyla, tarihi eserleriyle, 7000 yıldır çeşitli medeniyetlerin ev sahibi olmasıyla bu ilgiyi fazlasıyla hak eden şehrimizi sadece deprem ile ilgili değil, bu güzellikleriyle değerlendirmeyi de imkanı olan herkesin hatırlaması lazım.


nbsp;Depremle başlayan Van sevdası
"BİZİ ENGELLEDİLER"
Keşke Başbakan'ı görebilseydik
Tahirpaşa Konteyner Kenti. Burada çok kaldım. Sevgili Aynur ve Şemsettin evlerine çıkmadan önce uzun bir süre buradaydılar. Komşularla çaylar içtik, sohbetler ettik. Hatta 2013'ü bile burada karşıladık. O yüzden halen burada yaşayan aileler olduğunu haber aldığımda kayıtsız kalamadım. Gidip görmek istedim. Arzu Yalıtaş ve komşuları beni karşıladı. Burada 35 aileyiz ve hala evsiziz dedi. Konteyner kentin girişindeki açlık grevi pankartı üzdü beni. Oysa ki gerçekten Van'da inanılmaz bir dayanışma örneği görmüş ve hızlıca depremin yaralarını sarmıştık. Aileler üç ay önce su ve elektrik kesildiği halde başka gidecek yerleri olmadığı için bu şartlarda dahi konteyner kentte kalmaya devam ettiklerini söylediler. 'Başbakanımız bizi görürse kesin durur ve ilgilenir diye, yollara barikat kurdular ve kendimizi anlatmamızı engellediler.' dedi Arzu Yalıtaş. nbsp;Van depreminden sonra evi olup da evi yıkılanlara ev verdiler, oysa bazıları durumları iyi olduğu halde, yıkık ahırlarını gösterip diğer 3 evlerini kiraya verip, ahır karşılığı ev aldılar. Bizse kiracı olduğumuz için ve artık o eski düşük kiralara ev bulamadığımız için hala açıktayız.' dedi. Diğer yandan aynı durumda olup, başının çaresine bakıp ev tutabilen aileler de var. Ama bunca dertten zorluktan sonra 35 ailenin derdini çözmek imkansız mı diye düşündüm sadece. İnşallah en kısa zamanda bu aileler de kavuşur evlerine ve Tahirpaşa konteyner kenti benim sadece hatıralarımda kalır.

nbsp;Depremle başlayan Van sevdası
Eğitim problemleri
Van Depremi bana çok şey öğretti. Özellikle de yardım etmek konusunda. Organize büyük yardımları yapmak, onların bir parçası olmak mümkün olmuyorsa, o zaman bir bavul eşya alıp, eskilerinizi toplayıp yardıma gitmekten çok daha güzel, büyük yardımlar var yapabilecek. Hem de yardım ederken yardım alınacak. Karşılıklı bir yardıma dönebilecek yardımlar. Özellikle büyük şehirlerde, daha fazla imkana sahip şekilde yaşayanların yapabilecekleri çok. Bir dostluk kurmak, sadece anlık değil, bir ömür sürecek bir dostluk. O minicik yüreklere, kapılarını çalabilecekleri, ablaları, abileri olduğunu hissettirmek. İmkanlar her yerde aynı değil. Mesela benim İstanbul'daki koşturmanın içinde elele kurulan bir yer sofrasının, doğal yemeklerin keyfini, hiç bir beklenti olmadan bana evini açan bu güzel ailenin sıcaklığını samimiyetini yaşamak imkanım yok şu an. O minik sevimli kardeşlerin ise benim aldığım eğitimi almak, son teknolojilerle iç içe yaşamak imkanı yok.
Eğitim demişken atlamamak lazım. Bence şu an Van'da kalan en büyük sorunlardan biri özellikle deprem sırasında okula yeni başlamış öğrencilerin eğitimi. Okulları hasar gören, yer değiştirdikleri için bir çok okul değiştiren bu çocuklar okumadan yazmadan geri kaldıkları halde, 2. Sınıfa geçebildiler mesela. Oysa eksik bilgiyle geçilen bu sınıflar onların kendine güvenleri, eğitim hayatları için çok büyük hasar veriyor. nbsp;Kendi gözlerimle gördüğüm bu derdin en kısa zamanda çözülmesi için ya ek dersler, ya da yeni düzenlemelerin acil yapılması lazım.


Gezi yazısı
Burcu ÇETİNKAYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...