Ölüm, mümine büyük nimettir

A -
A +
Seyyid Fehim hazretlerinin vefatı yaklaşınca uzleti tercih etti... Sohbetlerinde 'ölüm'den bahseder "Ölüm, mümin için büyük nimettir" derdi.
Bir cuma ağırlaştı...
Birkaç talebesini çağırıp "Benden sonra oğlum Muhammed Emin hizmete devam etsin... Fakat Resulullahın aşkı onun gönlünü yakar... Bu yüzden fazla yaşamaz" buyurdu.
Üç sene geçti.
Muhammed Emin hacca gitti.
Otuz iki yaşındaydı o zaman.
Haccı eda edip Medine'ye yöneldi. Ravda-i mübareke girdi... Çıktığında 'yanık ciğer kokusu' geliyordu ağzından... Yanında olan Abdülhakîm Efendi "Ciğeri kebap olmuş... Çok yaşamaz" buyurdu.
Gemiyle dönüşe geçtiler.
Tur-i sina'da kavuştu Rabbine...
***
Seyyid Fehim hazretleri de vefatına yakın güçlükle kılabildi ikindi namazını...
Zira tükenmişti tamamen...
Yardımla kalktı secdeden.
Sonra "refik-ül âlâ!" dedi.
Ve kelime-i tevhidi söyleyip vefat etti...
O anda çeşit çeşit ve renk renk yüz binlerce esrarengiz kuş, gök cihetinden gelip Arvas'a süzüldüler...
Havada sıra sıra durup gölge ettiler...
Bu elemi onlar da hissettiler!
Defin bitti, cemaat dağıldı...
Kuşlar, kabir üstünde toplandılar.
Kabirden yeşil bir nur çıktı bu kere...
Yükseldi göklere... Gökten gelen o kuşlar da toplu hâlde gittiler. Geldikleri yere...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.