Ehl-i sünnet itikadının esasları

A -
A +
Ömer Nesefi hazretleri, "Akaid-i Nesefi" risalesinde bilmemiz, inanmamız gereken Ehl-i sünnet itikadını özetle şöyle bildirmektedir:
"Allahü teâlâ birdir, kadîm [ezeli] olan Zatı ile vardır. Ondan başka her şey, Onun var etmesi ile sonradan var olmuştur. Sonunda yine yok olacaklardır. Akıl, ilmin bir sebebi ve vasıtasıdır. İlham, bir şeyin doğru olduğunu bilmeye yeterli sebep ve vasıta değildir.
Allahü teâlâ yarattıklarına benzemez. O, mekândan münezzehtir. Yani bir yerde, aşağıda, yukarıda değildir. Her şeyi ve her yeri yaratan Odur. Allahü teâlânın, zâtı ile kâim ezeli sıfatları vardır. O, kendisine has ezeli bir kelam ile söyleyicidir O'nun kelamı harf ve ses cinsinden değildir. Hiçbir şey asla O'na benzemez. Hiçbir şey O'nun ilminin ve kudretinin dışında değildir.
Ba's yani öldükten sonra yeniden dirilmek haktır. Amellerin tartılacağı terazi, havz-ı Kevser, Sırat köprüsü, Cennet ve Cehennem haktır...
Büyük günah mü'min olan kimseyi imandan çıkarmadığı gibi küfre de sokmaz. Büyük günah işleyenlere peygamberlerin şefaat edebilecekleri naklî delillerle sabittir.
Peygamberlerin ilki Hazret-i Âdem, sonuncusu Hazret-i Muhammed aleyhisselâmdır. Peygamberlerin en üstünü Muhammed aleyhisselamdır. Melekler, Allah'ın kullarıdır. Onun emriyle hareket ederler; erkeklik ve dişilikleri yoktur. Allahü teâlânın peygamberlerine indirdiği kitapları vardır. Allah; emirlerini, yasaklarını, vaatlerini, uyarılarını bu kitaplarda bildirmiştir...
Peygamberimizden sonra insanların en üstünü Hazreti Ebû Bekir Siddîk, sonra Hazreti Ömer el-Fâruk, sonra Hazreti Osman Zinnûreyn, sonra Hazreti Ali Mürtezâ'dır.
Eshab-ı kirâmın hepsi sadece hayırla yâd edilir...
Nassları yani âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerle açıkça bildirilen hükümleri kabul etmemek; İslâmın getirdiği haramları helal, helalleri haram saymak, İslâm ile alay etmek küfürdür. Allahtan ümit kesmek küfürdür. Allah'ın azabından kurtulacağını düşünmek küfürdür. Kâhinlerin söylediklerini doğrulamak küfürdür. Mest üzerine, mesh edilir.
Dirilerin ölüler için yaptıkları dualar ve hayırlar kabul edilir. Allahü teâlâ duaları kabul eder ve ihtiyaçları giderir. Deccal'ın çıkması, Dâbbetü'l-arz, Ye'cüc ve Me'cüc'ün zuhuru, Hazret-i İsa'nın gökten yere inmesi, güneşin batıdan doğması gibi peygamberin haber vediği kıyamet alametleri haktır."
TÖVBE
Öncelikle ehl-i sünnet i'tikâdını iyice öğrenip, geçmişteki bozuk i'tikâddan ve günâhlardan samimi bir şekilde tövbe etmelidir. Bu tövbe ve tecdîdi îmân şöyle yapılır: "Yâ Rabbî! Hîn-i bülûğumdan bu âna gelinceye kadar, İslâm düşmanlarına ve bid'at ehline aldanarak, edindiğim yanlış, bozuk i'tikâdlarıma ve bid'at, günâh olan söylediklerime, dinlediklerime, gördüklerime ve işlediklerime nâdim oldum, pişmân oldum, bir daha böyle yanlış inanmamaya ve yapmamaya azm, cezm ve kasdeyledim.
Peygamberlerin evveli Âdem aleyhisselâm ve âhiri bizim sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmdır. Bu ikisi ve ikisi arasında gelmiş geçmiş Peygamberlerin cümlesine îmân ettim. Hepsi haktır, sâdıktır. Bildirdikleri doğrudur...
Âmentü billah ve bi-mâ câe min indillah, alâ murâdillah ve âmentü bi-Resûlillah ve bi-mâ câe min indi Resûlillah alâ murâd-i Resûlillah... Âmentü billâhi ve Melâiketihi ve kütübihi ve Rüsülihi velyevmil-âhiri ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallâhi teâlâ vel-ba'sü ba'delmevti hakkun eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resûlüh."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.