"Bana peki diyen adam lazım!"

A -
A +

Mahmud Gaznevi, savaşta çok kıymetli taşlarla süslü bir vazoyu ganimet olarak ele geçirir. Ancak bunu başvezire vererek kırmasını ister!
Muteber kitaplarda buyuruluyor ki:
"Emîr [başkan, âmir], mubah olan bir şeyi emrederse veya yasaklarsa, buna itaat şarttır, çünkü emîrin İslamiyet'e uygun emirlerine itaat vacibdir" buyuruluyor. [Buradaki vacib, farz demektir.] Bir hadis-i şerifte mealen buyuruldu ki:
(Habeşli köle de olsa, emîrinize itaat edin!) [Buharî]
Emîrin, âmirin emrini hiç yorum yapmadan, tereddüt etmeden aynen uygulamak gerekir. Fazlası da noksanı da yanlış olabilir. Bazen işin bildirilen zamanda yapılması önemlidir. Daha önce veya daha sonra yapılması mahzurlu olabilir. Bize göre daha iyi sanılan şekil, emri verene göre yanlış olabilir. Bunu da ancak emri veren bilir. Bize düşen emre aynen itaat etmektir. Daha iyisini yapmak için geciktirmek veya bazı ilaveler yapmak yanlış olur...
***
Sultan Mahmud Gaznevi'nin, Ayaz isminde çok sevdiği saf ve ihlaslı bir hizmetçisi vardı. Sarayda bazıları Sultanın onu böyle çok sevmesini kıskanırlar. Hükümdar da bunun farkındadır ve bir gün onu niçin çok sevdiğini ispat etmek için saraydakileri toplar. Elinde, bir savaşta ganimet olarak ele geçirdiği çok kıymetli, yakuttan bir vazo vardır. Başvezirine,
-Al bu vazoyu kır; hem de paramparça et! diye emreder.
Başvezir düşünür taşınır ve akıl yürüterek Sultana der ki:
- Aman efendim bu çok kıymetli ben bunu nasıl kırarım!
Sonra yanındaki diğer vezire aynı emri verir. O da şöyle der:
- Sultanım, bu çok kıymetli bir vazo, ben de kıramam!
Orada bulunan Sultanın diğer adamları da sırasıyla aynı şeyleri söylerler.
Sultan, özel hizmetçisi Ayaz'ı çağırıp, "Al bu vazoyu kır!" der. Daha demeye kalmadan Ayaz vazoyu yere vurur ve paramparça eder.
Sultan Mahmud hiddetli bir şekilde der ki:
- Bre Ayaz ne yaptın! Vezirler bunun çok kıymetli olduğunu söylediler. Sen nasıl kırarsın bunu?
Ayaz der ki:
- Efendim, ben bu vazonun değerinden ne anlarım! Benim için kıymetli olan, değerli olan sizin emrinizdir, sizin kalbinizdir, kalbiniz kırılacağına varsın bu vazo kırılsın.
Sultan vezirlerine dönüp şöyle der:
- Ayaz'ı niçin çok sevdiğimi anladınız değil mi? İşte bana böyle söz dinleyen, "peki" diyen adam lazım!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.