Canlarına kıyıyorlar çünkü...

A -
A +
Şu Türklük mevzuunu tartışıyoruz ya birkaç günden beri...
Irk mıdır? Kültürel kopyalama mıdır diye...
Tarihçi kimliği daha öne çıkan, siyasetin yeni yüzlerinden MHP Grup Başkanvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu Türk ırkını tanımlarken birkaç kriter ortaya koyuyor. Onun iddiasına göre Türkler saf insanlar. Karşısındakini kendi gibi bilen, çabuk kandırılabilen, iyi niyetli...
Bir başka özellik fetihçi olmaları, çabuk 'Devlet' kurmaları... En önemlisi de asker olmaları.
Aklıma vicdani retçilerin ''Annemi tanık getirdim vallahi billahi de beni asker değil, çıplak doğurmuş hakim bey'' protestosunu hatırlayarak gülümsedim ve mırıldandım..
''Her Türk Asker Doğar...''
Tarihçi Ayşe Hür ise daha yüksek perdeden güldü.
''Niye o kadar bakaya var peki? Onca bakaya Türk değil mi?''
          *
Kürt sorunu çözümü, demokratik açılım, çözüm süreci... Ne derseniz deyin artık!
''Bir süredir ölüm haberlerinin gelmemesi güzel'' diyor ya büyüklerimiz, katılmamak ne mümkün? Ama küçük bir itirazım var, maalesef ölüm haberleri geliyor...
Hem de öylesine çok geliyor ki... Tek farkı var, kendilerini öldürüyor bu askerler. Canlarına kıyıyorlar. Üstelik son 10 yıldaki intihar sayısı çoktan şehit sayısını geçmiş. Şimdi burada birbiri ardına istatistikleri sıralayacak değilim, aslında bayağı etkili olur. Olur olmasına da ayıp olur gidene, arkada bıraktığına... ''Son 20 günde 7 astsubay intihar etti'' desem yeterli mi sizce olayın vahametini anlatabilmek için.
Üstelik çoğu 10 yıllık bile değil... Giden gidiyor, arkada kalan kadına, çocuğa ne tazminat veriliyor ne de maaş bağlanıyor.
Belki her Türk asker doğmuyor ama doğanı, hissedip asker olanı çekip gidiyor...
Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Ahmet Keser'i aradım dün.
''Niye intihar ediyor bu askerler?'' diye sordum, ''Uzun uzun cevap verebilirim, dertleri anlatabilirim ama kısa ve net söyleyeceğim" dedi: 
Çünkü ait hissetmiyorlar... Çünkü onlar TSK'nın 'öteki'leri...
Ne çok öteki var bu memlekette? Ne çok seviyoruz ezmeyi, bizden olmayanın üzerinde tepinmeyi... Astsubayların sorunlarını en iyi bilen Genelkurmay aslında. Ellerinde ciddi veriler var. Kendi içlerinde yaptırdıkları bir araştırmada çıkan sonuç çarpıcı... Astsubaylar eskisi gibi TSK'ya aidiyet duygusu beslemiyorlar. Örneğin personelin büyük çoğunluğu TSK Dayanışma Vakfı'na bile üye olmamış. Peki Genelkurmay'ın hiç mi doğru adımı yok? Diskoların kaldırılması bir nefes aldırmadı mı? Epey bir telefon trafiğinden sonra anladığım odur ki, kurulan disiplin kurulları ile maalesef astsubaylar birlik komutanlarının insafına bırakılmış...
          *
Peki bu toplu cinnet haline kim dur diyecek? En güzel cevabı dün bana canını, çocuğunun babasını kaybeden gencecik bir kadın verdi... Buz kestim ne cevap vereceğimi bilemedim. ''Bir gün gelecek, herkes ''Beylik tabancasını şakağına dayadı, hayatına son verdi'' cümlesinin normal olmadığını anlayacak, işte o zaman benim eşim boşuna ölmemiş olacak!''
Her Türk asker doğuyor mu bilemem ama askerlerin son hızla intihar ettiğini biliyorum, biliyoruz... Peki niye görmezden geliyoruz?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.