Henüz oyuncağına doymamış çocuğu anne yapan kim?

A -
A +
Bir kaç gündür çocuk sorunlarıyla ilgili yazıyorum ve fark ediyorum ki güzel işler de oluyor bizim mahallede... Yeni Asır Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı şahane işler yapıyor, sessizden derinden... Boşuna mı diyorum karar mercilerinde kadınlar daha çok olsa bu ülke daha iyiye gidecek diye... Bakın dün gazetedeki köşesinde ne yazmış:
''Siirtli Kader'in haberleri sonrasında sosyal medyada çok güzel bir kampanya başlatıldı. Kader ve Kader gibiler için haberlerimizde kullandığımız 'çocuk gelin' ifadesinin, bu konunun normalleşmesine aracılık yapacağı uyarısında bulunuyordu duyarlı gençler ve sosyal medya kullanıcıları. En büyük mücadelelerin dilde başlayıp dilde bittiğine inanan bir kişi olarak; benim köşe yazılarımda ve Yeni Asır'da bundan sonraki haberlerde bir daha 'çocuk gelin' ifadesini görmeyeceğinizin sözünü verdim dün. Kimilerine göre bu bir; pedofili, sapıklık, sübyancılık, çocuklara yönelik tecavüz idi ama bizim haber dilinde tercih edeceğimiz ifade; 'çocuk veya küçük yaşta zorla evlendirilen' şeklinde olacak. Aksi olduğu durumlarda lütfen bizi uyarmaktan çekinmeyin... Bu konuda yüzlerce mesaj ve ileti aldım. Hepsine burada yer vermem mümkün değil. Ama henüz 1 yaşını dolduran bir kız çocuğu babası olan Sevgili Hakan Doğanay'ın mesajı bütün mesajları içerdiği için köşemi ona bırakıyorum: 'Anayasanın 42'nci maddesinde, "Hiç kimse eğitim-öğretim hakkından alıkonulamaz" diye altı çizilmişken, tüm dünyada 18 yaşından önce bir çocuğun evlenmesi, kadına karşı şiddet kabul edilirken ve devletimizin yasalarıyla, anayasasıyla her doğan çocuğa; 'seni ailen koruyamazsa zihinsel, fiziksel ve ruhsal gelişimini ben sağlayacağım' güvencesi verirken; nasıl oluyor da devletin hukuk organları 'evlendirilmek üzere yaş büyütmeye kalkışmak'la ilgili 17 bin 373 davaya bakabiliyor? Bu avukatlar, bu davaları nasıl savunabiliyor? Hukuk, bu insanlık ayıbına imza atıyor? Devlet, koruma sözü verdiği çocukları tek celsede kadın-adam yapıyor? Eğitimsizlik, cehalet katlanarak büyürken bizler, eğitimciler, politikacılar, hukukçular, işadamları, aydınlar, kendini aydın sananlar yarın işlenecek her suçun ortağı değil miyiz? Ya da biri cevaplasın. Henüz oyuncaklarına doymamış bir çocuğu anne yapan kim?''
 *
Önce Şebnem'e buradan kocaman bir bravo! Darısı diğer gazetelerin başına... Ah, pardon, onların bu aralar daha önemli işleri var değil mi? Oysa bilmiyorlar ki, bilmiyoruz ki çocuklarımızı ko-ru-mak zorundayız bunun başka yolu yok. Gelelim Hakan Doğanay'ın haklı sorusuna, sahi kim bu çocukları anne yapıyor?
Daha doğrusu suçlu kim?
1-Annesi ve babası... (Kızlarını mal gibi sattıkları için)
2-Kocası (Bir çocukla cinsel ilişkiye girdiği için)
3-Toplum (Sessiz kaldığımız, ayıplamadığımız bas bas bağırmadığımız için)
4-Devlet (yeterince yaptırımı olmadığı için)
Aslında listeyi uzatabilirim ama bunlar da yeterli kanımca...
Bu ülkede bir çocuk babasının velayetiyle 12 yaşındayken bir adama ''Çocuk doğursun'' diye veriliyorsa ya da yaşı mahkeme kararıyla büyütülüyorsa hakimin de suçu yok mudur örneğin? Ya da dini nikahı kıyan imam, mele, diyanet görevlisi? Onlar yataklarında rahat uyuyorlar mıdır?
Uzun lafın kısası ''Devlet''in tüm mekanizmalarıyla bu saydığım faillerin üzerine yüklenmesi gerekmektedir. İşine gelince nasıl yaptığını görüyoruz, o refleks de var, o imkan da...
Yeter ki istek olsun...
İsteği oluşturmak da size, bana kalmış...
O yüzden ''Ses çıkarmak, hayır'' demek zorundayız...
iyi pazarlar

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.