Sahada çok daha sert bir savaş var!

A -
A +

Biraz da seçimden bahsetmeye ne dersiniz? diye sordu genç kadın. Büyük şevkle giriştiği ilçe belediye başkan adaylığından nasıl çekildiğini anlattı uzun uzun. Gözleri doldu bir ara. ''Çoluk çocuğum için aday oldum başıma gelmeyen kalmadı, ne partim durdu arkamda, ne de çevrem. Türkiye'de kadın olmak zor ama siyasette kadın olmak çok daha zor.''
Güney illerimizden birinde ilçe adayı genç kadını ikna edemedim daha fazla konuşmaya, ''seçim sonrası elbette'' dedi, ''Partime bu aşamada zarar vermek istemem, ama bilin ki ortada konuşulandan çok da sert bir mücadele var sahada...''
Çok haklı aslında...
Ortalık toz duman... Kayıtlar, kasetler, birbirini suçlamalar derken....
Tamam da, önümüzde seçim var...
Her ne kadar Başbakan seçimleri bir seferberlik çağrısıyla egemenlik ve milli mücadele olarak taçlandırdıysa da... Yerel seçimlere doğru gidiyoruz... Ve paralel devlet-yolsuzluk tartışmalarının ortalarında bir yerlerde adaylar büyük mücadele veriyor. Özellikle de kadın adaylar...
Hepimiz Büyükşehir Belediye Başkan adaylarına kilitlenmiş durmuşuz... Oysa çok daha arkalarda belki de çok daha büyük ama çok daha meşru bir savaş var... Muhtarlar seçilecek örneğin... Birçok kadın aday bizlerin aksine, oturduğu yerden memleket kurtarmak yerine, elini taşın altına koymuş... Örneğin Ankara Keçiören'de Aşağı Eğlence Mahallesinde muhtar adaylardan biri Enise Yerli... Bir asker eşi... İki çocuğu var. 21 bin kişiye ''Bana oy verin çünkü dertlere sorunlara el koymanın zamanı'' dedi... Dedi demesine de işitmediği laf kalmadı... Kadından muhtar mı olur? diye başladılar, ''Asker eşinin resmini mi asacaksın duvarlara?'' diye devam ettiler... Evet, yanlış okumadınız... Bu devirde 2014 yılında, zihniyet değişmiyor maalesef...
Muhtarlıkta malum rant yok, getiri yok...
Üstelik Enise Hanım gibi aday olanların seçim için harcayacak bolca parası da yok...
Enise Hanım Türkiye'deki binlerce kadından biri sadece... Bu yazı da, o ''asker eşi, kadın muhtar adayı'' olduğu için kendi kendine söylenmesin ve doğru bildiği yolda ilerlesin diye....
Yalnız hissetmesin diye...
(Bugünden itibaren bu köşede özellikle kadın adaylara pozitif ayrımcılık uygulayacağım, bildireyim. Hepinizin hikâyesini, mücadelesini ve niye aday olduğunuzu bilmek ve paylaşmak istiyorum. O yüzden lütfen bana yazın, neyi hayal ettiğinizi duyurun...)
*
Şimdi gelelim oturduğu yerden eleştirenlere, kalem oynatanlara, sosyal medyadan ona buna sallayanlara... Seçim o kadar kıymetli bir yarış ki, öylesine önemli ki... Hani ünlü isimlerin ''Bir oy'' kampanyası ya da sivillerin ''Oy ver'' organizasyonu seçmeni doğru bilgilendiriyor eyvallah da, ya adaylar? Niye oturduğunuz yerden onlara destek vermiyorsunuz peki? Taş atıp yorulmayacaksınız üstelik, hani o çok eleştirdiğiniz medyaya inat kendine yer bulamayanlara sosyal medyadaki konumunuzu kullandıracak ve adayın bilinirliğini artıracaksınız, az mı?
''Günaydın'' diyene, böyle bir günde nasıl aydın olsun'' diye başlayan yorumlar döşeneceğinize örneğin bir muhtar adayının elinden tutuverin, çorbada sizin de tuzunuz bulunsun, ne dersiniz?
Bir düşünün lütfen...
Herkese iyi pazarlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.