Çatışma ortamı biterse TUNCELİ CANLANACAK

A -
A +
SUNUŞ Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve bunların izini taşıyan Tunceli, 634 yılında Hazreti Ömer zamanında İslam orduları tarafından fethedilmiş. 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra Türklerin egemenliğine giren bölge, 1473 yılında yapılan Kösedağ Savaşı'ndan sonra Osmanlı yönetimine geçmiş... TURİZM GELİŞEBİLİR Tunceli'nin okuma-yazma oranı yüksek, tabii ve temiz bir şehir olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Edibe Şahin, güvenlik probleminin bitmesiyle bu avantajların kullanılabileceğini, turizmin gelişeceğini belirtiyor KÖYLER BOŞALINCA 25 yıllık çatışma ortamında köylerin boşaldığını, insanların metropollere göç ederek üretimden koptuğunu anlatan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Cengiz; tarım ve hayvancılıkta çöküntü yaşandığını söyledi Çatışma ortamı biterse 
TUNCELİ CANLANACAKDAĞ, ORMAN VE BARAJ Tunceli'nin merkezi dağlık ve ormanlık, barajın da sıkıştırması ile yapılacak işler için yer bulmakta zorluk çekiliyor... Belediye Başkanı Edibe Şahin; bu sebeple imar planlarını yapmada ve revize etmede büyük zorluklar yaşadıklarını anlatıyor. Arıtma tesisinin ihalesi yapılmış, 2.5 yıl içinde faaliyete geçecek. Altyapı tesisleri yenileniyor, bunun için yüzde elli hibe bulunmuş. İçme suyu projesi AB katkılarıyla yapılmış. Çatışma ortamı biterse 
TUNCELİ CANLANACAKTunceli Valisi Mustafa Taşkesen Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat bölümünde bulunan Tunceli, kuzeyde ve batıda Munzur Dağları ile Karasu Irmağı, doğuda Bingöl Dağları ile Peri Suyu, güneyde Keban Baraj Gölü ile çevrili... 1877 yılında "Dersim" adıyla vilayet olmuş, 1886'da sancak olarak Elazığ Vilayetine bağlanmış. Şimdiki Hozat ilçesi, Cumhuriyet'ten önce mutasarrıflık iken, Cumhuriyet'in ilanı ile "Dersim Vilayeti" olmuş, 1926'da tekrar ilçe yapılmış. 1935'te, geçici merkezi Elazığ olan 5 ilçenin bağlandığı "Tunceli ili" teşkil edilmiş, 1946'da da "Kalan" kasabası il merkezi olarak belirlenerek, bugünkü yerine taşınmış. AĞIR SANAYİ YOK "Dersim" kelimesi "gümüş kapı" anlamına gelmekte; bu ismin yöreye eskiden hakim olan "Desimen" isimli kabileden geldiği de söylenmekte. Aileleriyle 15 bini bulan, asker ve polislerle birlikte toplam nüfusu 83 bin olan Tunceli, nüfus yoğunluğu en az olan (kilometrekareye 11 kişi), Bayburt'tan sonra da en az nüfuslu ilimiz. Tunceli'nin ekonomisi hayvancılığa dayanıyor. Coğrafi şartlar sebebiyle, tarım istenen seviyede değil. Ağır sanayi bulunmuyor. Diğer geçim kaynakları arasında balıkçılık ve arıcılık da sayılabilir. Kamu harcamaları il ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. 48 BİN KOVAN VAR Maliye Bakanlığı ve TÜİK verilerinden yapılan hesaplamalara göre, Tunceli 2008 yılında devlet bütçesinden nüfus başına en fazla pay alan ilimiz. Bu harcamada güvenlik hizmetlerinin fazlalığı önemli rol oynamakta. Tunceli, sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından 81 il arasında 50. sırada bulunmakta. Sarp dağlardan ve derin akarsu vadilerinden oluşmuş. Arazinin yüzde 70'ini dağlar, yüzde 25'ini platolar, yüzde 5'ini ova ve düzlükler oluşturuyor. Dağların yüzde 35'i meşe ormanları ile kaplı. Tarım arazisi, il yüzölçümünün yüzde 17'sini oluşturmakta, bunun da üçte biri ekilmekte, üçte biri nadasa bırakılmakta, kalanında ekim yapılmamakta. Tunceli'de hayvancılık ve buna bağlı olarak yaylacılık önemli bir yer tutuyor. Farklı lezzetteki balı ile ün yapmış şehirde, 48 binden fazla kovan bulunmakta. ULAŞIM KARADAN Tunceli üniversitesi 2008'de kurulmuş. Bunun şehre büyük ekonomik, kültürel ve sosyal katkılar yapacağına inanılıyor. Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen'in belirttiğine göre; terörden zarar görenlerin zararlarının tazmini kapsamında yapılan 7 bin 245 başvuru kabul edilmiş, bunun için 122 milyon 615 bin TL ödenek istenmiş. Şu ana kadar 4 bin 499 kişiye ödenmek üzere 80 milyon 486 bin TL gelmiş ve hak edenlere ödenmiş. Demir yolu bulunmayan Tunceli ile bağlantı karayoluyla sağlanırken, eşit uzaklıkta bulunan (135 kilometre) Elazığ ve Erzincan illerinde havaalanı bulunmakta. Pertek ve Çemişgezek ilçeleri ile Elazığ arasında feribot seferleri de yapılıyor. Akarsularının bolluğu sebebiyle, Tunceli'de su sıkıntısı yok, köylerin tamamında elektrik de bulunuyor. İlde sağlık ve eğitim tesisleri açısından da bir eksiklik görünmüyor. Çatışma ortamı biterse 
TUNCELİ CANLANACAKBelediye Başkanı Edibe Şahin TABİİ YAPI BOZULMADI Tunceli'ye henüz sanayinin girmediğini, tabii yapının bozulmadığını söyleyen Belediye Başkanı Edibe Şahin, dünyada böyle yerlerin az bulunduğunu belirtiyor. Tunceli'nin sosyo-kültürel yapısı sebebiyle, yerel yönetim için model olabileceğini anlatan Başkan Şahin, bunun örneğini vermeye çalıştıklarını dile getiriyor. Tunceli'nin küçük bir il olduğunu, ama sembolik etkisinin büyük olduğunu ifade eden Edibe Şahin, bütçe sıkıntısı yaşadıklarını açıklıyor. Küçük bütçe ile büyük işleri yapmanın zorluğu anlatılırken, nüfusu 50 binin altında olan illerin birçok fondan mahrum kaldığı belirtiliyor. Tunceli'nin su ile dağ arasında sıkıştığını anlatan Başkan Şahin, barajın yapılmasıyla şehrin doğal dokusunun zarar gördüğünü, su kuyularının baraj altında kaldığını, su şebekesinin bir kısmının devre dışı kaldığını, bu zararlarının tanzim edilmediğini dile getiriyor, bu barajın şimdilik kendileri için hiçbir getirisinin de bulunmadığını söylüyor. İnsan kaynakları problemi bulunuyor, bütçe zayıf olduğu için, kalifiye elemanlar için tatminkar ücret verilemiyor. Bu eksiklikler başka kurumların desteğiyle gideriliyor. Kaldırımlar, yaşlı ve engellilerin geçebileceği hale getiriliyor. Kadın Danışma Merkezi kurulmuş, bu alanda her türlü destek veriliyor. Kültür, sanat ve spora önem veriliyor. Dersimspor'a katkı yapılıyor. Belediye Kütüphanesi haftanın 7 günü dolu. GÜL'ÜN ADIMI OLUMLU Özellikle güvenlik problemi sonucu başlayan göçler beraberinde işsizlik ve yoksulluk getirmiş. Kendi topraklarından, üretimden kopmuş insanlar aş ve iş bekliyor. Tunceli'nin, okuma-yazma oranı yüksek, doğal, temiz bir şehir olduğunu söyleyen Başkan Edibe Şahin, güvenlik probleminin de bitmesiyle bu avantajların kısa zamanda kullanılabileceğini, turizmden hak ettikleri payı alabileceklerini ve merkezi bir il olabileceklerini belirtiyor. Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Tunceli'ye gelmesi ve ilgisinin bölge insanını ümitlendirdiğini açıklayan Başkan Şahin, bu tür olumlu adımların devam etmesini istiyor. Şu anda yaylaların ve birçok güzelliklerin atıl durumda olduğunu anlatan Başkan Şahin, Türkiye'nin tam demokratikleşmesi ve güvenlik probleminin bitmesi halinde birçok problemlerinin kendiliğinden çözüleceğini dile getiriyor. Çatışma ortamı biterse 
TUNCELİ CANLANACAKSanayinin girmediği Tunceli'de, tabii yapı da bozulmamış...Çatışma ortamı biterse 
TUNCELİ CANLANACAKYusuf Cengiz Organize Sanayi faaliyete geçmeli Ekonominin bir bakıma nüfusla bağlantılı olduğunu söyleyen Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Cengiz, 25 yıl önce 170 bin olan nüfusun şimdi 80 binlere düştüğünü, ekonomi ve üretimin de bundan büyük zarar gördüğünü belirtiyor. 25 yıllık çatışma ortamında köylerin boşaldığını, insanların metropollere göç ederek, üretimden koptuğunu anlatan Yusuf Cengiz, bu yüzden tarım ve hayvancılıkta büyük çöküntü yaşandığını ifade ediyor. Tunceli'nin, Organize Sanayisi olmayan ender illerden olduğunu belirten Yusuf Cengiz, bu maksatla atılan adımların bir türlü netice vermediğini anlatıyor. Tunceli Organize Sanayi Bölgesi'nin 100 hektarlık alan üzerinde kurulmakta olduğu, toplam 36 sanayi parseli bulunduğu söyleniyor. İnşaatın yüzde 95'inin tamamlandığı belirtilen Organize Sanayi Bölgesi'nin faaliyete geçmesi halinde, 1000-1500 kişiye istihdam sağlanacağı değerlendiriliyor. Sadece Ovacık'ta Munzur Kaynak Suyu tesisi, küçük un ve yem fabrikası gibi birkaç tesis bulunduğu söyleniyor. Arıcılığın önemli geçim kaynaklarından olduğunu belirten Yusuf Cengiz, organik bal üzerinde duruyor. Çatışma ortamının bitmesi durumunda, turizmde büyük adımların atılabileceği, köye dönüşlerin başlayacağı, tarım ve hayvancılığın canlanacağı anlatılıyor. Pülümür ve Ovacık vadilerine baraj değil, turizm tesisi yapılmasını istediklerini söyleyen Yusuf Cengiz, burada yeterli tesislerin yapılması halinde Tunceli'nin ve ülkenin bundan çok kazançlı çıkacağını belirtiyor. Tatil köyü yapılması için bir talip bulunduğu, arazi tahsis edilmesi ve güvenliğin sağlanması halinde bu ve benzeri projelerin artarak devam edeceği anlatılıyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.