Pınar Küçükşabanoğlu: Bütün çabamız kadınlar için

A -
A +
Muhtemel tepkileri ve riskleri göze alarak muhafazakâr bir çizgide ama her şeyden önce kadını merkezine alan bir dergi çıkardı. Aysha'yı çıkardıktan sonra Gülben Ergen'den Serdar Ortaç'ın eşi Chloe'ye kadar birçok isme kapağında yer verdi. Tuğçe Kazaz'ın tesettürlü kapak olması ve röportajı medya dünyasında çok ses getirdi. Şimdi 20. sayısı çıkan dergi artık önyargıları geride bırakmış durumda. -Aysha dergisi senin çocuğun gibi, doğum hikâyesini anlatır mısın?
Benim için aslında bir fikir olarak değil bir misyon olarak doğdu. Geçmişte yaptığım işlerde çevrem ve çevremdeki kadınların (ben zaten muhafazakar bir toplumda büyüdüm) "Nasıl giyinelim?", "Nasıl doğru alışveriş yapalım?" sorularıyla büyüdüm. Yeni yetişen ve eskiden gelen muhafazakar kesim için bir boşluk vardı aslında. Ben içinde kültür, sanat ve ilimi de harmanlayarak "Aysha" gibi gerçek bir kadın dergisi çıkardım. 
-Amacına ulaştın mı peki? Memnun mu insanlar?
Gelen tepkiler ve e-postalar çok güzel. İnşallah diyelim. Biz aslolan kadındır fikriyle yola çıktık. Dergiden çok kadına dair bir sosyal sorumluluk projesi bizim amacımız.
- Normalde tesettürlü olmayan hanımlarla tesettürlü olarak çekimler yaptınız dergide. Bunu nasıl karşıladı okurlar?
İlk başlarda kapaklarda açık olan ünlü bir hanımı kapatma yöntemini seçmiştik. Ama artık ünlü isimler olursa tesettürlü değillerse, bunu yapmıyoruz. Mankenler ile tesettürlü çekim yapıyoruz. Hem tesettürlü hem tesettürsüz kapaklar denedik ama bu hassasiyete de dikkat etmeye çalışıyoruz.
-Memnun kaldı mı çekimlerden?
Mutlu olduğunu söyledi. Yaşadığı şeyi aslında kâğıda döktük biz. Televizyonlarda, magazin programlarında göründüğü gibi değil de gerçekten yaşadığı hayatı yazdık biz. Biz kimsenin duymadığı herkesin içinde yaşadığı duyguları döktüğümüz için bence rahatlıkla röportaj veriyor isimler Aysha'ya.
- Tuğçe Kazaz? Çok eleştirildi, çok konuşuldu çekimleriniz...
21 gazete ve 4 ana haber programına çıktık. Tuğçe Hıristiyanlığa geçip, sonra Müslüman olduğunu açıkladığı için çok ses getirdi. Biz Müslüman bir ülkede yaşıyoruz, Tuğçe de geçmişte yaşadığı hayatla ilgili hatalar yapmış olabilir ama önemli olan şu an özünde doğru yolu bulmuş olması. "Benim güvenebileceğim ve korunaklı bir şekilde bu açıklamayı yapabileceğim bir mecra" diye de bizi tercih etti. İnşallah, Allah onu yolundan döndürmesin, maneviyatı da güzellikle yaşasın.
- Serdar Ortaç'ın eşi Chloe'yi kapak yaptınız, o nasıl birisi, nasıl geçti röportaj?
Hayatımda gördüğüm en sıcak ve mütevazı insanlardan biri... Gerçekten Türkiye'yi çok seviyor. Sorsan aslında İrlandalıyım değil de Türkiyeliyim diyecek. Serdar'ı çok sevdiğini anlattı. Türkiye'yi çok sevdiğini anlattı. İleriki zamanlarda o da Müslüman olursa bir röportaj daha yaparız herhalde. 
- Dergide sadece Müslüman isimlerle röportaj yapmıyorsunuz o zaman?
Biz ayrım yapmıyoruz. Biz başarılı ve iyi işler yapmış, dünyanın başka ülkelerine ve dinlerine mensup insanlarla da röportaj yapabiliriz. En çok röportaj yapmak istediğim insan ise bir önceki Katar Emiri'nin eşi Şeyha Mosa. 
- Biraz da senden bahsedelim. Bu güçlü, ayakları yere sağlam basan iş kadını, evinde nasıl? Yemek yapar mısın? Başını omzuna yaslayacağın bir eş hayalin var mı?
Herkes gibi benim de en güzel hayalim herhalde evlenmek ve çocuk sahibi olmak, çünkü çocukları çok seviyorum. Güzel yemek yaptığımı söylüyorlar. Çerkez kızıyım. Çerkezlerin yemekleri meşhurdur. Rabbim inşallah güzel insanlarla karşılaştırsın. 
- Dergi sizin manevi olarak kendinizi geliştirmenize katkıda bulundu mu?
İslam o kadar büyük bir derya ki, ilk başta kulaç atmayı öğreniyorsun, sonra yüzmek istiyorsun, daha da derinlere gitmek istiyorsun. Ben de o yüzden hem ilahiyat okuyarak, hem de farklı sohbetlere giderek kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Öğrenmeye ben de açım herkes gibi. Dergide de 1. sayıdan itibaren, en hafifinden en ağırına kadar yazılar bulundurduk. Herkes içinden bir parça bulabilsin ve içindeki o maneviyatı hissetsin diye. 
-5 sene sonra bu günlerde kendini nerede hayal ediyorsun?
Rabbim o günleri göstersin inşallah. Aysha dergi Orta Doğu'da ve Körfez ülkelerinde Arapça çıkmış bir dergi olsun. Ben sosyal sorumluluk projelerinde çok güzel şeyler yapmış olayım. Evli ve iki çocuklu bir şekilde bir hayalim var inşallah. Maneviyatımı daha güçlendirmiş ve Rabbim nasip ederse kapanmış olabilirim yani... 

"Tesettür değil kadın dergisi"

- Tepkiler olmadı mı? Sonuçta özellikle tesettür çok hassas ve herkesin birbirini sıklıkla eleştirdiği bir alan, sorunlarla karşılaşmadınız mı?
Biz tesettür dergisi değiliz. Biz muhafazakar çizgileri olan ve kadına yönelik bir dergiyiz. Daha iyi olabilmek için güzel eleştiriler aldık. Onlar iyi de oldu. "İsraf"a yönelttiğimizi söyleyen oldu. Oysa biz kadın varsa içinde, hukuktan, kültürden, ilimden, güzellikten, alışverişten, makyajdan, kadının ilgilendiği her şeyden bahsetmeye çalıştık.
- Derginin başından bu yana çocuk büyüdü mü ?
Şimdi 20. sayıyı çıkarıyoruz ve ilk sayı ile bu sayı arasında çok fark var. Birbirinden kıymetli köşe yazarlarımızla beraber danışarak gidiyoruz. Kendimizi geliştiriyoruz, talep doğrultusunda yeni eklemeler yapıyoruz.

Çıplaklık ve alkol yok
- Gülben Ergen kapağınız... Nasıl ikna ettiniz zor oldu mu?
Bizim çizgimiz belli. İçinde çıplaklık ve alkol olmayan ama kadına dair her şeyi barındıran bir dergiyiz biz. Gülben Ergen de şu an kendi maneviyatını yaşayan bir insan. Hiç kırmadan hemen "Evet" dedi.




İlahiyat öğrencisi

Pınar Küçükşabanoğlu Kastamonulu, 
3 kardeşi var. Oğlak burcu. Kayak yapıyor, ata biniyor. Uzun yıllardır başarıyla yürüttüğü bir organizasyon ve PR şirketi var. Protokol açılışları, yurtdışı heyetleri düzenliyor. Kadına dair bir sosyal sorumluluk projesi olarak nitelendirdiği Aysha ise henüz 20 aylık... Hayali daha fazla çalışmak... 
Burcu ÇETİNKAYA


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.