Obama son kez 'Birliğin Durumu' konuşmasını yaptı

Düzenleyen:
Obama son kez 'Birliğin Durumu' konuşmasını yaptı

DÜNYA Haberleri

Obama, başkanlığının son "Birliğin Durumu" konuşmasında, “Siyasetçiler Müslümanlara hakaret ettikleri zaman veya bir çocukla dalga geçildiğinde bu, bizi daha güvenli kılmıyor. Bu bir yanlış” dedi.

ABD Başkanı Barack Obama, başkanlığının son "Birliğin Durumu" konuşmasında, ardında bırakmak istediği mirasına dönük güçlü mesajlar verirken, ülkeyi daha güçlü kılmak için Kongre’nin birlikte hareket etmesi çağrısında bulundu.

ABD başkanları her yıl geleneksel olarak Kongre’de “Birliğin Durumu” konuşması yaparak, o yıl ve ileriki dönemdeki icraatları hakkında Kongre ve halka bilgi veriyor. 

Görev süresi bu yıl dolacak olan Obama da Kongre’de başkanlığının son “Birliğin Durumu” konuşmasını yaptı. Son olduğu için önceki yıllara göre bu kez kısa bir konuşma yapmayı deneyeceği esprisiyle sözlerine başlayan Obama, 59 dakika boyunca ekonomiden dış politikaya, terörden Amerikan değerlerine kadar birçok konuyu ele aldı.

"ABD dünyanın en güçlü ekonomisi" 

Başkan Obama, konuşmasının önemli bir bölümünde ülke ekonomisine odaklandı.

Obama, ABD ekonomisinin göreve geldiği günden bu yana büyük gelişme gösterdiğini vurgulayarak, istihdamın son 7 yılda ülke tarihindeki en uzun artış dönemini yaşadığını, 14 milyon kişiye istihdam sağlandığını, işsizliğin yarıya düşürüldüğünü ve bütçe açığının dörtte üç azaltıldığını anlattı.

“ABD şu an dünyadaki en güçlü ve dayanıklı ekonomiye sahip” diyen Obama, ülke ekonomisinin düşüşte olduğunu savunanları “hayal satmakla” suçladı.

''Finansal krize gıda pulu alanlar değil, Wall Street yol açtı"

Obama, çalışanların ve KOBİ’lerin seslerini daha fazla duyurabilmeleri ve ekonominin kurallarının onların lehine değiştirilmesi gerektiğini anlatarak, ''Finansal krize, gıda pulu alanlar değil, Wall Street’teki ihmalkarlık yol açtı. Ücretlerin yükselmemesinin nedeni göçmenler değil, çeyreklik kazançları uzun vadeli gelirlerin üstüne koyan yönetim kurulu toplantılarında alınan kararlar. Off-shore hesaplarıyla vergi kaçıranlar, elbette bu konuşmayı izleyen ortalama aileler değil'' yorumunu yaptı.

Obama’nın bu cümleleri ayakta alkışlandı.

“ABD’yi kanseri tedavi eden ülke yapalım”

Başkan Obama’nın kanserin tedavisi için ulusal bir girişim başlattığını açıklaması ise Birliğin Durumu konuşmasının en çok dikkati çeken noktalarından biri oldu. 

Girişimin başına, 46 yaşındaki oğlu Beau Biden'ı geçen yıl beyin kanserinden kaybeden Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı getirdiğini duyuran Obama, şunları kaydetti:

''Geçen yıl, Başkan Yardımcısı Biden, Amerika’nın tıpkı aya çıkmayı başardığı gibi kanseri tedavi edebileceğini söyledi. Biden, geçen ay Ulusal Sağlık Enstitüsü’ne son 10 yıldaki en yüksek finansman kaynağını sağlayabilmek için geçen ay Kongre’yle birlikte çalıştı. Bu gece, bunun gerçekleşmesi için ulusal bir girişim başlattığımızı açıklıyorum ve bu hastalığın yanı sıra son 40 yılda birçok sorunla savaştığı için Biden’ı bu görevin başına getiriyorum. Kaybettiğimiz tüm sevdiklerimiz ve hala kurtarabileceğimiz aileler için Amerika’yı kansere çare üreten ülke yapalım.''

“ABD dünya üzerindeki en güçlü ulustur. Nokta” 

ABD’nin zayıfladığına ve düşmanlarının güçlendiğine yönelik söylemlerin “siyasi palavralar” olduğunu belirten Obama, “ABD dünya üzerindeki en güçlü ulustur. Nokta” diye konuştu. 

Obama, kamuoyu araştırmalarına göre, ülkesinin saygınlığının başkanlığa gelmeden önceki döneme göre daha yüksek olduğunu ifade ederek, “Önemli uluslararası konular söz konusu olduğunda dünyadaki insanlar liderlik etmesi için Pekin veya Moskova’ya bakmıyor, onlar bizi arıyorlar” ifadesini kullandı.

Bugünün dünyasında başarısızlığa uğramış çöken devletlerin kendileri için daha çok tehdit oluşturduğuna işaret beden Obama, önceliklerinin Amerikan halkının güvenliğini sağlamak ve teröristlerin peşini bırakmamak olduğunu kaydetti. Obama, terör örgütleri El-Kaide ve DAEŞ’in halkına yönelik doğrudan tehdit teşkil ettiğini dile getirerek, insanları zehirlemek için interneti kullanan bir avuç teröristin kendilerine çok büyük zararlar verebileceğini vurguladı.

ABD öncülüğünde kurulan uluslararası koalisyonun bugüne kadar yaklaşık 10 bin hava saldırısı düzenlediğini, örgütün liderlerini öldürdüğünü, eğitim noktalarını, silahlarını yok ettiğini ve gelirlerine darbe vurduğuna dikkati çeken Obama, DAEŞ’in dünyanın en büyük dinlerinden birinin temsilcisi olduğu yalanını yansıtıp, bu savaştaki en önemli müttefiklerini dışlamamaları gerektiğine vurgu yaptı. 

Obama, DAEŞ militanlarının “katil ve kökünün kazanması, ele geçirilmesi ve yok edilmesi gereken fanatikler” olarak adlandırılmasının icap ettiğini belirterek, örgüte karşı mücadelede Kongre’ye çağrıda bulundu. Obama, “Eğer Kongre bu savaşı kazanmada ciddiyse, askerlerimize ve dünyaya bir mesaj göndermek istiyorsa DAEŞ’e karşı askeri güç kullanımı yetkisini vermeli” ifadesini kullandı.

“Dış politikamız DAEŞ ve El-Kaide tehdidine odaklanmalı” diyen Obama, DAEŞ olmasa dahi dünyanın birçok noktasında istikrarsızlığın on yıllarca süreceğini ve bu durumdan yararlanmak isteyen yeni terör ağlarının bulunacağını kaydetti. Krizle boğuşan her ülkeyi yeniden inşa edemeyeceklerini, bunun “liderlikten” öte Amerikan kanının döküleceği bir bataklığın reçetesi olacağını dile getiren Obama, Vietnam ve Irak savaşlarından şimdiye kadar bu dersi almış olmaları gerektiğini söyledi.

"Siyasetçilerin Müslümanlara hakaret etmesi bizi güvenli kılmaz"

Obama, Müslümanlara yönelik söylemleriyle tepki toplayan Cumhuriyetçi Parti’nin başkanlık seçimlerindeki aday adaylarından emlak zengini Donald Trump’ın da ismini kullanmadan insanların ırkları ve dinleri nedeniyle hedef alınacağı her türlü politikayı reddetmeleri gerektiğini söyledi. Bunun politik açıdan doğru olmayacağına işaret eden Obama, dünyanın kendilerine askeri teçhizatlarından dolayı değil, farklılıkları, açık görüşlülükleri ve her inanca saygı göstermeleri nedeniyle itibar ettiklerini kaydetti. Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Siyasetçiler Müslümanlara hakaret ettikleri zaman, bir cami kırıp döküldüğü zaman veya bir çocukla dalga geçildiğinde bu, bizi daha güvenli kılmıyor. Bu, olayı olduğu gibi göstermiyor. Bu bir yanlış. Bu bizi dünyanın gözünde daha da küçültüyor, hedefleri başarmamızı zorlaştırıyor ve ülke olarak bizim kim olduğumuza ihanet ediyor.” 

Obama, son kez gerçekleştirdiği ''Birliğin Durumu'' konuşmasına çok sayıda kişiyi davet etti. Gecede 23 kişi Obama ailesinin özel davetlisi olarak salondaki yerlerini alırken, ülkede meydana gelen silahlı saldırılarda hayatını kaybeden kurbanlar için davetli listesindeki bir sandalye boş bırakıldı. Davetlilerin arasında Suriyeli mülteci ve bilim adamı Refai Hamo ile ABD’deki Müslümanların en büyük sivil toplum kuruluşu Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi’nden iki temsilci de yer aldı. 

Suriyeli mülteci Refai Hamo

Suriyeli mülteci Refai Hamo, Obama’nın konuşması için Kongre binasına gitmesinden hemen önce Beyaz Saray’da AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Suriye’deki iç savaşta evine füze isabet eden, bu saldırıda eşi ile bir kızını kaybeden Hamo, 2013 yılında bir oğlu ve hayatta kalan üç kızıyla Türkiye’ye gittiğini söyledi. Türkiye’nin 2 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yaparak önemli bir işe imza attığını belirten Hamo, "Ben de o 2 milyon kişiden biriydim. Saygı beslediğimiz Türk insanını ve ülkeyi çok sevdiğimiz için Suriye’den Türkiye’ye gitmeye karar vermiştik" dedi. 

Hamo, ilk gittiklerinde büyük umutları bulunduğunu ancak daha sonra sağlık sorunlarının baş gösterdiğini bildirdi. Mide kanseri teşhisi konulan Hamo, bu nedenle ABD’ye gitmek istediğini belirterek, şöyle devam etti: 

"Ayrıca, ABD Başkanı Barack Obama, Facebook’ta benimle ilgili bir yazıya yorum yaptı ve en çok ihtiyacım olduğu anda bizi ülke olarak kucaklamaya hazır olduklarını söyledi. Bu nedenle ABD’ye sığınma başvurusunda bulundum. Bunun dışında bilime ve bilim adamlarına verdiği önem nedeniyle ABD’ye gelmek istedim. ABD’de bilim alanında çalışmak ve bu tutkumu hayata geçirmeyi umut ediyorum." 

Hamo, şunları ifade etti:

“Buraya davet edilmemin sebebi belki de Suriye insanının ne kadar dayanıklı olduğunu temsil ettiğim içindir. Bir taraftan da burada bulunmam belki Suriye halkına yardım edilmesine bir imkan tanıyabilir, Suriyelilerin çektikleri acılardan kurtulmalarına, akan kanın durmasına vesile olabilir. Sadece Suriye’de değil tüm dünyada savaşlar oluyor ve bunların sonucunda tüm insanlık zarar görüyor. Umarım Amerikan halkı ve tüm dünya gerçek resmi görür. Obama’nın konuşmasına davet edilmem ayrıca sığınmacıların çektikleri acıların ve savaş nedeniyle yaşadıklarımızın yansıtılması bakımından da çok önemli."

Hamo, internette kendisini meşhur eden yazıda, şunları kaydetmişti:

"Hala dünyada bir fark yaşatabilecek şansım olduğunu düşünüyorum. Amerika’ya gittiğimde patentini almak istediğim birçok buluşum var. Buluşlarımdan biri şu anda İstanbul metrosunda trenlerin hareketinden elektrik üretmek için kullanılıyor. Ayrıca yakıtsız olarak 48 saat uçabilecek bir uçağın çizimlerini yaptım. Depremler meydana gelmeden haftalar önce deprem tahmini yapacak bir cihaz üzerinde çalışıyorum. Tek isteğim araştırmalarımı yapabileceğim bir yer. Bugün Michigan’a gideceğimi öğrendim. Orası hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Tek isteğim güvenli ve bilime saygı duyulan bir yer olması. Ben işime geri dönmek istiyorum. Yeniden insan olmak istiyorum. Ben hala buradayım."

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...