'Hedefimiz lider üniversite'

'Hedefimiz lider  üniversite'

EĞİTİM Haberleri

Gazi Üniversitesi temelini 1926 yılında "Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" adıyla açılan bir okula dayandırır.

Ulusal ve uluslararası alanda söz sahibi; Türkçe eğitimi esas alan, bilim ve teknolojiden sanat ve spora kadar uzanan geniş bir yelpazede özgün araştırmaları, kaliteli eğitimi, özgün düşünce ve topluma hizmeti ile saygın ve lider bir üniversite olmak istiyoruz. Gazi Üniversitesi temelini 1926 yılında "Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü" adıyla açılan bir okula dayandırır. Okul 1976 yılında "Gazi Eğitim Enstitüsü" ismini alır. Nihayet enstitü, 1982 yılında "Gazi Üniversitesi" kimliğine kavuşur. Gazi Üniversitesi bünyesinden 9 üniversite çıkartmış büyük bir eğitim ve öğretim yuvasıdır. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Süleyman Büyükberber renkli kişiliği ile dikkat çekiyor. Rektör Büyükberber ile basından sorumlu danışmanı Yrd.Doç.Dr.Mesut Düzgün'ün de hazır bulunduğu rektörlük makamında gerçekleştirdiğimiz söyleşinin soru ve cevaplarıyla başa başa bırakıyorum. nbsp;- Üniversiteniz Türkiye'nin köklü ve ilk kurumlarından biridir. Dünden bugüne üniversite nereden nereye gelmiştir kısaca özetler misiniz?
Gazi Üniversitesi Cumhuriyetin ilk yıllarında her türlü imkânsızlıklar içinde Anadolu'da kurulmuş Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adını ve emeğini taşıyan ilk cumhuriyet üniversitesidir. Bugün Gazi Üniversitesi program, öğrenci ve akademisyen sayısı olarak Türkiye'nin 2. büyük üniversitesi konumundadır. Her alanda ülkemizde ilk 5'te olan Gazi Üniversitesi dünyada ilk 500'e giren 6 Türk Üniversitesinden birisidir.
Acilen yerleşkeye ihtiyacımız var!
- Sizce Gazi Üniversitesi özelinde üniversitelerin temel acil sorunları ve çözüm yolları neler olabilir?
Büyük ve köklü üniversitelerin yerleşke sorunları vardır. Biz bunun sıkıntısını özellikle yabancı heyetler geldiğinde veya yurtdışında büyük üniversiteleri ziyarete gittiğimizde yaşıyoruz. Büyük ve yeni Türkiye'ye yakışır büyük ve güzel yerleşkeler oluşturmamız gerekiyor. Bugün için yerleşke alanının eski ve dar oluşu Gazi Üniversitesinin en büyük sorunudur. Binalar eski ve yetersizdir. Uluslararası büyük bir üniversite olmasına rağmen fiziki şartları son yıllara kadar ihmal edilmiştir. Merkez yerleşkemiz Ankara'nın tam ortasında bir şehir üniversitesi ve yeşil bir alana sahip olmanın güzelliğine sahiptir. Üniversitemizin etrafında Milli Eğitim Bakanlığına ait güncelliğini yitirmiş liseler var. nbsp;Bu liselerin öğrencilerinin yaşadığı semtlere taşınarak bu 400 dönümlük arazinin Gazi Üniversitesine verilmesi tüm dünyaya gururla göstereceğimiz bir yerleşke oluşturmamız için iyi bir fırsat oluşturacaktır. Üniversitelerimizin kalite sorunu vardır. Amerikan Üniversiteleriyle diğer ülke üniversiteleri arasında açılan kalite makası kapanamayacak hale gelmektedir. Türkiye sayısal anlamda üniversiteye olan talebi karşılayacak hale gelmiş durumdadır.
Yükseköğretimin uluslararasılaşma sorunu vardır. Büyük üniversitelerin dost ve akraba ülkelerde kampus veya ofis açabilmeleri bu anlamda çok önemli. Aslında öğretim üyelerini yeniden üniversite ve laboratuvarlara bağlayacak ek gelirlerden belki de en önemlisi yabancı öğrenci gelirleri olabilir. Bugün Amerika, İngiltere, Kanada, Avustralya gibi ülkelerin en önemli gelir kaynağı yabancı öğrencidir. Yabancı öğrenciye sadece gelir olarak bakmak tabii ki yanlış. Yabancı öğrenci Türkiye'yi, bu kültürü tanıdıktan sonra mutlaka bir dost kazanıyorsunuz. Bizim 2100 yabancı öğrencimiz var, son 2 yılda 2 kattan fazla artırdık. Bünyemizde 30'a yakın yabancı öğretim üyesi var bu rakam da en az 200 olmalı. Modernizasyon sorunu vardır. Sadece mekânların değil algıların modernizasyonuna ihtiyacımız var.
Afrika açılımı yaptık!
- Üniversitenizin yakın ve uzak hedef olarak Türk bilimindeki vizyonunu ve yerini nerede görmek istiyorsunuz bu alandaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Ben buradan Sayın eski ve yeni Cumhurbaşkanlarımıza, Başbakanımıza, Kalkınma, Milli Eğitim, Maliye, Bilim Teknoloji Bakanlarımıza, YÖK Başkan ve üyelerine minnettarlığımı ifade etmek istiyorum. Yükseköğretim konusunda tüm maddi imkânlar özveri ile seferber ediliyor, kafa yoruluyor.100 yıldır yapılmayan pek çok şey son 10 yıla sığdırıldı. Biz de Gazi Üniversitesinde son 2 yıldır devletimizin katkılarıyla çok önemli işler yaptık. İkinci öğretimleri kapattık, meslek yüksekokullarını azalttık ve yeniden yapılandırdık, öğretim üyesi atanma ve yükseltilme kriterleri oluşturduk, öğretim üyelerimizi Mevlana programları ve Gazi Vakfımızın desteği ile yurtdışına gönderiyoruz. İngilizce eğitim veren yeni bölümler oluşturduk, yabancı öğrenci sayısını ve kalitesini artırdık, Afrika açılımı gerçekleştirdik. Ortadoğu, Orta Asya, Balkanlar ilgimizi güçlendirdik, yeni istihdam sorunu olmayacak bölümler açarken bazı bölümleri kapattık. Yeniden inşa hamlesi başlattık, eski binaları yıktık yenilerini yaptık ve yapıyoruz. Yüksek miktarlarda hibeler bulduk. Hibelerle teknoloji laboratuvarları açtık. Elektronik belge yönetimini, bilgi işlem alt yapısını güçlendirdik. Türkiye'de ilkleri de gerçekleştiriyoruz. Hacettepe, Ankara, Gazi, Yıldırım Beyazıt Üniversiteleri olarak üzerinde 2 yıldır uğraştığımız ve bitme aşamasına gelen ortak lisansüstü programındaki bugünkü 850 gönüllü öğretim üyesinin 4 bine ulaşacağını ve bu programa da 30 bin öğrencinin katılacağını öngörüyoruz. Bu proje Türkiye'nin en önemli yükseköğrenim projelerinden biri olacaktır. Üç büyük üniversite laboratuvarlarıyla, derslikleriyle, hocalarıyla birleşip İngilizce 84 programda yarısı yabancı öğrenci olmak üzere 30 bin öğrenciye yüksek lisans ve doktora eğitimi verecek.
Ben 5–6 yıl sonra Türkiye yayın sıralamasındaki sıramızın en az 3. sıraya yükseleceğini dünya sıralamalarındaki yerimizin 300–400 aralığına çıkacağını öngörüyorum. Mevcut kalite ve liyakat çalışmalarımız devam ederse 10 bin lisansta, 10 bin lisansüstünde olmak üzere 20 bin yabancı öğrenci, lisansta 30 bin, yüksek lisans ve doktorada 30 bin öğrencimiz olacağını ümit ediyorum. Onlarca patentimiz ve yıllık yüze yakın büyük projemizin kabul edileceğini düşünüyorum. En az 20 ileri teknoloji merkezimizde ciddi ulusal projelerin yürütüleceğini ümit ediyorum.
- Yükseköğretim kurumlarında görmek istediğiniz öğrenci profili sizce nasıl olmalıdır?
Yükseköğretim öğrencisi erdemli olmalı. Erdem sadece ahlak değil, feraset, hoşgörü hayatı bilme anlama anlamlarına da geliyor. Öğrenci çok okumalı, çok dinlemeli. Buraya bir mesleği öğrenmeye geldiklerini unutmamalı ve işlerinde en iyi olmak için bu zaman aralığını en iyi şekilde değerlendirmeli. İngilizceyi bu sıralarda mutlaka halletmeli. Mesleğine ve her şeye sadece Türkiye gözüyle değil dünya ölçeğinde bakabilmeli, arayıştan, meraktan vazgeçmemeli. Küçük şeyleri dert etmemeli. Geleceğe bakmalı. Gündelik siyasetle ilgilenmemeli. Kişiler değil fikirlerle uğraşmalı. Hocalarına da hoşgörü ve saygı göstermeli.
Sporda birinciyiz!
- Üniversitenizin "en"lerinden bahseder misiniz?
Üniversite hastanemiz borcunu son 2 yılda 163 milyondan 100 milyona azaltan tek üniversite hastanesidir. En başarılı üniversite hastanesi konumundayız. İngilizce Tıp Fakültesi olan nadir üniversitelerden biriyiz. En fazla yüksek lisans ve doktora programına ve öğrencisine sahip üniversiteyiz. Çok başarılı bir uzaktan eğitim merkezimiz vardır. Zorunlu derslerin hepsini uzaktan eğitim yoluyla kendi imkânlarımızla vermekteyiz. Mevlana ve Farabi öğrenci ve öğretim üyesi değişimlerinde bir numaralı üniversiteyiz. Teknoparkımız kendi yaş grubunda 2014 birincisidir. 2014 Santez projelerinde birinciyiz. Mobbing ofisi kuran ve yönetmeliği olan tek üniversiteyiz. 2014 en fazla AB projesi alan üniversiteyiz. En başarılı özel vakıf okullarına sahibiz. Türkiye'nin en büyük ve modern hastanelerinden birine sahibiz. Sporda en başarılı üniversiteyiz. Her yıl spor ödüllerinin en az yarısını tek başına Gazi almaktadır.
- Üniversiteniz için vizyona olan katkılarınızı sıralar mısınız?
Aslında evrensel bir üniversitede olması gereken pek çok şeyi ilk kez yaptık. Çok ilgi çekici olanlardan bahsetmek gerekirse; Rektörlüğümün birinci yılı kurallar ve kriterler yılı olarak geçti. nbsp;Kuralsız ve kritersiz hiçbir tasarrufumuz kalmadı. Elektronik Belge Yönetimi Sistemini kurduk ve en alt birimlere kadar yaydık. Şu anda her şeyimiz şeffaf. Yine ilk günden başlamak üzere mali disiplin tedbirleri aldık ve sistematik bir kontrol mekanizması kurduk. Bu tedbirlerin yıllık getirisi 20 milyon liradır. Üniversite hastanesi 163.5 milyon lira borç ile Türkiye ikincisi idi. Bugün borcu 100 milyon civarına çektik. Bu süreçte borcunu yardım almadan azaltan ve zarar etmeyen tek üniversite hastanesi durumundayız.
Kişiye yatırım en önemli yatırım olduğu için kalite için gerekli çalışma ve düzenlemeler yaptık. Öğretim üyelerimizi yurtdışı tecrübesi için ABD'e göndermeye başladık. Mevlana programında en aktif üniversiteyiz. Proje ve patent şartını akademik atanma ve yükseltilme kriterlerine şart olarak koyan ilk ve tek üniversiteyiz. Projelerimizi artırmak için büyük bir proje ekibi kurduk. Nitekim ikinci yılın sonunda ülkemizin en çok Santez, AB, ve ulusal ajans projesi alan üniversitesi konumuna yükseldik. Yabancı öğrenci sayımızı 2100'e çıkardık. Afrika açılımını gerçekleştirdik. Öğrenci ya da personel hiç kimsenin zulme uğramaması için Mobbing ofisi kurarak yüzlerce konuyu çözüme bağladık.

Prof.Dr.Süleyman Büyükberber nbsp;
1965 yılında Kayserinin Gülük Mahallesinde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Kayseri'de tamamladı. Çok kitap okuyarak, hafta sonlarında ve yaz tatillerinde esnaf yanında çalışarak çocukluğu geçti. 1988 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 1994'te İnönü Üniversitesi'nde, 1996 yılında Nebraska Üniversitesi'nde ve1999'da Gaziantep Üniversitesi'nde çalıştı. 1999'da doçent ve 2005 yılında Profesör oldu. Anadolu Tıbbi Onkoloji Derneği kurucusu ve 6 yıl başkanlığını yürüttü. 27 ülkeden oluşan NEMA (Near East Mid Asia Medical Oncology Association) kuruculuğunu yaptı ve halen başkanlığını yürütmektedir. Herkes İçin Sağlık Derneği Genel Başkanlığını yürütüyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanlığını 6 yıl yürüttü. 2012 yılında Gazi Üniversitesi Rektörü olarak göreve başladı. nbsp;Doç. Dr. Nuray Büyükberber ile evli ve 4 çocuk babasıdır.

GAZİ?ÜNİVERSİTESİ'nin kimlik kartı:


Gelişmeye öncülük eden üniversite
Kuruluşu: 1926
Fakülte: 22
Yüksekokul: 5
Meslek Yüksekokulu: 6
Enstitü: 7
Konservatuvar: 1
Araştırma ve Uygulama Merkezi: 61
Akademik Personel: 4340
İdari Personel: 3496
Kampüs Sayısı: 7
Diploma Programı: 575
Öğrenci Sayıları: Önlisans: 8,668,
Lisans: 50 bin nbsp;
Lisansüstü: 21 bin
Toplam Öğrenci Sayısı: 78 bin
Slogan: Gazili Olmak Ayrıcalıktır
Kitap Sayısı: 800 bin
Yabancı Öğrenci Sayısı: 2 bin 100

Değerleri: nbsp;
- Bilimin önderliğine inanmış ve özgün düşünceyi yücelten,
- Her türlü görüş ve düşüncenin barış ve hoşgörü içinde dile getirilebildiği, özgür, çok sesli, adil ve şeffaf, Akademik ve etik değerlere sahip,
- Eğitimin toplumsal gelişmeye öncülük ettiğine inanan,
- Çalışanlarının memnuniyetini sağlayan ve mensubu olmakla gurur duyulan,
- Çevreye saygılı ve sosyal sorumluluğunun bilincinde olan bir kurumdur.

Bilim ve teknoloji ödülü!
4 ayrı yarışmada 50 yeni ürün
- Üniversitenizin sanayi, bilim ve teknik işbirliğini yeterli buluyor musunuz?
Gazi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisine ilk sahip olan 10 üniversiteden biridir. İyi bir bilgisayar programı oluşturduk. Bu portal da sanayicinin ihtiyacı ile konuyla ilgili öğretim üyesi otomatik taranıyor ve irtibat kurmaları sağlanıyor. Ayrıca yine bu portal ile sanayicinin ihtiyacına göre bitirme, yüksek lisans ve doktora tezleri veriliyor. Bu şekilde tez yapanlara üniversite olarak ta BAP'tan destek sağlıyoruz. Yılda 4 ayrı teknoloji yarışması yapıyor ve yaklaşık 400 bin lira ödül dağıtıyoruz. Bu yarışmalardan yıllık 50'e yakın orijinal ve ticarileştirilebilir ürün çıkıyor. Bunları sanayiciyle buluşturuyoruz. Patent konusunda destek veriyoruz. İlk kez geçen yıl 6 patent aldık. Gazi Üniversitesi Akademik atanma ve yükseltme kriterlerine, patent ve proje şartı koyan ilk üniversite olma unvanına sahiptir. Gazi Teknopark bu yılda kendi yaş grubunda birinci oldu ve Bakanımız Fikri Işık'ın elinden ödülümüzü aldık. Öğretim üyelerimiz Teknoparkımızda %35 oranında işletmeye sahip, bu oran oldukça yüksek. Ancak üniversite sanayii işbirliğinde özellikle yurtdışı kaynaklara ve partnerlere de yönelmemiz lazım bu alışkanlık henüz ülkemizde yok. Ben kanser uzmanı hekimim. Moleküler teknoloji ürünü 50 mili gramlık bir ürüne ülkemiz 20 bin Euro para ödüyor. Bizim çok acil böyle kaynaklara ihtiyacımız var.

Doç. Dr. Süleyman DOĞAN sordu, rektörler cevapladı
dogansuleyman1@hotmail.com





UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...