Hasan Gönen: 'Beyin kriz merkezi açtık'

Hasan Gönen: 'Beyin kriz merkezi açtık'

EĞİTİM Haberleri

Avrupa'da dördüncü olan Beyin Kriz Merkezimiz var. Bu merkez; çok ciddi bilimsel çalışmalar yaparken, hastalara da acil müdahale ediyor.

DOÇ. DR. SÜLEYMAN DOĞAN
Eskişehir denince akla üniversite gelir. Bir üniversite şehridir Eskişehir. Ve aynı zamanda Türkiye'nin Doğu'dan Batı'ya bağlayan bir köprü gibidir bu güzel ve şirin şehir. Anadolu Üniversitesi'nden ayrılarak kısa zamanda ismini duyuran Osmangazi Üniversitesi şimdi önemli projelere imza atıyor. Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Hasan Gönen tecrübeli, sabırlı, kuşatıcı, çalışkan ve başarılı bir yönetici profili çiziyor. Üniversitesinde bütün grupları bir araya getirip barış içinde bir yönetim biçimi sergiliyor. Üniversite Türk Dünyası başkenti çerçevesinde önemli kongre ve sempozyumlara sık sık ev sahipliği yapıyor. Rektör Prof.Dr.Hasan Gönen ile yaptığım söyleşi ile baş başa bırakırken mülakatta önemli katkısı olan Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Bahaddin Acat'a da çok teşekkür ediyorum. nbsp;
Sayın rektörüm öncelikle son günlerde telaffuz edilen Yeni Türkiye'nin yeni üniversitesi ve yeni rektörleri nasıl olmalıdır?
Öncelikle üniversitelerimiz ülkenin ve dünyanın önünde duran problemlere çözümler üretmelidir. Bunun için üniversitelerimiz ivedi olarak kollarını sıvamaları gerekir. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Eskiden bütün yollar Roma'ya çıkıyordu şimdi bütün yollar Eskişehir'e çıkıyor. Batı'dan Doğu'ya gidecek olan bütün hızlı trenler Eskişehir'den geçiyor. Milli ve yerli lokomotifi üniversitemiz yapacak. Teknik alanda söz sahibi olmak için sosyal alanlarda yetişmiş elamanlarımızın olması gerekir. Gençlerimizi idealist yapacak olan öğretmenlerdir. O nedenle öğretmen mesleğine ve eğitimine büyük önem vermemiz lazım. İdealist öğretmenler idealist toplumları yetiştirsin. Japonlar öyle değil mi? Mehmet Akif'in ifadesinde yerini bulduğu gibi bugün üniversitelerimiz yeni bir iman tazelemelidir. Bölgemizin ve Türkiye'nin problemini yerinde çözüm üzere üniversiteler yeni bir vaziyet alması gerekir. Uydu ve uçakların jet motorlarını yapma konusunda çalışmalarımız var. İnşallah bunu gerçekleştireceğimize inanıyoruz. nbsp;
Eskişehir'in diğer şehirlerden farkı nedir?
Eskişehir bir kültür beldesidir. Göç alan bir kent olması nedeniyle de farklı ülkelerin kültürleri Eskişehir'de yaşamını sürdürmektedir. Her yıl ekim ayında düzenlenen Uluslararası Eskişehir festivali, İstanbul ve Ankara festivalleri ile yarışacak düzeydedir. Yunus Emre kültür ve sanat merkezi, Büyükşehir belediyesi kültür merkezi sürekli etkinliklere sahne almaktadır. Kentte sosyal yaşamda büyük çeşitlilik göstermektedir. Hemen her yaş ve sosyal gruba hitap eden eğlence yerleri bulunmaktadır. Üniversitelerdeki spor salonları, tenis kortları, kapalı yüzme havuzu ve açık spor tesislerinin yanı sıra 25 bin kişilik Atatürk stadyumu, kapalı yüzme havuzu, Porsuk Spor kompleksi, Eskişehir'de spor etkinlikleri için önemli altyapı tesisleri oluştururken bu tesislerde yetişen çok sayıda sporcu hem yurt düzeyinde hem de Avrupa düzeyinde başarılar elde etmektedir.
Eskişehir'de Anadolu Üniversitesinden ayrılmanız nasıl oldu?
1993 yılında ayrılırken çok mağduriyetimiz oluştu. Eskişehir Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi 1970'de kurulmuştur ve ilk iki bölümü makine ve inşaattı. Bugün 45'inci yılımızı kutluyoruz. Ben ilk öğrencilerden birisiyim. Hem öğrencisi hem de rektörü olan ilk kişi benim. Öyle de ayrı bir önemli tarafı var. 1993 yılında yeni kimlik kazandığımız zaman 2 bin 563 boş akademik kadrodan bize sadece 107'si verilmiştir. Diğer taraftan tüm sosyal tesisler orada kaldı. nbsp;
Hasan Gönen: 'Beyin kriz merkezi açtık'

Demek ki ciddi sıkıntılar çektiniz?
Bir kere ayrılırken bütçemiz çok küçüktü. Mesela 80 dairenin üzerinde lojman, misafirhaneler, uygulama otelleri, ahşap, metal ve cam atölyeleri vardı, orada kaldı. Taşıtların hemen hemen hepsi orada kaldı. Bize 13 taşıt verildi 6'sı yürümüyordu. Bu rakamları 1993'den önceki 6 yıl boyunca zamanın rektörünün teknik danışmanıydım. Böyle bir ayrılışı bir akademik arkadaşımız şöyle benzetmişti; "Yatağı ikiye böldük, yorgan onların üzerinde kaldı". Bir zaman üşüdük ama şimdi iyiyiz. Biz Eskişehir Osmangazi Üniversitesi olarak dengeli bir üniversiteyiz. Sağlık alanımız var, mühendislik alanımız var, temel bilimler var, sosyal alanlarımız var. Dolayısıyla her birini ayrı ayrı destekleyerek kendi kulvarlarında koşturmaya çalışıyoruz. nbsp;
Peki bu duruma getirmek için epey bir uğraş sarf ettiniz öyle mi?
Hem de nasıl. Bizim bir yaşayan yerleşke, yaşayan kampüs olmamız lazım. Onun için de küçük bir şehir olmamız lazım. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) önce üniversite kurulur sonra kenarlarında yerleşkeler kurulur. Biz de otellerimizle, kafeteryalarımızla, restoranlarımızla, misafirhanemizle bu kampüste olunması düşüncesiyle; üniversite misyonumuzu yerine getirebilmemiz için tüm gereklilikleri aynı anda yapmaya çalışıyoruz, büyük bir efor harcıyoruz. Daha önce yapılmış ama içine kapanık, çevreye sadece duvarları olan bir çarşımız vardı, orayı işlevsel hale getirmek üzere kat yüksekliklerini artırdığımız, çevreye bakan tüm cephelerini vitrine dönüştürdüğümüz, içinde süs havuzları ve çiçek öbeklerinin olacağı bir 20 mağazalık çarşıya dönüştürüyoruz. nbsp;
Hasan Gönen: 'Beyin kriz merkezi açtık'

Kampüs içinde güzel bir ana okulunuz var?
Evet milli eğitimin model alabileceği bir ana okulu yaptık. Kendi personelimizin ve civardaki ailelerin çocuklarının eğitildiği anaokulunun kapasitesini 4'e katlayan bir anaokulumuz var. Türk Milli Eğitimine anaokulunun nasıl yapılması gerektiğine ilişkin kendi kültürümüzü temel alan bir model olan anaokulumuz var. Ormanın eteğinde bir sosyal doku oluşturduk. Eğitim bloklarından uzak ormanın eteğinde bir alanda hizmet veriyorlar.
Gençliğin içinde bulunduğu zorluk ve sıkıntılarına da çözüm bulmalı üniversiteler değil mi?
Toplumun gelişmesine ışık tutmamız lazım. Toplumda olan olumsuz gelişmeleri de çözmeniz gerekiyor. Mesela Eskişehir'imiz sosyal sermaye sahibi olmak adına nbsp;ve Ankara'dan sonra üçüncü sırada ama madalyonun diğer yüzü de şöyle; Eskişehir, İstanbul'dan sonra bonzai tüketiminde ikinci sırada yer alıyor. Gençler zamanlarını faydalı olarak geçirecekleri bir alanları yok. 9 pistli uluslararası atletizm yarışmalarının yapılabileceği, 5 bin seyircilik stadın tribünleri tamamlandı. 5 bin kişilik tribünün ihalesi yapılmaya çalışılıyor. O da tamamlandığında 10 bin seyircilik bir stada kavuşmuş olacağız. Bu stadımızı amatör a sunarak gençlerimizin orada spor yapma imkanı bulmasını ve zararlı alışkanlıklardan da uzak durmasını sağlayacağız. Diğer taraftan üniversite olimpiyatları da burada yapılsın, mezuniyet törenlerimizi de orada istediğimiz şekilde planlayalım. Stadımız, kafeteryalarımız, otelimiz, misafirhanemiz, yurdumuz olursa yaşayan bir üniversite haline dönüşür.
Teknoloji transferi ofisiniz ne durumda?
En önemli yaptığımız şey; Proje Destek Ofisi'ni oluşturmak oldu. Proje Destek Ofisi'nde yüksek lisans ve doktora tezlerini destekliyoruz. Proje yürütücülüğü olmak açısından öğretim üyelerimize bilimsel araştırma projelerimiz çerçevesinde yardımcı oluyoruz. Proje Destek Ofisimiz, Teknoloji Transfer Ofisimizi doğurdu. Bu iki ortak birimde Eskişehir nbsp;kalkınma Ajansı (BEBKA), Kalkınma Bakanlığı ve TÜBİTAK projeleri konusunda uzman olan 4 çalışanımız var. Eskiden böyle bir ortamımız yoktu. Teknoloji Transfer Ofisi, TÜBİTAK'tan geçen yıl 1 milyon TL'lik hibe desteği aldı. Bu yıl da 10 milyon TL'lik hibe desteği programına başlayacağız. Teknoloji Transfer Ofisi, Avrupa'da dünyada bu alanda çalışan pek çok teknoloji transfer ofisleriyle çok yoğun bir şekilde çalışmalar yürütüyor.
Silikon vadisinde 500 kişi çalışacağını söylüyorsunuz. Bu proje ne durumda?
Merkezi laboratuvarımız üniversitenin 22'inci yılında kuruldu. Merkezi laboratuvarda tüm öğretim elemanlarımızın proje üretebileceği bir ortak analiz yapabilecek cihazlar temin etmeye çalışıyoruz. Orada teknoloji geliştirme bölgemiz nbsp;Üniversitesi ve Eskişehir Sanayi Odası'nın ortak olduğu şirketimiz, kampüsümüze yeni bir bina yapma süreci yaşıyor. O binada 38 öğretim üyemizin kuracağı şirket konuşlanabilecek. BEBKA tarafından da bir bina yapılarak 32 şirketin bilimsel çalışmalar yapacağı bir bina çalışmamız var. Bir İsviçre firması, Silikon Vadisi'nin bir başlangıcı olmak üzere işe başlarken, 500 kişinin çalışacağı bir yazılım üssü kurma çalışmalarını yürütüyoruz. Eskişehir'deki bir firma da elektrikli nbsp;üretimi konusunda birlikte çalışma niyetindeyiz.
Beyin krizi merkezi oluşturdunuz bu Türkiye'de bir ilk sanırım?
Avrupa'da dördüncü olan Beyin Kriz Merkezimiz var. Bu merkezde çok ciddi bilimsel çalışmalar yaparken, hastalara da acil müdahale ediyor. Beyin Kriz Merkezinde Uzak Doğu'dan da öğrenciler yetiştiriyoruz. Pilot merkez olmak üzere ambulans uçaklarla hastaları merkezimize ulaştırmak için Sağlık Bakanlığı ile protokol imzalamak üzereyiz.
Rektörlük göreviniz süresince öncelikleriniz ve bu konuda ulaştığınız sonuçları özetleyebilir misiniz?
4 yıl önce 40 civarında proje üretirken bugün 200'ü aşmış durumda. Bilimsel alanda çok geniş açılımlar yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca deprem araştırma laboratuvarı da tamamlanmış durumda. 2015 yatırım programı kapsamında diş hekimliği fakültesine 20 bin metrekare kapalı alanlı nbsp;yapım projesi var. Tıp Fakültesinde Türkiye'nin en büyük anatomi laboratuvarını gerçekleştirdik, Türkiye'nin üçüncü büyük tüp bebek ünitesi var. Tüp bebek birimimizde bebek oluşumun sağlanmasında yüzde 28'den yüzde 35'e çıkan bir oranda başarımız var. nbsp;
Yaptıklarınızla ulusal ve uluslararası alanda rekabet edebilecek misiniz?
Öncelik; üniversitemizin bölgesel, ulusal ve uluslararası alanlarda rekabet edebilecek şekilde geliştirilmesi çalışmaları sonucunda; eğitim-öğretim, araştırma ve sağlık hizmetlerinde kalitenin arttırılmasına önem verdik. Ülkemizin ihtiyaçları ve istihdam analizleri dikkate alınarak yeni 6 ön lisans ve 18 lisans programı açılmış ve eğitim-öğretime başlatılmıştır. Üniversitemizin bir araştırma üniversitesi kimliğine bürünmesi için lisansüstü eğitime büyük önem verilmiş ve yeni 23 Yüksek Lisans ile 20 Doktora programı açılmıştır. Üniversitemizde 2012 yılından itibaren 12 yeni araştırma ve uygulama merkezi kurulmuştur.


KİMDİR?
Prof. Dr. Hasan Gönen, 1956 yılında Eskişehir'e bağlı Tonra köyünde doğdu. Lisans öğrenimini 1977 yılında Eskişehir Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisinde, yüksek lisans hazırlık programını, Universitat Hannover (Almanya) ve yüksek lisans öğrenimini de University of Southern California 'da 1983 yılında tamamladı. Doktorasını da aynı üniversitede tamamlayan Gönen, 1992 yılında Anadolu Üniversitesi'nde doçent, 1998 yılında ise Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde profesörlük unvanı aldı. nbsp;
Türk Standartları Enstitüsü-Eskişehir Belgelendirme Komisyonu, T.M.M.O.B İnşaat Mühendisleri Odası, merkezi İsviçre olan, Türkiye Köprü ve İnşaat Cemiyeti, Türk Yapısal Çelik Derneği üyesidir. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Senato Üyeliği gibi birçok akademik ve idari görevi yürüttü. nbsp;2011 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğüne atanmıştır. İyi derecede İngilizce ve Almanca bilmektedir. nbsp;
Hasan Gönen: 'Beyin kriz merkezi açtık'

Osmangazi Üniversitesi Künyesi
Yaşamboyu Öğrenme
Kuruluş: 1993 Toplam öğrenci sayısı: 29 bin Yabancı öğrenci sayısı: 80 ülkeden 900 öğrenci. Akademik personel: 1500 İdari personel: 1750 Öğrenci kulübü sayısı: 70
Yerleşke sayısı: 4 (Eskişehir merkezinde Meşelik, Bademlik, Çamlık ve Ali Numan Kıraç): 80 bin metrekare alanda, içerisinde botanik bahçesi bulunan Cumhuriyet Parkı, nbsp;Çarşı ile Porsuk Çayı kenarında 72 bin metrekare alanda kurulmuş olan Porsuk Çayı Dinlenme Alanı bulunmaktadır.
Özbakış (Vizyon):Ulusal ve evrensel değerlere sahip, bilim ışığında araştırma-geliştirme yapabilen, girişimci, katılımcı, paylaşımcı, bilim ve teknoloji üreterek topluma katkı sağlayan mezunlar ve bilim insanları yetiştiren, çalışanlarının haklarını koruyan ve onlara saygılı, ulusal ve uluslararası düzeyde saygınlığı olan, alanında öncülük eden ve çalışmaları örnek alınan bir üniversite olmaktır.
Özgörev (Misyon): Tüm çalışanlarının haklarını koruyarak, onların özverili çalışmaları ve destekleri ile sahip olduğu kaynakları verimli ve etkin bir biçimde kullanarak, evrensel nitelikte bilgi üreten, bilimsel düşünceyi kendine rehber edinen, yaşam boyu öğrenme tutum ve becerisine sahip, araştırmacı, katılımcı, çevre bilincine sahip ve topluma çağdaş sağlık, teknoloji, eğitim-öğretim hizmetleri sunmaktır.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...