ABD’den notlar

Düzenleyen:
ABD’den notlar

EĞİTİM Haberleri

Bugünkü misafir kalemimiz Prof. Dr. Hasan Tosun'un yazısı...

ABD’de bir kongre için bulunuyoruz. İki bin kişiden fazla bir katılımın olduğu bu kongrede kendi alanımızda bir konuşma yapma fırsatını bulduk. Tabii, bir üniversite sevdalısı olarak boş vakitlerimizde buradaki yükseköğretim kurumlarının bazılarına ziyaretler gerçekleştirdik.
Bulunduğumuz şehirde 21 adet yükseköğretim kurumu var. Ancak bunların üçü ABD üniversite sıralamasında ilk 100 içinde yer alıyor. Bu kez bu üniversitelerden ikisini ziyaret etme fırsatımız oldu. Daha önce aldığımız randevular sayesinde üniversite yöneticileri ve yükseköğretim kurumu yetkilileri ile görüşme fırsatını yakaladık. Görüştüğümüz kişiler, yalnızca üniversite yöneticisi değil, yükseköğretim sistemi hakkında özgün düşünceleri olan üniversite çalışanları. ABD yükseköğretim sistemini çok iyi biliyorlar, çalışmayı ama üretken olmayı prensip edinmişler. Ayrıca iyi bir profesyonel kariyer edinmeyi de unutmamışlar. İşlerini severek yapıyorlar ve iyiye güzele ulaşmak için tatlı bir rekabet ortamı içinde heyecanla çalışıyorlar.
Bu insanlarla yaptığım görüşmeler, başka kaynaklardan edindiğim bilgiler ve daha önceki birikimlerimize dayalı olarak ABD yükseköğretiminin özünü ve bizim sistemimiz için çok faydalı olacağına inandığım özgün değerlerini sizlerle paylaşacağım.
ABD’de 4500’den fazla yükseköğretim kurumu var. Bu ülkede yükseköğretim sistemi çift kulvarlı ve kendine has bir sistem ile yönetiliyor ve denetleniyor.  Yükseköğretim kurumlarının yaklaşık % 60’ı dört yıllık ve geri kalan kısmı ise iki yıllık öğretim yapıyor. Bu kurumların önemli bir bölümü (% 59’u) özel üniversite statüsü taşıyor. Ancak özel sektör, öğrenci bazında yükseköğretim sisteminin yaklaşık % 27’sini oluşturuyor. Ülke genelinde 2016-2017 öğretim yılında 21 milyon öğrenci, üniversitelerden hizmet almış. Bu verilere göre, ülkede bir öğretim kurumu başına düşen lisans öğrenci sayısı, 4700 civarında oluşuyor. 2013 yılı verilerine göre devlet üniversitelerinde öğrenci başına öğrenci geliri ortalamasının 13 082 dolar olarak gerçekleştiği ifade ediliyor.
Ülkedeki yükseköğretim sisteminde üniversite kapasiteleri, iş gücü talebi ve istihdam dikkate alınarak üst düzeyde ciddi bir planlama var. 1869 yılı ile 2025 yılı arasında yapılan ve yapılması planlanan doktora çalışmaları ile ilgili bir veri elimize geçti. Ülkede 1869 yılında tamamlanan doktora sayısı yalnızca 1 iken 2015 yılında 178 bin olmuş ve 2025 yılında da 207 bin olacak. ABD’de dört yıllık veya daha uzun bir lisans programını bitiren kişi sayısının ülke nüfusuna oranı, 2015 yılı verilerine göre % 32.5 olarak gerçekleşmiş bulunuyor.
Ülkede üniversite gelirleri, çeşitlilik arz ediyor. Bir devlet üniversitesinin bütçesi; esas itibariyle devlet desteği, öğrenci gelirleri, bağış, işletme gelirleri ve projelerden oluşuyor. Federal ve yerel hükûmetlerden performansa göre bir katkı sağlanıyor. Bütçe içinde öğrenci katkı payları, çok önemli bir bölümü oluşturuyor. Örneğin 7.900 lisans düzeyinde öğrenciye sahip ve ülke genelinde 74. sırada yer alan Washington DC’deki American Üniversitesi’nde öğrenci gelirleri, toplam bütçenin %81’ini oluşturuyor. Bu üniversitede okumanın bir öğrenciye maliyeti ise 59.000 dolar civarında gerçekleşiyor. Üniversite bütçesinde yer alan diğer bir önemli katkıyı ise, bağışlar oluşturuyor. Ülkedeki 886 kuruma ait 2015 yılı için hazırlanan bir listede, Harvard Üniversitesi 36,45 milyon dolar ile başı çekiyor. Ülke sıralamasında ilk 50’de yer alan üniversitelerin yıllık bağış katkıları 20 milyon doların üzerinde bulunuyor.  ABD üniversiteleri bağışları artırabilmek için özel gayret sarf ediyor, projeler oluşturuyor ve donanımlı insanlardan oluşan heyetlerle, ilgili kişi ve kuruluşlara ziyaretler yapıyor.
Üniversitelerin araştırma programlarına devletin Federal bütçeden katkısı oluyor.  2015 yılında Federal hükûmet kaynaklarından araştırma projelerine fonlama, 33 milyar dolar olarak gerçekleşmiş bulunuyor. Bu desteklerin çok önemli bir bölümü, ülkede araştırma üniversitesi olarak tanımlanan 136 yükseköğretim kurumuna aktarılıyor. Ancak çalışma alanları, Federal Hükûmet tarafından öneriliyor. Örneğin 2015 yılı için yapılan araştırma desteklerinin yarıya yakını sağlık alanında yer alıyor.  Burada ziyaret ettiğimiz bir üniversitenin ilanlarında, her yıl için 900 milyon dolara yaklaşan bir araştırma fonu ödeneğinin kendi üniversitelerince alındığı ifade ediliyor.
ABD’de yükseköğretim kurumları, eyalet esaslı olarak Eyalet Yükseköğretim Kurulu tarafından gevşek bir örgütlenme ile denetlenmektedir. Üniversitelerin kurumsal işleyişinde mütevelli heyeti sisteminin çok önemli bir yeri vardır. Mütevelli heyetinin dışarıdan atayacağı rektör, üniversiteyi mütevelli heyetinin belirlediği esaslar ve bütçeler dâhilinde yönetiyor, yetki paylaşıyor ve bir profesyonel yönetici gibi mütevelli heyetine karşı hesap veriyor. Yukarıda değindiğim rakamlar, ülkemize ait rakamlarla hiç mi hiç uyum sağlamıyor. Ülkemizdeki üniversitelerimiz, birkaç önemli kurumumuz hariç, burada gördüğümüz motivasyonu sağlayacak yönetim profiline de sahip değil.
Değişmemiz lazım. Ama nasıl?
Önümüzdeki yazımda ABD’deki yükseköğretimin akademik işleyişiyle ilgili değerlendirmeler yapacağım. Seven, düşünen ve üreten insan için devam...

Düzenleyen:  - EĞİTİM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...