Piyasalar Iskoçya ile rahatladı, FED'le gerildi

Piyasalar, kritik İskoçya referandumu ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) kararlarının yön verdiği bir haftayı geride bıraktı. İskoçya'nın "bağımsızlığa hayır" demesinin ardından Avro Bölgesi rahatladı. Avrupa borsaları ve avroda toparlanmalar yaşandı. Türkiye ve diğer gelişmekte olan piyasalar için asıl etkiyi ise FED kararları oluşturdu. FED'in "faiz artırımına erken başlamasa da, tırmanışın hızlı olacağının ipuçlarını veren" açıklaması, iç piyasalar üzerinde hissedildi. Geride bıraktığımız hafta dolar 2.23'ü gördü, borsa ise değer kaybederek 78 binin altını test etti.Global Menkul Strateji Müdürü Gökhan Uskuay, FED sonrasında Türkiye piyasasının bozulduğunu söyledi. Uskuay, şöyle devam etti: "Global likiditenin cinsi değişti. Avro ya da Japon yeni cinsinden devam edebilir. Avrupa bankaları, Rusya'ya kredi satamayacak. ABD, Avrupa bankalarına ucuz kredi satacak. Bu para Türkiye'ye yönelecek. Bizim için risk, enflasyon. Merkez Bankası önümüzdeki hafta bu doğrultuda karar verecek. Son konuşmaların hepsine baktığımızda faize değil, faiz dışı politikalara ağırlık verecek. Rezerv opsiyon mekanizmasını bu toplantıda ele alabilir. Bu mekanizma, Merkez Bankası için toparlayıcı bir opsiyon."
Egeli amp;CO Araştırma Strateji Direktörü Güldem Atabay ise, faizlerin artışıyla ucuz kredi döneminin sona ereceğini, bunların etkilerinin iç piyasada da görüleceğini hatırlattı. Atabay, "Şirketlerin yatırım ertelediği, bankaların daha rasyonel olduğu en az 2 yıllık bir döneme gireceğiz. Yarın bu, gelişmekte olan piyasalara fon çıkışı olarak yansıyacak. Reel yatırımların yavaşladığı, özel tüketim ve büyümenin yavaşladığı bir döneme gireceğiz" dedi. Merkez Bankası'nın şu an ki duruşunu, FED'den gelecek faiz artırımına kadar sürdüreceğini öngören Atabay, "Merkez Bankası'nın bir alanı olursa, enflasyonun düşmeye başladığı 2015 ilk çeyreğinde belki bir gevşemeye gidebilir. Ancak daha çok, 'bekle ve gör' politikası izleyecektir" diye konuştu.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ümit İzmen de, FED'in faiz artırımının 2008'den bu yana gelen bir konu olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: "Türkiye için çok fazla faktör var; jeopolitik riskler, bankacılık sektöründeki bir takım problemler, enflasyon gibi... FED'in faiz artırımı 2015 Mart ayından önce gelmeyecek. İç piyasada tüketim ve yatırımda gerileme var. Talep sıkıntısı var. Bu, Merkez Bankasının faiz indirimiyle çözülebilir. Ancak yüksek enflasyon, faizi indirmesini engelliyor. Enflasyon yüksek seyrettiği sürece lira değer kaybedecek."

DOLARIN SEYRİ, PİYASALARA YÖN VERECEK

Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişen piyasalara dolardaki hareketlerin yön vereceğini belirten analistler, borsada 76.500-77.000 seviyelerinin "orta ve uzun vadeli desteklerin korunması" açısından önemli olduğunu belirtiyor. ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, "Bundan sonra ABD'de açıklanacak her iyi veri, özellikle gelişen piyasalarda sert hareketlere sebep olabilir" dedi.