Ambargosuz dönem için Türklerden İran seferi

İran'a yönelik uluslararası ambargonun kalkacağı tarih yaklaşırken, Türk iş dünyası bu ülkeye yönelik atak başlattı. 2016'nın ilk yarısında kalkması beklenen ambargo ile İran ekonomisinin canlanacağı beklentisi, iş dünyasının bu ülkeye ziyaretlerinin sıklaşmasına sebep oldu. 2014 yılında 55.5 milyar dolarlık ithalat ve 34.8 milyar dolar ihracat gerçekleştiren İran'la Türkiye'nin toplam dış ticaret hacmi 1 milyar 550 milyon dolar ihracat, 3 milyar dolar ithalat olmak üzere 4.5 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. 80 milyon nüfusuyla çok çeşitli alanlarda tüketim ihtiyacı olan İran pazarından pay almak isteyen birçok ülkenin iş adamı İran'da görüşmeler yaparken, Türk firmaları da İran'da fırsat arıyor. Son iki haftada Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesindeki 2 ihracatçı birliği İran'a çıkarma yaptı.
50 İŞ ADAMI, 300 GÖRÜŞME
İstanbul İhracatçı Birlikleri'nin (İBB) heyetinde TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, İstanbul Hububat, Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, TİM Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Güleç, İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Tuncay Sagun ve 50 firma temsilcisi yer aldı.  Heyet, 18-21 Aralık 2015 tarihleri arasında İran’ın Başkenti Tahran’da yaklaşık 300 ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi. Ardından Cumhurbaşkanlığı Ticaretten Sorumlu Yardımcısı, Tahran Ticaret Odası ve Gıda İthalatçı Birliği Başkanı'nı ziyaret etti. Ziyareti değerlendiren Zekeriya Mete, "İran'a ihracat henüz istediğimiz seviyede değil. Aramızdaki ticari bağ uluslararası konjonktür nedeniyle kesintiye uğrasa da hiçbir zaman kopmadı. Artık yeni bir döneme giriyoruz ve iki ülke arasında bir köprü oluşturmak istiyoruz" dedi.
İRAN'A MAL SATMAK KOLAY DEĞİL
Zekeriya Mete, İran'a mal satmanın kolay olmadığını da belirterek, "Firmalarınızın kayıtlı olması lazım. Oturmuş bir pazar değil. Satabildiğiniz kadar mal satacaksınız'' diye konuştu. İhracat pazarlarında yaşanan sorunlara da değinen Mete, ''Biz ne yaparsak yapalım coğrafyamızdaki olumsuzluklardan etkileniyoruz. Irak kapısı kapanmış durumda. Rusya telafi edilebilir ama Irak farklı. İran ise bu boşlukları doldurabilir. Biz İran için de Rusya için de Avrupa Birliği'ne karşı dik durduk. Ülkelerin siyasetleri sorunlu olabilir ama (Rusya'nın uygulamaları için) iş adamlarına yapılanlar doğru değil'' değerlendirmelerinde bulundu.