Sorun "Topuk"ta mı?

Karaman Ermenek'teki üzücü kazanın ardından konunun uzmanlarıyla konuştum. Bir nokta ön plana çıktı. Sorun madenin topuğunda olabilir...

Hatta tamamen böyle olduğuna inanıyorlar ama yine de muhtemel soruşturmanın sonucunu bekliyorlar.

Evet madenin topuğu diye bir kavram var.

Anlatmak gerekirse, çalışan maden ile eski maden bölgeleri arasında bırakılan güvenli bölgeye topuk deniyor.

Yeni maden açılan yer ile eski maden arasında bırakılacak topuğun, madenin büyüklüğüne göre belirli bir hacimde olması gerekiyor.

Bu yüzden maden açacak şirketlerin, eski madenlerin haritasına da sahip olması, topuklara göre organizasyon yapması şart.

Hacettepe Üniversitesi'nden Bahtiyar Ünver aynen şöyle anlattı:

"Madencilikte bu topuk problemine sıkça rastlanır. Zira maden yakın yerlerde açılan sahaların bütünüdür. Topuk dediğimiz bölge de, eski ve yeni madenin birbirini etkilememesi için açılan bir tedbir sahasıdır. Anladığımız kadarıyla burada eski maden sahasının topuğu belirlenememiş. Eski maden sahasındaki su birikmiş, topuk yeterince genişlikte olmadığı için de o duvarı patlatmış olabilir."

Tabi Ünver'in söylediklerinin ardından akıllara ikinci soru geliyor. Acaba diğer maden ocaklarında da çalışma bölgesi ile eski maden sahaları arasında bir topuk var mı? Hoca diyor ki:

"Bunu maalesef bilemiyoruz. Bizce bugünden tezi yok hemen sondajlar yapılarak, maden sahalarının eski üretim alanlarına yakınlığı hesaplanmalı."

Yani yeni topuk bölgeleri oluşturulmalı. Ya da topuklar kontrol edilmeli. Krokiler çizilerek madenciler bunu temin etmeli ya da etmeleri sağlanmalı.

Kazanın resmi raporunu herkes bekliyor. Şüphesiz sonucu görmeden konuşulmamalı. Ama bilimsel raporların da gereği derhal yapılmalı. Sorun şayet "Topuk"sa, Türkiye'deki bütün madenlerde bu topuk krokilerinin çıkarılması şart koşulmalı...