Mahalli
seçimler, önümüzdeki iki seçimin (Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler)
ve hatta 2023 yılına kadarki sürecin belirleyicisi olmuştur...
Bizde,
cumhura (halk) güvenilmediği için, Cumhurbaşkanlığı seçimleri her zaman
netameli ve sancılı olmuştur. Demokratik hayatımızda, ilk defa AK Parti
iktidarları, muktedir olma yönünde emin adımlar attı ve işi; zurnanın 'zırt' dediği yerden halletti!
Cumhurbaşkanları,
artık halkın temsilcileri marifetiyle değil (milletvekilleri
vasıtasıyla Meclis'te); bizzat halkın kendisi tarafından (bütün bir yurt
sathında) seçilecektir ve önümüzdeki seçimler (Ağustos 2014), bu hâlin
ilk örneği olacaktır.
Cumhurbaşkanlığı makamı, devleti temsil
etmesinin yanında; anayasamıza göre, dilerse, Bakanlar Kurulu'na da
başkanlık yapabilir. AK Parti, çok istemesine rağmen; Başkanlık
sistemini getiremedi. Bunun için, yani anayasa değişikliği için, en az
367 milletvekilinin oyu gerekiyor. Referanduma sunabilmek için de, en az
330 milletvekilinin oyu gerekiyor.
Mevcut sistemimizde de
Cumhurbaşkanının yetkileri, eskisi gibi sembolik değil! Bunlara bir de;
halkın oyunun gücü eklenirse; âdeta adı konmamış 'yarı başkanlık sistemi', kendiliğinden oluşuyor.
30 Mart'ta yapılan mahalli seçimler; diğer deyişle "AK Parti'ye ve Hükümet'e güven oylaması", önümüzdeki iki seçimin (Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler) ve hatta 2023 yılına kadarki sürecin belirleyicisi olmuştur.
Görünen
köy kılavuz istemez; milletimiz, yüz yıldır aradığı liderini bulmuştur.
Milletimiz, kendisini böylesine delicesine, aşkla seven ve gecesini
gündüzüne katarak hizmet üreten liderini, asla kaybetmek istemez; asla
ve asla yedirmez!
Akılları sıra milleti aşağılayıp; gerçekte
milletin çok gerisinde kalan nadan güruhu; hâlâ eski idraksizlerinin
peşinde! Masa başında 'şer ittifakı' oluşturup;
Cumhurbaşkanı seçtireceklermiş! Alışmışlar ya; eskiden de hep böyle
yaparlardı. Daha; eski çamların bardak olduğundan haberleri yok! Hem,
eskiye rağbet olsaydı; Bit Çarşısı'na nur yağardı!
Dikkat
ediniz; tüm şom ağızlar, ağız birliği edercesine; Başbakan Tayyip
Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün arasını açmaya çalıştılar ve
el an da çalışıyorlar. AK Parti'de de, kendi siyasetlerinin cari
olduğunu zannediyorlar! Bu yüzden, aynı delikten bilmem kaçıncı kez
ısırmaya yelteniyorlar. Bilmiyorlar ki, gerçek mü'min, bir delikten iki
kez ısırılamaz!
Milletimizin kahir ekseriyetinin teveccühü,
Başbakan Tayyip Erdoğan'adır. Dolayısıyla; istemesi halinde kendisi veya
yine kendisinin işaret edeceği bir başkası; daha ilk turda (10 Ağustos)
Cumhurbaşkanı seçilebilecektir.
Bu durumu en iyi bilen; dışarısının borazanı olan 'paralelciler' ile, onların paralelinde hareket eden mahut siyasi parti genel başkanlarıdır.
Bu yüzden olsa gerektir ki, daha şimdiden çamura yatmaya başladılar!