Türkiye'mizin şansı; tek
başına iktidar olup, onu sürdüren AK Parti hükümetleri olmuştur. Bu
partinin kadrolarında 'çözümler' için siyasi irade mevcuttur...
Malum;
Türkiye'miz bir imparatorluk bakiyesidir. Sınırlarımız, komşularımızla
sürekli didişebilmemiz için, netameli çizilmiş; içeride de bir o kadar
netameli problem dosyalanarak, raflardaki yerlerine konulmuştur. Mahut
dosyalardan, işletilip aleyhimize kullanabilecekleri konular, zamanı
geldiğinde; pişirilip önümüze konuldu ve konulmaya devam ediyor!
Tüm
Osmanlı coğrafyası Sünni ve Şii denilerek ve âdeta bir maden gibi
işletilerek; birbirlerine düşman iki ana kampa bölünmüş; oluşturulan bu
ateşin üzerine körükle gidilmiş ve el an da gidilmeye devam
edilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri;
tarihin derinliklerinden akıp gelen bu denli devasa sorunları anlamaya
çalışmış (!); her bir sorun için raporlar hazırlamış ve çözümleri için
gerekli makamları uyarmıştır. Her bir rapor incelendiğinde görüleceği
gibi; hiçbirisinde gerçek teşhis konulamamış ve çözümleri için yalnızca
polisiye tedbirlerle yetinilmiştir.
Yanlış teşhis ve eksik tedavi
metotları ile problemler, her geçen gün büyümüş ve devasa boyutlara
ulaşmıştır. Türkiye, içerisindeki bu sorunları halletmeden bir yerlere
varamaz.
Bu sorunların başında Kürt meselesi ve Alevilerin sorunları gelmektedir.
ABD'nin
Irak'a müdahalesi ile hem Kürt ve hem de Sünni-Şii gerilimi had safhaya
gelip; bizim sınırlarımızı ve tabiatıyla içerimizi tehdit etmektedir.
Aynı oluşumlar, benzer şekilde Suriye'de de vuku bulmakta; bütün
bunların tehdit hedefinde yine Türkiye'miz bulunmaktadır.
Tüm
problemlerin temelinde demokrasi eksikliği yatmaktadır. Demokrasimiz
ise, bir ileri-iki geri yöntemi ile hep akim kalmış; sadra şifa
çözümlere yol bulunamamıştır. Bunun da asıl sebebi, siyasi
istikrarsızlıktır. Ortalama ömürleri bir buçuk sene olan hükümetler, hangi çözümleri üretip uygulamaya koyabilirlerdi?!
Türkiye'mizin
şansı, tek başına iktidar olup, onu sürdüren AK Parti hükümetleri
olmuştur. AK Parti, Türkiye'nin 81 vilayetinde bayrağını dalgalandıran
yegane siyasi partidir. Üstelik; başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak
üzere, bu partinin kadrolarında 'çözümler' için siyasi irade mevcuttur.
30 Mart seçimlerinden başarıyla çıkıp; milletten güvenoyu alan AK Parti hükümeti elini çabuk tutmalı ve peş peşe demokrasi paketlerini açmalıdır.
Esas
beklenti, yeni bir anayasa idi ama o, başarılamadı. O başarılamadı
diye, demokrasi çıtasını yukarıya çekmekten vazgeçmemelidir.
Zira, yarın çok geç olabilir!