Ah bizimkiler! Vah bizimkiler!

A -
A +

Ruh erozyonuna uğramış çapsız adamlar, seneler senesi sağın öncülüğünü yaptı ve kelimenin tam anlamıyla sağı, hem maddi ve hem de manevi olarak sömürdüler!..

Cemiyetimizin en ücra köşeleri dahil, her yanına, en az iki yüz seneden beri sam yeli estiriliyor. Hak ve hakikat namına ne varsa, yer ile yeksan ediliyor. Üstad Necip Fazıl'ın, çok yerinde bir tespiti ile, o günde vicdanlar hava parası ile alınıp satılıyordu. Ya bugün? Hava parasına falan gerek kalmadan; beş paraya alınıp satılıyor!
Ramazan-ı şerifin hürmetine isim vermeyeceğim ama, ibret alıp, şerlerinden sakınmamız için yazmak zorundayım.
Adam yazar; sağın en büyük idolü görüyor kendisini! Günlük gazete yazıları ile, o günkü sol iktidarı (Ecevit) yerin dibine geçiriyor. Eller üstünde tutulup, baş tacı ediliyor. Onun acımasız tenkitlerinden mahut hükümetin bakanları da nasibini alıyor. En ziyadesiyle de o günkü Kültür Bakanı...
Gazeteye uğradığı bir gün, yakın dostu kendisine; 'Hocam! Bu sizin yazılardan ..... Bakan çok rahatsız. Onun müsteşarı yakın arkadaşımdır; geçen akşam birlikteydik; sizi ve yazılarınızı konuştuk. Hani, sizin şu projenize yardımcı olabileceklerini söyledi; ne dersiniz?'
-Çok mütehassis oldum. Kendilerine selam ve saygılarımı iletin; en kısa zamanda projeyi kendilerine takdim edeceğim.
Proje gönderilir ve kabul görür.
A! Bir de ne görelim; o keskin yazılar gittiği gibi; onların yerine bakanı ve mahut hükümeti göklere çıkaran yazılar sökün etti!
Ah para! Sen nelere kadirmişsin, meğer!
Bir diğeri de, yine mangalda kül bırakmayan ve kendisini herkesin üstünde gören; üstelik te Prof. olan bir şahsiyet.. Bizim gençliğimizde, sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen mahut akademisyen zevattan.
Adam, Özal'la kavgalı ve konuşmuyorlar. Özal'ın adına bile tahammül edemiyor. Özal ise, malum, gündem belirleyen bir siyasetçi ve hemen her gün gazetelerde manşette..
Bizimki, Özal'ı bu hallerinden dolayı çok kıskanıyor ve onu, aklı sıra yokluğa mahkûm etmek istiyor! Bizlerin manşetten vermek istediğimiz haberi o, üçüncü sayfaya atmak istiyor. Bir, iki, üç; baktım olmuyor, kendisini toplantının dışına davet ettim ve ikazda bulundum. Kerhen kabul eder gözüktü ve bana küstü.
Kısa bir süre sonra Özal vefat etti. Özal düşmanı ve Özal'la konuşmayan bu adam, ayağının tozu ile o gece TGRT ekranlarına çıktı ve dedi ki: "... Merhum Özal'ın dünya üzerinde dört tane çok yakın ve samimi dostu vardı, onlardan bir tanesi de bendim!"
Bu denli ruh erozyonuna uğramış çapsız adamlar, seneler senesi sağın öncülüğünü yaptı ve kelimenin tam anlamıyla sağı, hem maddi ve hem de manevi olarak sömürdüler. Sağın üzerine basarak yükseldikçe yükseldiler; milletvekili, bakan oldular!
Bizim bahçede yemlenip yumurtalarını başka bahçelerde yapmaları; bugün itibariyle bunu da gözümüzün içine baka baka yapmaları, aklımızı başımıza getirmelidir.
Bu tiplere verdiğimiz prim ve paye yeter artık!
Gerçek yüzlerini görüp, değersizlikleri ile eş muameleye tabi tutalım; yok, artık öyle Müslüman mahallesinde salyangoz satmak!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.