Maskeli demokrasi! -1-

A -
A +

Devlet maskeli olunca, millet de ister istemez maske takmak zorundaydı. 2007'de ve 2010'da bu maskeler yırtıldı!
Yüz seneyi aşkın bir zamandır; millet, kendisini 'adam' yerine koymayanlardan fersah fersah ileride.. Dışarısının telkin ve baskılarıyla geçtiğimiz 'parlamenter sistemi' de, kendilerine benzettiler; ölü yüzüne pudra sürüp makyaj yaparak ve içini tamamen boşaltarak; 'prematüre bir demokrasi' ile arz-ı endam ettiler!
İplerini ellerinde bulunduran, dışarıdaki ağa-babaları, bu durumu bilip görmesine rağmen seslerini çıkarmıyordu! Zira, onlar için önemli olan kendi çıkarları idi ve onları çok güzel devşiriyorlardı. Milletimizin çektikleri kahırlar ise hiç umurlarında değildi. Çünkü, onlar bizim milletimize insan gözüyle bakmıyorlardı; tıpkı, bugün de Orta Doğu'ya veya Afrika'ya bakmadıkları gibi..
Geçilen demokratik sistemde sandık var. Her seferinde sandığın altında kaldıklarını görünce; iktidar olmadan muktedir olmanın arayışına girdiler. O güne dek oluşturdukları bürokratik oligarşiye yapıştılar. Aranan kan, kendi ceket astarlarının içinde bulunmuştu! Artık iş, demokrasicilik oynamaya kalıyordu.
Yarım asırdan fazladır; bu milletin gözlerinin içine baka baka bu iğrenç oyunu oynuyorlar. Bürokratik oligarşinin yetmediği, yetemediği yerde; kaba kuvvete başvurarak, onca ihtilalleri gerçekleştirdiler.
Bize karşı oynadıkları oyunların bir benzeri bugün Mısır'da sahnelenmektedir. Orada da, dışarısı ile içerideki bürokrasi el ele vererek, seçilmiş iktidarı alaşağı etti ve Mısır halkının üzerine tanklarla gittiler. Dünyadan, karşı ses çıkması şöyle dursun; bilakis, desteklediler!
Bizde de ihtilaller, demokrasimizi daha güçlendirmek adına yapılmıyor muydu?! Dünyada, böylesine rezil ve kepaze bir ifadeyi ancak bizde bulabilirsiniz. Çünkü; bizdeki satılmış soysuzların dünyada bir emsali yoktur!
İhtilal sonrası yaptıkları 1961 anayasası ile maskeli demokrasilerini taçlandırdılar. Artık, iktidara hangi seçilmişler gelirse gelsin; söz, atanmışların olacaktı. Mahut anayasal kurum ve kuruluşlar, iktidarların başında Demokles'in kılıcı gibi duracak ve onları her an hizaya sokacaktı.
Nitekim öyle de oldu: Sittin senelik demokratik hayatımızda, gelip geçen hiçbir hükümet, devlete nüfuz edemedi! Devlet ayrı, hükümet ayrı olarak mütalaa edildi. Ve; âdeta birbirlerine karşı düşmanca tavır sergileyerek varlıklarını sürdürdüler!
Devletle hükümetlerin bu denli kıyasıya mücadelelerinde, millet ise; her daim üzerinde tepinilen bir meta hâline getirilmişti! Hele devlet katında esamisi okunmazdı. Kaymakamı, komutanı, valiyi dürbünün tersinden görürdü; onların makamlarını uzayda zannederdi!
Devlet maskeli olunca, millet de ister istemez maske takmak zorundaydı. 2007'de ve 2010'da bu maskeler yırtıldı!
Bakın nasıl?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.