Kalın: İdlib'de Türkiye ve Ruslar yer alacak

Düzenleyen:
Kalın: İdlib'de Türkiye ve Ruslar yer alacak

POLİTİKA Haberleri

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Muhtemelen İdlib bölgesinde ağırlıklı olarak bizler ve Ruslar, Şam etrafında ağırlıklı olarak Rusya-İran, güneyde Deraa bölgesinde Ürdün'ün ve Amerikalıların içinde yer alacağı bir mekanizma üzerinde çalışılıyor" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı muhabirleri ile bir araya geldiği toplantıda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sözcü Kalın'ın açıklamasından satır başları şöyle;

ÇATIŞMASIZLIK BÖLGESİ

Kalın'ın çatışmasızlık bölgesine ilişkin açıklamaları şu şekilde;

"Çatışmasızlık bölgeleriyle ilgili Türkiye, Rusya ve İran arasında bir mekanizma kuruldu. Bir çalışma grubu var. Geçen hafta Putin'in Suriye özel temsilcisi Lavrentiyev buradaydı. Biz de onunla oturduk detaylı bir şekilde konuştuk. Şimdi teknik heyetler bu çatışmasızlık bölgelerinin lojistiğini tartışıyorlar. Tampon bölge tabiri teknik olarak doğru olmaz. Ama rejim güçleri ile muhalif güçlerin arasında konuşlandırılacak güçlerin kimlerden oluşacağı, sayısının ne olacağı, mekanizmalarının ne olacağı konusunda şu anda o heyetler çalışmalarını sürdürüyor. Temmuz başında yapılacak Astana toplantısında da bunun belirli bir noktaya gelmesini bekliyoruz. Muhtemelen İdlib bölgesinde ağırlıklı olarak bizler ve Ruslar, Şam etrafında ağırlıklı olarak Rusya-İran, güneyde Deraa bölgesinde Ürdün'ün ve Amerikalıların içinde yer alacağı bir mekanizma üzerinde çalışılıyor. Hatta Rusların bir önerisi var: Belki Kırgızlar, Kazaklar belirli sayılarda güç gönderebilirler. Bu görev gücü içerisinde onlar da yer alabilir. O mekanizmanın birinci amacı, ateşkesi daha yapısal hâle getirmek. Oralarda bu güçler bulunduğu zaman onların çatışma ihtimalini minimize etme imkânı olacak. Ama bu çok detaylı bir çalışma gerektiriyor. Haritalara bakılıyor, kim nereden girecek, kaç asker nerede olacak… Yani 300 asker mi, 500 asker mi lazım mesela? Şimdi İdlib'in şu anda bir milyondan fazla nüfusu var. Buraya ne kadarlık bir güç konuşlandırılması gerekeceğini şu anda askerler müzakere ediyorlar. Temmuz'daki Astana toplantısına kadar bunun daha somut bir şekil almasını bekliyoruz."

Uyum yasalarının çıkarılmasının en önemli konulardan olduğunu belirten Kalın, "İç gündemle ilgili olarak bildiğiniz gibi Meclis Genel Kurulu tatile girdi. Ama uyum yasalarının çıkartılması en önemli konu durumunda ve bunlarla ilgili süreç devam ediyor." dedi.

"TÜRK SİYASETİNDE YENİ DÖNEM"

Cumhurbaşkanı'nın AK Parti Genel Başkanı olmasının Türk siyasetinde yeni bir dönemi başlattığını belirten Kalın, "16 Nisan'dan sonra bir başka önemli konu ise Sayın Cumhurbaşkanımızın AK Parti Genel Başkanı olarak seçilmesiydi. Bu Türk siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcıdır. Bildiğiniz gibi 'partili Cumhurbaşkanlığı' aslında 1960'a kadar Türkiye'de olan bir şeydi. Daha sonra değiştirildi. Bunun dünyada çeşitli örnekleri de var. Tabii Cumhurbaşkanımızın liderlik vasıfları ve AK Parti'nin kurucu lideri olması dikkate alındığı zaman bunun aslında yadırganacak bir şey olmadığını ve milletten büyük bir teveccüh gördüğünü müşahede ediyoruz. Zaten referandum sonuçları da bunu göstermiştir. Şu anda Cumhurbaşkanımız bunun gereği olarak AK Parti'yle olan ilişkisini daha sistematik biçimde yürütüyor. MKYK, MYK toplantıları yapıyor. Şu ana kadar iki grup konuşması yaptı. Bunlar da düzenli bir şekilde devam edecek." diye konuştu.

"EKONOMİDE GÜZEL VERİLER GELİYOR"

Ekonomiyle ilgili güzel verilerin geldiğine dikkat çeken Kalın, büyüme oranını Türk ekonomisinin yapısal gücünü ortaya koyduğunu ifade ederek "Bu çok sevindirici bir tablo. Biz ikinci, üçüncü çeyrekte de bu ivmenin devam etmesini bekliyoruz. Tabii çevremizde yaşanan sorunları, sıkıntıları düşündüğünüz zaman Türk ekonomisinin bu performansı sergilemesi geleceğimiz açısından da umut verici ve şu ana kadar izlenen ekonomi politikalarının ne kadar haklı ve isabetli olduğunu da teyit ediyor. Avrupa'da büyüme oranlarının yüzde 2-3'lerde seyrettiğini dikkate aldığınız zaman, ayrıca Suriye'deki savaş ve Irak'taki güvenlik sorunları ile PKK, DEAŞ ve FETÖ'ye karşı verdiğimiz mücadeleyi düşündüğünüz zaman bu zorlu dönemde Türk ekonomisinin bu başarı trendini muhafaza etmesi Türkiye'nin geleceği açısından umut verici bir tabloyu ortaya koyuyor. Ama Cumhurbaşkanımız bununla yetinmiyor. Bildiğiniz gibi kendisinin zihninde 180 günlük bir eylem planı var. Yani yıl sonuna kadar özellikle bürokrasinin, ekonomiyle ilgili olsun diğer alanlarda olsun, yeni bir ivmeyle tekrar çalışmalarına hız vermesi için kendisinin hazırlıkları var. Bunlar da inşallah zaman içerisinde peyderpey hayata geçecek" değerlendirmesinde bulundu.

ERDOĞAN-SELMAN GÖRÜŞMESİ

Körfez'de yaşanan Katar krizinin sıcaklığını koruduğunu söyleyen Kalın, önemli bir gelişme yaşandığını belirterek, "Kral Selman bir Abdülaziz'in bir fermanı ile oğlu vekil veliaht Muhammed bin Selman'ı veliaht prens olarak ataması oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız yeni göreve atanması vesilesiyle hem Veliaht Prens Muhammed bin Selman hem de Kral Selman bin Abdülaziz ile birer telefon görüşmesi yaptı, kendilerine tebriklerini iletti ve bu görevlendirmeden dolayı başarılar diledi" dedi.

"BEN DE KENDİSİYLE GÖRÜŞTÜM"

Görüşmede iki liderin de Türk-Suud ilişkilerinin bundan sonra güçlenerek devam edeceğinin altını çizdiğini aktaran Kalın, "Muhammed bin Selman da bu yönde tam bir kararlılık içerisinde çalışmalara devam edeceklerini ifade ettiler. Muhammed bin Selman ile gayet iyi ilişkilerimiz var. Düzenli olarak görüşüyoruz. Ben de bu sabah kendisiyle görüştüm, tebrik ettim. Bundan sonraki görevinde başarılar diledim. Kendisi bildiğiniz gibi daha önce savunma bakanlığı görevini yürütüyordu. Şimdi ona başbakan yardımcılığı, yani Kral'ın yardımcılığı görevi de eklenmiş oldu. Biz özellikle Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinin geliştirilmesi noktasında bu atamanın inşallah hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Tabii Körfez'in en büyük ve en güçlü ülkesi, İslam dünyasının ise en büyük ülkelerinden birisi olarak Suudi Arabistan'ın Katar'la yaşanan gerilimin düşürülmesi ve krize barışçıl bir çözüm bulunması noktasında oynayacağı önemli bir rol var. Görüşmede bunun da altı çizildi." diye konuştu.

KATAR KRİZİ

Türkiye'nin Katar krizinde yapıcı bir tutum içerisinde olduğunun altını çizen Kalın, "Bize düşen görevler söz konusu olduğunda gerekli adımları atacağımızı ifade ettik. Dün Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın bir açıklaması oldu. Özellikle teröre destek suçlamasının delillerle temellendirilmesi gerektiğinin altını çizdiler. Biz de aslında baştan beri hep bu noktanın üzerinde durduk. Yani teröre destek iddiası çok ciddi bir iddiadır. Bunun mutlaka temellendirilmesi gerekir. Katar da haklı olarak, böyle bir suçlamayla karşı karşıya kalan herhangi bir ülkenin yapacağı gibi, "Deliller nedir? Somut veriler nedir? Bunları bizimle paylaşın" dedi. Şimdi Katar tarafına Kuveyt üzerinden bir liste ulaştırılacak. Burada somut talepler ve Katar'ın yapması gereken olacak. Ağırlıklı olarak Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır olmak üzere dört ülkenin taleplerini ileteceklerini ifade ettiler. Muhtemelen önümüzdeki birkaç gün içerisinde bu talep listesi Katar tarafına iletilecek. Tabii biz de takip edeceğiz. Somut olarak taleplerin ne olduğunu biz de takip edeceğiz, değerlendireceğiz." dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN ALMANYA ZİYARETİ

Bayramdan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7-8 Temmuz'da G20 zirvesi için Almanya seyahati yapacağını söyleyen Kalın, "Orada yoğun bir G20 gündemi bizi bekliyor. Küresel ekonomi, finans sisteminin güçlendirilmesi, dijital teknolojiler, iklim değişikliği, kadınların ekonomiye katılımı ve 2030 sürdürülebilir kalkınma hedefleri gibi başlıklar Almanya'daki G20'nin ana gündem maddelerini oluşturacak. Bununla ilgili Cumhurbaşkanımızın konuşmaları olacak." dedi.

ERDOĞAN, G20 ZİRVESİNDE KRAL SELMAN'LA GÖRÜŞECEK

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirve kapsamında yapacağı ikili görüşmelere değinen Kalın, "Bunlardan bir tanesi konusunda Kral Selman ile mutabık kaldılar. Orada da Kral Selman'la bir görüşmesi olacak. Şu anda onun programı üzerinde çalışılıyor. Cumhurbaşkanımızın Antalya'daki G20 zirvesinde gündeme getirdiği, daha sonra Çin'de de gündem olan bu küresel terörle mücadele konusu vardı. Bu da devam edecek. Biz yine bu konuda gerekli müdahaleleri ve katkıları yapmaya devam edeceğiz. Zira terör, mülteci krizi, vesaire diğer konular sıcaklığını muhafaza ediyor. Küresel boyutta hem bölge siyasetini hem diğer ülkeleri etkilemeye devam ediyor." diye konuştu.

Düzenleyen:  - POLİTİKA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...