Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Kürşat Mican: PKK vatanımızı, FETÖ dinimizi, LGBTi sapkınlar ise İslam ahlakını hedef almıştır

Düzenleyen:
Kürşat Mican: PKK vatanımızı, FETÖ dinimizi, LGBTi sapkınlar ise İslam ahlakını hedef almıştır

GÜNDEM Haberleri

Alperen Ocakları genel başkan yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican ile LGBTi sapkınlarının Ramazan bayramımıza kasteden sözde onur yürüyüşünü konuştuk.

Soru: Bugünlerde hep bu mevzu konuşuluyor. Yürüyüşe yetkililerin müsaade etmemesini talep ediyorsunuz. Siz de bu yürüyüşün olmasina şiddetle karşı olduğunuzu belirtiyorsunuz. Nedir mesele? Neden bu yürüyüşe ve LGBTi oluşumuna karşısınız?

Mican: Öncelikle hislerimizi dile getirmememizde bize katkida bulunduğunuz için teşekkür ederim. Toplumları ayakta tutan manevi değerler vardır. Bunlar vatan sevgisi, sağlam bir itikat ve temiz bir ahlaktır. Vatan sevgisini anne babamıza, itikadımızı bizi yetiştiren hocalarımıza ve nakli esas alan ehl-i sünnet eserlere, ahlakımızı ise parçası olduğumuz topluma borçluyuz. Zira ahlaki değerlere ehemmiyet veren bir toplumda ahlaksızlık barınamaz. Ahlaksızlığı hayat tarzı haline getiren toplumlarda ise topyekün azap ve bela vardır mazallah.

Soru: Ne gibi azap veya belalar mesela? Burayı biraz daha açar mısınız? Nereden biliyorsunuz bir azap olacağını?

Mican:
Biz Müslümanlar Kur'an-ı Kerim'de bildirilen her şeye şüphesiz iman ettik elhamdulillah. Kur'an-ı Kerim önceki kavimlerin hallerini bize haber vermektedir ve bundan ibret almamızı emreder. Lut Aleyhisselam'ın kavmi de böyle bir sapıklık içine düşmüştü. Ve Allahu teâlâ onlara acı azap ederek onları helak etti.

Helak olanlar arasında Lut Aleyhisselam'ın hanımı da vardı zira o da bu mevzuda Lut Aleyhisselam'ın karşısında yer almıştı. Melekler nûr yüzlü genç delikanlı sûretinde hazret-i Lut’un evine gelince hazret-i Lut’un isyankâr hanımı, durumu azgın Sedum ( Sodom ) halkına bildirdi. Azgın Sedum halkı hazret-i Lut’un evinin etrâfını sarıp misâfirlerini bize teslim et diyerek musallat olmaya kalkıştılar.

Hazret-i Lut onlara nasîhat ettiyse de dinlemeyip kapıyı zorladılar. Bunun üzerine melekler: “Ey Lut! Gerçekten biz Rabbinin elçileriyiz. Kalbini onlardan gelecek bir korku ve zarar ile meşgûl etme. Onlar sana aslâ dokunamazlar.

Cebrâil aleyhisselam dedi ki, hemen gecenin bir kısmında ev halkınla çık git ve içinizden hiçbiri geri kalmasın, ancak hanımın hâriç, çünkü kavmine isâbet edecek azâb ona da gelecektir. Onların helâk zamânı sabah vaktidir.” Kur'an-ı Kerim'de apaçık belirtilen bu husus çeşitli ayetlerle şu şekilde dile getirilir. “Lut’tan kavmi, misâfir melekleri istediler! Hemen biz onların gözlerini kör ettik. (Anadan doğma gibi kör oldular) işte azâbımı ve tehditlerimin âkıbetini tadın dedik.” ( Kamer 37 ) Lut aleyhisselam kendine tâbi olanlarla geceleyin Sedum beldesinden ayrılıp Sa’r şehrine gitti. Cebrâil aleyhisselam Sedum beldesini kanadıyla alt üst etti. Üzerlerine şiddetli taş yağmaya başladı, nihâyet hepsi helâk olup gitti. Bu hususta Kur’ân-ı kerîm’in Kamer sûresi 38. âyet-i kerîmesinde meâlen; “Celâlim hakkı için, bir sabah vakti devamlı bir azâb onları bastırıverdi.” Ve Hicr sûresi 73-74-75. âyetlerde de; “Nihâyet onları güneşin doğma vaktinde korkunç gürültü yakalayıverdi. Hemen şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de çamurdan pişmiş taş yağdırdık. Elbette bunda keskin anlayışlılar için ibret alâmetleri var.” buyrulmaktadır. Şimdi bu ayetler ibret almamız için yetmez mi? Başımıza ille de taş mi yağması lazım? Zaten taş yağsa ve o anda pişman olsak bu da fayda etmez zira Musa Aleyhisselam'ın peşinden giden Firavun Kızıldeniz'in ikiye ayrıldığını gördüğü halde Hazreti Musa'yı öldürmek kastıyla takip etmeye devam etti. Nihayet deniz kapanmaya başlayınca iman etmek istedi ama artık iş işten geçmişti.

Yine ehl-i sünnet alimlerinin kitaplarında bildirdiği hususlar da bizim rehberimiz kitaplar bu livata hususunda çok bilgi vermektedir. Mesela Tam ilmihal kitabında ehl-i sünnet alimlerine özellikle Kadızâdenin Birgivi şerhine atıflar yapılarak özetle livatanın habis olduğundan bahsedilen Enbiya suresindeki ayet gündeme gelmektedir.

Soru: İnsanlar buna kişisel tercih diyor siz ne diyorsunuz?

Mican:
Biz eşref-i mahlukat olan insana yakışan ve yakışmayan hallerin ne olduğunun Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere edille-i şeriyyede beyan edildiğine inanıyoruz. Bu sapkınlık insanoğluna yakışmıyor. Kendine yakıştıranlar varsa da bunu bize ve toplumumuza dayatmaya çalışmalarından rahatsızız. Ve tarafımız belli. Ahlaksızlığın karşısındayız İslam ahlakının ise hizmetindeyiz.

Soru: Peki neden siz bu mesele ile alakadar oluyorsunuz? Başka kimselerden destek alıyor musunuz?

Mican:
Dünya yaratıldığından beri kendilerine azap gelen kavimler içinde Allahu teâlâya inanan kimseler de bu azaptan kurtulamamıştır. Hatta kitaplardan okuduğumuz kadarıyla böylesi bir azabın evvelinde Cebrail Aleyhisselam Allahu teâlâya "Ya rabbi bu kavim içinde sana inananlar da var, şu an bile sana secde halinde ibadet edenler de var. Onlar da mi helak olacak?" diye sormuş ve Allahu teâlâ cevaben "Evet onlar da... Zira onlar bu sapkınlıklar olurken o kişileri ikaz etmediler. Ses çıkarmadılar. Susarak buna rıza gösterdiler." buyurmuştur. Biz yarın huzur-u ilahide bu husus sorulduğunda Ya rabbi biz elimizden geleni yaptık, ikaz ettik nasihat ettik bundan daha fazlası bizim gücümüzü aşar diyeceğiz. Diğer muhafazakar oluşumların bize destek vermek yerine size mi kaldı bu iş demelerini de üzülerek işitiyoruz. Zira biz onlar veya bir başkası buna tepki göstermez ise yarın gençlerimize neslimize nasıl ahlaklı bir toplum vaadedeceğiz? Bizler inandığımız dava tek basına olmayı inanmadığımız davada milyonlar ile olmaya tercih ederiz. Ama burada belirtmek isterim ki bu LGBTi isimli örgüt emin olun yalnız değil. Birkaç sene önce kimsenin adını bilmediği bu oluşum bugün İstanbul gibi bir İslam beldesinde hem de Ramazan Bayramının 1. gününde yürüyüş yapmayı göze alacak kadar cesaretlenmiş vaziyette. Görünürde birbirleri ile alakası olmayan ama ayni maksada hizmet eden 35 farklı dernek ile faaliyetlerini sürdürebiliyorlar. Şu an geldikleri nokta ise mahalle bazında çalışma yapmaktır bu kadar ileri gittiler maalesef.

CHP, HDP gibi partilerin ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin desteklediği bu oluşum bize yek vücut olmamız gerektiğini gösteriyor. Ama biz milliyetçi ve muhafazakar çevrelerden umduğumuz desteği bulamadık. Desteğe ihtiyaç duyduğumuz için değil kişi sevdiği ile beraberdir hadis-i şerifince bir olmak istiyoruz. Bizi sevdiği hüsn-ü zannını taşıdığımız milliyetçi muhafazakar camiaya da sizlerin aracılığıyla çağrıda bulunmak istiyorum. Allah rızası için bu sapkınlığa müsaade etmeyelim. Susmayalım zira susmak rıza göstermektir. Mazallah bu susmak Kur'an-ı Kerim'de bahsedilen azaba bizi müstahak kılar. Ramazan Bayramını Fatih'in bize emaneti olan bu mübarek belde de feyz ve bereket içerisinde eda etmek için hiç olmazsa bizlere dua edin.

Bu anlamda bize kapılarını açtığı için Haber Vitrini'ne şükranlarımızı arz ederim. Başta siz olmak üzere Tüm Türk-İslam aleminin yaklaşmakta olan bayramını da şimdiden tebrik ederim.

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...