"PUHU projesini FETÖ engelledi"

EBRU KARATOSUN ANKARA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında görevli Savcı Mehmet Turgay tarafından FETÖ soruşturması kapsamında 29 TÜBİTAK eski çalışanı hakkında iddianame hazırladı. Şüphelilere “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçu yöneltilen iddianamede, TÜBİTAK’ta 2013 yılı öncesine kadar yıllık personel alımları ortalama 500-600 kişi iken 2013 yılında bu sayının bin 32 personele ulaştığına dikkat çekildi. İddianamede, eski Marmara Araştırma Merkezi Başkanı olan firari Murat Aydın’ın kurumdaki sözleşmeleri bitmeden, 13 şüpheli ismin normalde 1 yıl süreli yapılan sözleşmesini 3 yıllık yaparak onayladığı belirtildi. Şüpheli Aydın’ın bunun üzerine görevden alındığına dikkat çekilen iddianamede “Birim başkanı olarak onay verdiği bu sözleşmeleri topluca imzalamasının normal bir davranış olmadığı ve görevden alınacağı için böyle bir yola başvurmuş olabileceği değerlendirilmektedir” tespitleri yer aldı. İddianamede, TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi’nde eski kaptan olan şüpheli Murat Gökşen’in gemi personelinin ‘imamı’ olarak görev yaptığı kaydedildi.  

ÖNCE DESTEKLENDİ, SONRA…
İddianamede, sınır güvenliğini sağlamak üzere başlatılan tamamen Türk mühendisleri tarafından geliştirilen PUHU projesinin FETÖ tarafından 2011 yılında rafa kaldırıldığına dikkat çekildi. Projenin teröristlerin insan ısısını ve termal tespitini engellemek amacıyla kullandıkları şemsiye, ıslak battaniye, termal kumaş gibi kamuflaj çalışmalarından etkilenmeyerek “kişi sayısı” olarak dahi tespitin yapılmasını sağladığı kaydedildi. PUHU projesinin, başta TSK’daki tüm kuvvet komutanlıkları tarafından desteklendiği ancak daha sonra Kara Kuvvetleri ve Jandarma Komutanlığı tarafından ilgilenilmediği belirtildi. 

BU KADAR ŞEHİT VERMEYECEKTİK
İddianamede, önce iç destekli sonrasında dış destekli olan projenin 2011 yılında TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı’na getirilen Hasan Palaz tarafından  “TÜBİTAK BİLGEM ‘in yol ve çit yapımı gibi kendi iş alanına girmeyen entegrasyon işlerini yapmasının uygun olmayacağı” bahanesiyle sümenaltı edildiği aktarıldı. İddianamede, TÜBİTAK’ta geliştirilen başarılı projelerin iptal veya yok edilmesi için FETÖ tarafından örgüt elemanı olan yöneticilerin getirilerek kurumun pasifize edilerek yıpratılmak istendiğine dikkat çekildi. İddianamede, “Bu kadar güçlü bir kurumu bu hale getirmek için de sadece FETÖ’nün kendi imkânları ile bunu başardığı düşünülemez. TÜBİTAK bünyesinde geliştirilen projelerin aynı zamanda ABD, İsrail,  İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler tarafından da ısrarla takip edildiği gerçeği ortadadır” tespitleri yer aldı. Proje sahibi olan Güner Alpaydın’ın ifadesine yer verilen iddianamede, Hasan Palaz’ın geldiğinde ilk iş olarak PUHU projesi ekibini dağıtmaya çalıştığını anlattı. Alpaydın’ın ifadesinde, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu projeyi neden kullanmayı kabul etmediğini anlamadım. Projenin TSK tarafından kullanılması durumunda belki de Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde birçok şehit olayının önüne geçilebilecekti. Birçok yerde birçok kez test çalışmalarını başarıyla yaptığımız halde bir türlü projeyi kabul ettiremedik” dediği aktarıldı.