İkiyüzlüler koalisyonuna 'Zeytin Dalı' battı

Türkiye’nin Afrin’deki terör unsurlarına yönelik olarak başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı Batılıları rahatsız etti. Fransa “Sivil kayıplardan endişe duyuyoruz” diyerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini toplantıya çağırdı.

Bu ülkeye Almanya, İran ve ABD’den destek mesajları gecikmedi. Oysa, yakın dönemde bölgede büyük katliamlara imza atan söz konusu ülkeler, büyük bir çelişki içinde.
Fransa 1920-1946 yılları arasında mandasında bulundurduğu Suriye’deki sivil kayıplar için endişe duyarken Türklerin dört asır bu toprakları hâkim olduğunu, hatta akrabalarının ve dindaşlarının bulunduğunu, buradaki törer unsurlarının Türk halkına zarar verdiğini tabii ki unutmadı. Ancak kendi kurduğu sistemin çökmesine, dahası bölgedeki söz hakkının ortadan kalkacak olmasından endişe duydu.

Türkiye’ye söz konusu olunca alemi ayağa kaldıran Fransa, dünya genelinde operasyon yapıyor. Bugün 30 bin Fransız askeri, birçok ülkede cirit atıyor. Fransa, Afrika kıtasında son 11 yılda Orta Afrika Cumhuriyeti, Libya, Mali, Çad ve Fildişi Sahili’nde 7 operasyonla varlık gösterdi. Bunların 5’i sona erdi, 2’si ise hâlâ devam ediyor.

AFRİKA’YI KANA BULADILAR

Fransa, NATO ve BM kararlarını dahi beklemeden Libya’ya hava harekâtı düzenledi. Eski sömürgesi olan ülkelerde hiçbir kara sınırı ve uluslararası hakkı olmamasına rağmen siyasi krizleri sonlandırma bahanesiyle istediği anda operasyon yapıyor. Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki Sangaris ve Boali operasyonları; Burkina Faso, Mali, Moritanya, Nijer ve Çad’ı kapsayan Barkhane operasyonu, Mali’deki Serval operasyonu, Libya’da Harmattan operasyonu, Fildişi Sahili’nde Licorne operasyonu, Fransa’nın yaptığı harekâtlardan bazıları. Aynı Fransa’nın Ruanda, Tunus, Fas ve Cezayir’de akıttığı kanlar da henüz kurumuş değil.

PYD VE PKK’DA ALMAN SİLAHLARI

Gelelim sivil kayıplardan endişe duyan Almanya’ya...
Almanya’da iç istihbarat servisi olan Federal Anayasayı Koruma Teşkilatının açıkladığı 2016 istihbarat raporuna göre Almanya’da yaklaşık 14 bin PKK taraftarı bulunuyor. Dolayısıyla Afrin’e yönelik endişe duymaları kaçınılmaz. Ancak daha da önemlisi PKK/YPG’li teröristlerinin elinde olduğu teyit edilen Alman silahları. Almanya PKK’ya sattığı silahları son olarak DEAŞ bahanesiyle YPG’ye yönlendirdi. Uluslararası raporlarda bu silahların Hollanda Kraliyet Hava Yolları uçakları ile Suriye’ye taşındığı bile belgelendi. Türkiye’nin operasyonu sırasında Almanya’nın bölgeye sevk ettiği silah ve mühimmatlar arasında son derece gelişmiş özel üretim, DM32 Bunkerfaust, Panzerfaust 3 (Pzf 3), Pzf 3 EX (DM10), Pzf 3 Alt Kaliber (DM18/ DM18A1), Pzf 3 UB (DM38), Pzf 3 UB-T (DM58), Pzf 3 (DM12/ DM12A1), Pzf 3-T (DM22), Pzf 3-BT, BKF (DM32) modellerinin teşhir edilecek olması Berlin yönetimini endişelenmesi için yeterli sebep...

PEKİ YA İRAN?

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, Afrin operasyonunun Suriye’nin kuzeyinde terör gruplarının yeniden güçlenmesine ve ülkede ateşin yeniden alevlenmesine sebep olabileceğini söyledi ve harekâtın bir an önce sona ermesini istedi. Oysa aynı İran’ın Suriye’de 100 bin askeri var. Ve bunların çiçek toplamadığı ortada. Çoğunluğu İranlı Şiilerden oluşan Haşdi Şabi’nin DEAŞ ile mücadele bahanesiyle Irak’ta binlerce sivili katletmesi dünyaca malum.

ÖRGÜTÜ TIRLATAN ABD

Türkiye’ye müttefik gibi görünen ancak her seferinden Türkiye’nin zarar göreceği eylemlere imza atan ABD, bugün gelinen durumun baş sorumlusu. DEAŞ’a karşı müdahale görüntüsü adı altında 4 bin tır silahı YPG’ye teslim eden ABD, Türkiye’nin bölgede operasyon yapmasından oldukça endişeli. ABD Dışişleri Bakanlığı “Harekâtın süresi sınırlı olmalı. Sivil kayıplardan kaçınılmalı” diyor. Üstelik de “Suriye’de süresiz var olacağız” demecinin hemen akabinde... Irak ve Afganistan’da süre sınırını akıllarına bile getirmiyorlar. Irak ve Afganistan demişken sivil kayıplarla ilgili raporları ABD’nin hassasiyetini anlatmak bakımından hatırlatmakta fayda var. İngiltere’de bir araştırma şirketi açıkladı. Saddam’ı olmayan nükleer silahları kullanmasından endişe edip deviren ABD, Irak’ı kan gölüne çevirmiş. 2003 yılından ülkede ölen sivil sayısı 1,2 milyona ulaşmış. Afganistan’da ölen ve ‘endişe edilmeyen’ sivil sayısı ise 150 bin.

SİVİLLERİ ÖLDÜREN KİM?

DEAŞ Karşıtı Koalisyon’un Irak ve Suriye’deki hava operasyonlarında 2014’ten bu yana 6 bin 047 sivil hayatını kaybetti. Bu koalisyonda Afrin’deki siviller için endişe duyduğunu açıklayan ABD, Fransa, Almanya ve BM’de Türkiye’yi masaya yatıran diğer ülkeler de var. Rakka’da PKK/YPG’lilerin öldürdüğü sivil sayısı ise bin 873. Aynı dönemde 450 binden sivil, PKK zulmün sebebiyle yerinden edildi. Kişi karşısındakini kendisi gibi bilirmiş. Yani endişeye mahal yok! Duyurulur...