Çocukların en az evlendirildiği il belli oldu

Düzenleyen:
Çocukların en az evlendirildiği il belli oldu

GÜNDEM Haberleri

Kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2017 yılında yüzde 4.2 olarak gerçekleşirken, kız çocuklarının evlenmelerinin en düşük olduğu belli oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu, (TÜİK) 2017 yılına ait “istatistiklerle çocuk” verilerini açıkladı. Evlenme istatistiklerine göre 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2017 yılında yüzde 4.2 olarak gerçekleşti. İl bazında incelendiğinde ise 2017 yılında Ağrı ili yüzde 16.6'lık oran ile kız çocuk evlenmelerinde en üst sırada yer aldı. Bu ili, yüzde 16.1 ile Muş ve yüzde 12.3 ile Bitlis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu üç il ise sırasıyla yüzde 0.4 ile Tunceli, yüzde 1.1 ile Rize ve yüzde 1.4 ile Trabzon oldu.

İLKOKUL SEVİYESİNDE NET OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 91.2 OLDU

Milli eğitim istatistiklerine göre ilkokul seviyesinde net okullaşma oranı 2016-2017 öğretim yılında yüzde 91.2 oldu.

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre eğitim hizmetleriyle ilgili yaşanan en büyük sorun eğitim masrafları konusunda oldu. Eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı 2017 yılında devlet okullarında yüzde 34.8 iken özel okullarda yüzde 42.8 oldu. Devlet okullarında 2017 yılında eğitim hizmetleriyle ilgili en az sorun yüzde 8.9 ile okula kayıt işlemlerinde yaşanırken, özel okullarda ise en az sorunun yüzde 2.1 ile ısınma, temizlik vb. koşullarda yaşandı.

İŞ GÜCÜNE KATILMA ORANI 15-17 YAŞ GRUBUNDAKİ ÇOCUKLARDA YÜZDE 20.3

Hanehalkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre 2016 yılında 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı yüzde 20.8 iken, bu oran 2017 yılında yüzde 20.3 olarak gerçekleşti. İş gücüne katılma oranlarına cinsiyet bazında bakıldığında, 2016 yılında iş gücüne katılma oranı erkek çocuklarında yüzde 27.8 iken aynı oran kız çocuklarında yüzde 13.4 olarak gerçekleşti. Bu oran 2017 yılında ise erkek çocuklarında yüzde 28.5 iken, kız çocuklarında yüzde 11.8 oldu.

YAŞ GRUBU 0-6 OLAN ÇOCUKLARDA EN FAZLA ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU GÖRÜLDÜ

TÜİK açıklamasında yer alan Türkiye sağlık araştırması sonuçlarına göre 0-6 yaş grubundaki çocukların son 6 ay içinde geçirdiği sağlık sorunları incelendiğinde, üst solunum yolu enfeksiyonu en fazla görülen hastalık oldu. Çocuklarının son altı ay içinde üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiğini söyleyenlerin oranı 2014 yılında yüzde 41.9 iken 2016 yılında yüzde 42.6 olarak gerçekleşti.

Bu yaş grubunda 2016 yılında ikinci olarak en sık görülen hastalık yüzde 32.3'lük oran ile ishal olurken, çocukların en az geçirdiği hastalık yüzde 1.8'lik oran ile D vitamini eksikliğine bağlı kemik bozuklukları (raşitizm) hastalığı oldu.

ÇOCUKLAR EN FAZLA DIŞSAL YARALANMA VE ZEHİRLENMELER SONUCU HAYATINI KAYBETTİ

Ölüm nedeni istatistiklerine göre 1-17 yaş grubunda en fazla çocuk ölümleri, dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle gerçekleşti. Söz konusu nedenle hayatını kaybeden, 1-17 yaş grubundaki çocuk ölüm sayısı 2015 yılında 2 bin 82 iken, 2016 yılında bin 942’ye düştü. Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları ise 1-17 yaş grubundaki çocuklarda ikinci en yüksek ölüm nedeni oldu. Bu yaş grubunda 2015 yılında 989 çocuk, 2016 yılında ise bin 60 çocuk sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti.

Karayolu trafik kaza istatistiklerine göre ise 2016 yılında gerçekleşen trafik kazalarının yüzde 15.7'si ölüm ya da yaralanma ile sonuçlandı. Bu kazalarda toplam 7 bin 300 kişi yaşamını yitirirken bunlardan 760'ını çocuklar oluşturdu. Yaşamını yitiren çocukların yaş grubu dağılımına bakıldığında, gerçekleşen çocuk ölümlerinin yüzde 44.6'sının 0-9 yaş grubunda, yüzde 20.9'unun 10-14 yaş grubunda ve yüzde 34.5'inin ise 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü.

ÇOCUK NÜFUS ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU İL ŞANLIURFA

Türkiye İstatistik Kurumu, (TÜİK) 2017 yılına ait “istatistiklerle çocuk” verilerini açıkladı. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2017 yıl sonu itibariyle Türkiye nüfusu 80 milyon 810 bin 525 iken, bunun 22 milyon 883 bin 288'ini çocuk nüfus oluşturdu. Birleşmiş Milletler tanımına göre 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48.5'ini oluştururken, bu oran 1990 yılında yüzde 41.8 ve 2017 yılında yüzde 28.3 oldu. Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2040 yılında yüzde 23.3, 2060 yılında yüzde 20.4 ve 2080 yılında yüzde 19 olacağı öngörülüyor.

Dünya nüfusunun 2017 yılında yüzde 30.2'sini çocuk nüfus oluşturdu. En yüksek çocuk nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla yüzde 55.8 ile Nijer, yüzde 55.1 ile Uganda ve yüzde 54.8 ile Mali oldu. Türkiye yüzde 28.3 ile 167 ülke arasında en fazla çocuk nüfusa sahip 97'nci ülke oldu.

İllere göre çocuk nüfus oranı incelendiğinde, 2017 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, yüzde 46.7 ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa ilini yüzde 45.2 ile Şırnak ve yüzde 43.7 ile Ağrı izledi. Çocuk nüfus oranı en düşük olan üç il ise sırasıyla yüzde 17.2 ile Tunceli, yüzde 18.4 ile Edirne ve yüzde 19 ile Kırklareli oldu.

ADNKS 2017 yılı sonuçlarına göre yeni doğan bebeklere konulan en popüler erkek isimleri, Yusuf, Eymen ve Ömer, en popüler kız isimleri ise Zeynep, Elif ve Defne oldu. Son 17 yılda doğan çocuklara verilen en popüler erkek isimlerinin Yusuf, Mustafa, Mehmet, en popüler kız isimlerinin ise Zeynep, Elif ve Yağmur olduğu görüldü.

ÇOCUK BAĞIMLILIK ORANI YÜZDE 34.7 OLDU

Bir ülkede 15-64 yaş grubundaki çalışma çağındaki her 100 kişinin, bakmakla yükümlü olduğu 0-14 ile 65 ve üzeri yaş grubundaki kişi sayısı olarak tanımlanan yaş bağımlılık oranı, 2017 yılında yüzde 47.2 oldu. Yaş grubu 15-64 olan her 100 kişinin, bakmakla yükümlü olduğu 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı ise yüzde 34.7 olarak gerçekleşti. Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk bağımlılık oranının 2023 yılında yüzde 33.5, 2050 yılında yüzde 28.7 ve 2080 yılında yüzde 26.7'ye gerileyeceği öngörülüyor.

HER İKİ BEBEKTEN BİRİ SEZARYEN İLE DOĞDU

Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2002 yılında yüzde 21 olan sezaryen doğum oranı 2014 yılında yüzde 51, 2015 ve 2016 yıllarında ise yüzde 53 oldu.

 İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması 1. düzeye göre 2016 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü bölge yüzde 66 ile Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), en düşük oranda görüldüğü bölge ise yüzde 34 ile Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) oldu.

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...