Altaylı, Orta Asya’nın oyun kurucusuymuş!

EBRU KARATOSUN

Eski MİT’çi Enver Altaylı’nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili ‘diktatör’ algısı oluşturmak için çalışmalar yaptığı belirlendi. Ankara Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Altaylı’nın Hukuk Çatışma ve Barış Enstitüsü için hazırladığı raporlara dikkat çekildi. Altaylı ve Prof. Dr. Michael Semple tarafından yazılan raporda “İstihbarat kaynaklarını, Erdoğan’a ve yakın çevresine ait varlıkları ve gelir akışını tespit etmesi için yönlendirilebiliriz. Para akışına karşı tedbirler alınabilir. Bu önlemler Erdoğan ile ABD arasında, ortaklık potansiyeli büyümesi için kullanılmamalıdır” tavsiyeleri yer alıyor.

UYDURMA RAPORLAR
Yine aynı raporda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın DEAŞ ve El-Kaide gibi örgütlerle bağlantılı gösterilmesi de isteniyor. Uydurma raporunda “Erdoğan son olarak, radikal İslamcılardan oluşan silahlı militanları himayesine almaya başladı” ifadelerini kullanan Altaylı, Türkiye’nin El-Kaide ve DEAŞ terör örgütlerinin hamisi gibi gösterilmesini tavsiye ediyor.

DARBE SONRASI YAKIN TAKİP
İddianamede, Altaylı’nın dijital materyallerinde 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Erdoğan hakkında oluşturulan ilginç bir yazı çıktığı da belirtiliyor. 21 Kasım 2016 tarihli söz konusu yazıda Altaylı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kendi istihbari kaynakları vasıtasıyla yakın takibe aldığına dair ifadeler dikkat çekiyor.

İDDİANAMEDE YOK YOK
İddianamede, Altaylı’nın, başkasına yazmış gibi kendisi hakkında bir CV (öz geçmiş) notu oluşturduğu da belirtildi. CV’de “Türk, Amerikan ve İsrail dostluğuna inanmaktadır. Türkiye’nin jeopolitikası, Amerika ve İsrail ile iş birliğini zaruri kılmaktadır” sözleriyle kendini ifade ettiği görülüyor. Altaylı, öz geçmişinde, özellikle Rusya Federal Güvenlik Servisine (FSB) karşı tutum içerisinde olduğunu, Azerbaycan, Türkmenistan gibi Orta Asya ülkelerinin 90’lı yılların başından beri ‘oyun kurucusu’ olduğunu anlatıyor.

DERSHANE MEKTUBU
Altaylı’nın bilgisayarından ayrıca, FETÖ elebaşı Gülen’in eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yazdığı, dershanelerin kapanmamasını talep ettiği, örgütün faaliyetlerini överek destek ve uzlaşma arayışı içerisinde olduğu mektup da bulundu.