İnfaz kararı Kandil'den

İnfaz kararı Kandil'den

GÜNDEM Haberleri

PKK kurucularından Sakine Cansız, kasımda devletle görüşünce iki kadın örgüt üyesiyle birlikte infaz edildi.

PKK'nın kurucu kadrosunda yer alan Sakine Cansız, kimilerine göre ilk çekirdek kadrodaki son kadın yöneticiydi. PKK'nın Avrupa Diplomasi Sorumlusu ve para kaynağı dernekleri yöneten Cansız'ın, kasım ayında dağa bilgi vermeden devlet görevlileriyle görüştüğü öne sürüldü.

##tgvideo##

İddiaya göre, bu görüşmeyi öğrenen Kandil yönetimi, daha önce alınan "ölüm emrini" uygulamaya koydu ve infaz gerçekleştirildi. Cansız, "Çok önemli bir kişi gelecek" denilerek Paris'teki Kürdistan Enformasyon Bürosu'na mektupla çağrıldı. İki defa da telefonla aranıp randevuya katılacağı teyit edildi. Cansız, KCK üyesi Leyla Söylemez ile 12:00'de büroya geldi. Burada, Kürdistan Ulusal Kongresi Paris temsilcisi Fidan Doğan ile buluştular. Onların ardından binaya 3 kişi daha girdi. 1 saat sonra irtibat kesildi ancak gece 01:00'de binaya giden PKK'lılar, kapının altından sızan kanı gördü. Kapıyı kırıp içeri girdiler ve daha sonra polisi aradılar. Kadınların ikisinin susturuculu silahla başlarından birinin ise göğsünden vurulduğu öğrenildi. İnfaz kararı Kandil'denSakine Cansız, terör kamplarında. Peki, infazı geniş yankı bulan Sakine Cansız kimdir? Örgütte Sakine Polat ismini kullanan Cansız'ın bir diğer kod ismi ise Sara... 1957 Tunceli doğumlu olan Cansız, 1976 yılında PKK adını alacak olan Apocular grubunda yer aldı. 27 Kasım 1978 tarihli PKK Kongresine katıldı. Kongrenin ardından geri döndüğü Elazığ'da tutuklanarak cezaevine konuldu. 12 Eylül askeri darbesinden sonra kaldığı Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde yaptığı siyasî savunmalarla adı öne çıktı. Cezaevindeki bu tutumu sebebiyle PKK içerisinde efsane hâline geldi.BEKAA'DA İNFAZDAN KURTULDU 1991'de tahliye olduktan sonra Bekaa Vadisi'ne giden Sakine Cansız, burada Öcalan'ın bazı tutum ve davranışlarını eleştiren Mehmet Şener grubu ile birlikte hareket etmeye başladı. Şener örgütten ayrıldıktan sonra infaz edildi. Cansız ise örgüt içinde ismi ön plana çıkan herkes gibi Öcalan'ın hışmına uğradı. Öcalan'ın "Sakine komplosu" adını verdiği olayda Selim Çürükkaya ile birlikte savunması alındı. Çürükkaya, Sakine Cansız'ın o süreçte yaşadıklarını "Bekaa'da Öcalan tarafından itibarsızlaştırıldı, taşlar arasında terbiye edilip namı yeraltına gömülünce, kimliksiz biri gibi toplumun içine salındı" ifadeleri ile değerlendiriyor. Daha sonra uzun süre Osman Öcalan'ın liderliğindeki Zeli Kampı'nda kalan Cansız, kadın örgütlenmesini yürüttü. Sonraki yıllarda da Murat Karayılan tarafından Almanya temsilcisi olarak atandı. PKK'nın Avrupa'daki tepe kadrosu Sabri Ok, Bedreddin Kavak, Fuat Kal, Süleyman Günyeli, Gönül Tepe ve Sakine Cansız'dan oluştuğu biliniyor. Cansız 2007 yılında Almanya'da yakalandı. Belli bir süre tutuklu kaldı. Türkiye'ye iade edilmeyerek serbest bırakıldı. Cansız'ın adı 2009 yılında bu sefer taciz iddiası ile gündeme geldi. Almanya'da katıldığı bir toplantıda örgütün şiddet politikasını eleştiren Cansız, Suriyeli Fehman Hüseyin'i suçladı. İddiaya göre, toplantıdan sonra Zübeyir Yılmaz adlı PKK'lı tarafından dernekte "Bahoz'a bir daha laf edersen dilini koparırım senin" diye tehdit edilen Cansız burada tacize de uğradı. İmralı'dan gelecek mektubu bekliyordu Sakine Cansız'ın adı Ergenekon dosyasında da geçiyor. Tuncay Güney'in 2001 yılında İstanbul Emniyetine verdiği bilgilere Cansız, Ergenekon sanıklarından Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük'le görüşüyordu. Öte yandan, Sakine Cansız'ın, Öcalan'ın çözüm sürecinde Kandil ve BDP ile birlikte mektup göndereceği 3 isimden biri olduğu ortaya çıktı. Cansız'la beraber öldürülen Fidan Doğan ise 17 Ocak 1982 Kahramanmaraş Elbistan doğumlu. Fransa'da büyüyen Fidan'ın 1999 yılından itibaren aktif bir şekilde Avrupa'daki örgütsel çalışmalara katıldığı belirtiliyor. Doğan, suikast olayının yaşandığı Kürdistan Ulusal Kongresi'nin Paris temsilciliğini yürütüyordu.PKK'nın hayatta kalan 5 kurucusundan biriydi Sakine Cansız, PKK'nın kurucuları arasında yer alıp örgütte halen faaliyet gösteren ve yaşayan 5 kişi biriydi. Cansız'ın öldürülmesiyle PKK'nın kurucularından sadece Abdullah Öcalan, Cemil Bayık, A. Haydar Kaytan ve Duran Kalkan hayatta kaldı. Cansız, PKK'nın kurucuları arasında bulunan ve Abdullah Öcalan ile evlenen Kesire Öcalan ile birlikte iki kadından biriydi. Kesire Öcalan, PKK'dan daha önce ayrılmıştı. Tunceli doğumlu Cansız, PKK'ya katılmadan önce evlenerek 'Polat' soyadını almıştı. PKK için Tunceli ve Bingöl bölgesinde örgütlenme çalışmalarında yer alan Cansız, daha sonra boşanmıştı.OLAY YERİNDE PROTESTO Olayın duyulmasının ardından yaklaşık 200 kişilik bir grup, Paris'in 10. Bölgesinde bulunan Lafayette Caddesindeki Kürt Enstitüsü'nün önünde toplandı. Kalabalık, sloganlar atarak saldırıyı protesto etti. SELİM ÇÜRÜKKAYA: Sakine daha önce susturulmuştu PKK'nın kurucularından Selim Çürükkaya, Sakine Cansız'ın öldürülmesini Almanya'dan canlı yayınla katıldığı Ülke TV'ye değerlendirdi. Çürükkaya, "Sakine 1991-96 arası örgüt tarafından gözaltında tutuldu ve kişiliği bitirildi. Yani Sakine susturuldu. Bu olay büyük sansasyonel olaylar, karanlık olaylara zemin hazırlamaştır. Diyarbakır'da belki olaylar karanlıkta kalabilir ancak, Paris'te bu olayların karanlıkta kalması mümkün değil" dedi.Cansız'ın öldürülmesi ile ilgili net bir bilgıye sahip olmadığını anlatan Çürükkaya sözlerini şöyle sürdürdü: "Benim elimde bir bulgu olmuş olsaydı veya kendimi ikna etmiş olsaydım, kimseden korkmadan açıklardım. Fakat faili meçhul cinayetler hem devlet, hem de PKK içindeki Öcalan sisteminin derin bir yarasıdır." Son görüşmelere de değinen Çürükkaya, "AK Parti hükümetı Öcalan'ı değerlendirmeden önce, Ergenekon ve askeri güçleri değerlendirdi. Öcalan'ı çok iyi tanıyorum. Ne istenirse yapar. Ancak şu andaki ortam onun kullanılmasına müsait değil. Öcalan, yeni bir anayasa yapılması için ancak bu ortamda BDP'yi ikna eder, çatışmasızlık ortamını sağlar" diye konuştu.Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande: Birisini tanıyorum Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, PKK'nın Paris'teki enformasyon bürosuna düzenlenen suikastla ilgili açıklamada bulundu. La Tresne kentindeki havacılık merkezini ziyareti sırasında gazetecilere konuşan Hollande, "Dehşet verici bir olay. Öldürülen üç kişiden biri sık sık bizimle görüşmeye geldiği için, hem benim hem de birçok siyasi aktörün tanıdığı bir isim... Şimdilik soruşturma başlatıldı. Olayın nedenlerini ve faillerini bilmemiz için sanırım en doğrusu beklemek" dedi. EMRE USLU: Dağdakilere "inmeyin" mesajı verilmiş olabilir Haber Merkezi İSTANBUL Paris'teki saldırıyla ilgili ilk akla gelen seçenek örgüt içi infaz. Bunun nedeni de PKK'nın daha önce bu yöntemle binlerce elemanını öldürmüş olması. Bu sayı bizzat Öcalan tarafından bir avukat görüşmesinde 15 bin olarak telaffuz edilmişti. Suikastın kritik bir sürece denk gelmesi provokasyon yorumlarına sebep oldu. Örgütün iç infazı olabileceği yorumları ile birlikte yabancı servislerin müdahalesi olarak da nitelendiriliyor. İmralı görüşmeleri ile birlikte örgütün çekirdek kadrosunun silah bıraktıktan sonra üçüncü bir ülkeye gidebileceği gündeme gelmişti. Kimi kaynaklar suikastın bu gelişmelerle ilişkilendiriyor. Doç. Dr. Emre Uslu da onlardan biri. Uslu, "Sakine Cansız, örgüt içinde Mustafa Karasu ve Duran Kalkan ekibine yakın ama pasifize edilmiş bir örgüt lideriydi. Bu yönüyle de onun infaz edilmesi Duran Kalkan ve Mustafa Karasu ekibine verilmiş net bir mesajdır. Mesajın anlamı şu: Barış sürecini kabul edip devletin önerdiği plana göre Avrupa'ya gelirseniz Sakine Cansız gibi infaz edilmeyeceğinizin garantisi yoktur. Muhtemel barış ihtimali giderek artıyor ve bu da üçüncül aktörleri (İran, Suriye gibi) oldukça rahatsız ediyor. Paris'te infaz yaparak örgüt liderlerine Avrupa'ya gelmeyi kabul etmeyin diyor" dedi.HÜSEYİN ÇELİK: Saldırının yapılış şekline bakılırsa iç hesaplaşma Saldırıyı değerlendiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Yapılış şekline bakılırsa PKK'nın iç hesaplaşması gibi görünüyor" dedi. Çelik, "Faili meçhul kişiler tarafından yapılmış bir saldırıdır. PKK terör örgütünün uzun yıllardan beri kendi içinde binlerce infaz yaptığını biliyoruz, bu terör örgütlerinin tabiatında olan bir şeydir. Bu süreçte bu ve benzeri olaylar artabilir. Türkiye'de ne zaman 'bu işi bırakın, silahlar sussun, silahlar bırakılsın' gündeme gelirse ardından buna benzer olaylar meydana gelir. PKK bir tane midir? Bundan emin değilim. PKK var, PKK'dan içeri, PKK'nın içerisinde. PKK'ya yakın çevrelerde bunu kabul ve itiraf ediyorlar. Bu mesele, son süreci sabote etmeye yönelik bir çaba da olabilir" diye konuştu.BAŞBAKAN YARDIMCISI ARINÇ: Üzüntü duydum telin ediyorum Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Böylesine sorgusuz sualsiz başlarına ateş edilerek öldürülmesi, kimlikleri, kişilikleri, üzerlerine atılı suçlar ne olursa olsun hiçbir zaman tasvip edilecek bir davranış değil. Kötü bir olay, gerçekten üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim" dedi. Arınç, şöyle devam etti: "Yargısız infazla böylesi bir vahşetin işlenmiş olmasını telin ediyorum. Bu çok yanlış bir olay. Hepimiz yeni senaryolar üretmek yerine bu süreci kolaylaştıracak bir tavır içinde olmalıyız; bırakalım iş mecrasında yürüsün..."SELAHATTİN DEMİRTAŞ: Fransa, katliamı derhal aydınlatmalı BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Fransa, bu katliamı derhal aydınlatmalı" dedi. Demirtaş, olaydan sonra yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Fransa hükümetinin bu katliamı hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde derhal aydınlatmasını bekliyoruz. Paris'in en işlek bölgesinde alenen işlenen bu suikastların üstünün örtülemeyeceğinin bilinmesini istiyoruz" dedi.HERKES TEMKİNLİ Aydar: Saldırı sürece karşı Saldırının ardından bütün çevreler aklı selim davranarak, devleti suçlamak yerine temkinli konuştu. Kuzey Irak'ta yayın yapan Rudaw haber sitesine konuşan PKK'nın Avrupa sorumlusu olarak bilinen Zübeyir Aydar, "karanlık" olarak nitelediği eylemin hedefinde İmralı'da yapılan görüşmeler olduğunu söyledi. Aydar, "Bu saldırı, karanlık güçler tarafından yapıldı. Derin devletle bağlantılı" dedi. BDP'Lİ KIŞANAK: Çözümün önüne konulmuş tuzak BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak, "Bu siyasi cinayetin üstü kapatılamayacak" dedi. Kışanak, şöyle konuştu: "Kim bunun üstünü örtmeye kalkışırsa, katil odur. Bu cinayetle bizi yıkmak istediler, yıkılmayacağız. Araştırın, delil bulmaya çalışın, aydınlatmaya çalışın, üstünü örtmeye çalışmayın. O katiller yerin kaç kat altına girseler de bunun hesabını verecektir. Bu katliam, sıradan bir katliam değil. Açıkça büyük bir siyasi cinayettir. Kürt sorununun çözümü önüne kurulmuş bir tuzaktır..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...