On
üç senedir bu köşede beraberiz... Keyifli zamanlarımız da oldu hüzünlü
zamanlar da. Eğik dahi olsa tebessüm olduysa suratınızda ne mutlu bana.
Her şeyin bir sonu olduğu gibi... Artık veda vakti... Sürçü lisan
ettiysek affola! Bundan böyle pembe zamanlar köşe yazılarıma son
veriyor, Turplar Vadisi dizisinin senaristliğine başlıyorum. Başroldeki
turp benim kedi, dizinin yönetmeniyse mahalleden arkadaşı Osman Mırnav.
Şaka şaka... Bugün 1 Nisan, şaka yapıyor insan....
Küçükken 1
Nisanda sınıf değiştirirdik, arkadaşın içeceğine müshil atardık,
öğretmenin sandalyesine sakız koyardık. Zevkliydi... Ha tabii arada
babasına altı zayıfı olduğunu söylediği anda duvara yapışan şakacı,
'vaktimiz yok! Sizi öldürecekler!' havasında "ööörtmenim size şaka
yapacaklar!!" diyerek ortamı bozan köstebekler de oluyordu... Bir nisan
şakalarının dozu kimi zaman aşırıya kaçabilir, "Şaka yaptım beee"
deseniz de durumu kurtaramayabilirsiniz. İşte keyifli olabilecek ancak
eşek şakaları federasyonu tarafından yasaklanan 1 Nisan etkinlikleri...
Yüzünüzü
montla kapatıp annenin çantasını kapmaya çalışmak... Sevgiliyi cebinden
ödemeli arayıp terk etmek... Ona buna, "Nijerya lotosu size çıktı,
parayı hesabınıza geçmemiz için banka masraflarını gün içinde yatırmanız
gerekmektedir" şeklinde e-postalar göndermek... Otobüse binip "üzerimde
bomba var!" demek. (İki seneye yakın cezası var) Bir şekilde bitlenerek
konserlere, kişisel gelişim seminerlerine, konferanslara giderek
millete bulaştırmak... En ünlü bar -eğlence- kulüp kapılarında otopark
görevlisi olup, emanet edilen lüks araçları fil oturtmak suretiyle
modifiye etmek... Okulun, şirketin tuvaletlerine aynı anda girerek
huzursuzluk oluşturmak, daha da ötesinde sifonu aynı saniyede çekerek
kanalizasyon sitemini patlatmak... En yoğun olduğu saatleri kolladığınız
marketten bir sakız almak, sakızı "Yaşbaklayıpişmisseveroğulları Sanayi
Ticaret Turizm İthalat İhracat Sabotaj Trikotaj Ltd. Şti. adına fatura
ettirmek. Bunu mütemadiyen ve hatta kasiyer delirene kadar tekrar
etmek... Mükemmel ötesi bir özgeçmiş hazırlayıp (beş dil, yurt dışı
master doktora, tecrübe fora vs.) kariyer siteleri ve gazetelerdeki tüm
ilanlara başvurmak. Aradıklarında dehşet rakamlar talep edip "Aşşaası
kurtarmaz, çoook da tın!" demek... Sarıgül'e koşarak "Uruguay'a muhtar
seçildiniz!" haberini muştulamak... Muhalefetin sırtını sıvazlayıp seçim
sonuçlarına; 'mültecilere oy kullandırıldı, ha bire elektrikler
kesildiydi, çöp tenekesinde oy pusulaları bulundu, manipülasyon yapıldı,
oylar sayılırken hile de yapıldı, hoca bana taktı, ben yapmadım miki
kırdı, kardeşim yırtmış' gibi bahanelerle rahatlatmak...
Ninem diyor ki; Başındaki fese bak, girdiği kümese bak.