Ayhan Enişten

Bir ön yargıyı ortadan kaldırmak, atomu parçalamaktan zor" sözünün sahibi, kuantum fiziğinin babası, dahi bilim adamı Albert Einstein, bizim buralarda yaşasaydı acep ne olurdu?

-İlkokuldaki başarısızlığı yüzünden, kolunda altın bileziği olsun diye babası tarafından sanayiye verilirdi.

-O saçları kestirirlerdi!..

-Dil çıkardığı meşhur fotoğrafının kadrajında, lahmacun ve yayık ayran da olurdu. Acılı acılı, miss... Belki de birileri; "bana mı dil uzatıyon lağn?!" der ve olaylar gelişirdi...

-Rahmetli Ahmet Mete Işıkara'nın ardından Türkiye'nin en çekici erkeği seçilirdi.'Fizik Dede' unvanını da alabilirdi.

-Boynuzun kulağı geçeceğini fark eden hazımsız hocaları tarafından üniversitede asistan bile olamazdı. Ezkaza olursa da akademik ayak oyunlarının arasında heder olur giderdi...

-Daha en başında atomu parçalamak için ödenek istediğinde, kendisine bir cımbız ve bir de kıl testere verilirdi.

-İzafiyet Teorisini çürüttüğünü iddia eden yüzlerce kişiyle TV programlarında canlı kanlı tartışmak durumunda kalırdı.

-Her haftanın rüküşü seçilirdi.

-e: emc2 ise wc=100 numara der, varsayımları teoriye dökerdi.

-Günaşırı benzeri durumlar yaşardı;

"Albırt abi, beni babam gönderdi. İftara mangal yapıyoruz koşsun gelsin dedi."

Yine ne oldu?

"Abi televizyon ekranı dalgalanıyor içinden cıv cıvv sesler geliyor, bi baksın dedi babam."

Hay Allahım yaa, yaptırmadınız bi deneyi..

-İstanbul'da yaşasa ömrü trafikte geçeceği için, hiçbir şey yapmaya hâli kalmazdı ve hatta belki de ünlü fizik teorilerine giden yolda sulak bir yerde mola verir ve oraya yerleşirdi...

-FB-GS derbisi öncesinde skor tahmini alınırdı.

-Buralarda ne prim yapar? Uydu üzerinde kendi kanalını kurar daha sonra da yanındaki kızlara 'quantum canını senin' derdi..

-Sevgilisi tarafından "cnm sen atom prçlysn glb bn ytyrm ii gclr!!" ya da "atomu parçalamaya çalışıyorsun belki henüz beceremedin ama benim kalbimi parçaladın Albırrt bitti!''* gibi mesajlara maruz kalırdı.

-"Abi, Aynştayn bile okulda başarısızmış" diyenleri bulup bir güzel pataklardı.

-"Beyin bedava" diye diye dolanırdı...

-Duruma, ortama ve rüzgarın estiği tarafa bağlı olarak medya tarafından; kah Siyonist, kah komünist, kah ateist ve Serdar Ortaç hayranı ilan edilirdi.

-Ayhan Enişten ismini alıp mutlu mesut yaşar; küçük bir atölyede TV, radyo tamir ederdi.

Ve kuvvetle muhtemel, onun da kıymeti bilinmezdi...

Ninem diyor ki... Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış.