Batı bu sesi duymaz!..

A -
A +
Mısır'daki katliam, Batı'nın ikiyüzlülüğünü bir kere daha çarpıcı biçimde ortaya koydu. Acaba bizdeki iflah olmaz "Batı" meftunlarının kaç tanesi bunu idrak edecek? İdrak etme yetenekleri, vicdani hassasiyetleri var mı?! Ne yazık ki, onlar hesabına durum ümitsiz. Batıl yolda devam ısrarını sürdürecekler... Çünkü Batının çifte standardını içlerine sindirmişler!
Başbakan Erdoğan soruyor: "Hani nerede Avrupa? Hani nerede AB? Hani nerede Avrupa değerleri? Sağa sola demokrasi dersi verenler, hani nerede demokrasi? Nerede demokratik değerler? Birleşmiş milletler nerede?..." Erdoğan çok nefes tüketiyor, ama sesini Batı'ya ve Batı yanlılarına duyurması imkânsız. Çünkü Batı bu sesi duymaz, duymak istemez. Zira bu ses aynı zamanda, Batı'nın işlediği cürümleri dile getiriyor. O yüzden bizim Batıcılar da bu sesten fena halde rahatsız. Türkiye'nin insanlıktan, insan haklarından yana takındığı haysiyetli tavrı, kıyasıya eleştiriyorlar. Bu politikanın Türkiye'yi yalnızlaştırdığını, tuzağa düşürdüğünü ileri sürüyorlar... Onlara kalırsa, hep güçlüden yana olmak lazım! Hak, hukuk, adalet, insan hakları ve demokrasi, işlerine geldiği zaman geçerlidir. Aksi halde, darbenin her türlüsüne destek vermekten kaçınmazlar. Örnek mi? İşte Mısır...
Mısır'da hak ve hürriyet mücadelesi verenlerin katledilmesi, bunları hiç rahatsız etmiyor. Hatta katliamlara kılıf uydurmakta da zorlanmıyorlar. Bir aydan beri darbeye karşı meşru biçimde direnen, hiçbir şekilde şiddete başvurmayan Müslüman Kardeşler'i sırf siyasi tercihlerinden ötürü, öcü gibi gösteriyor ve öldürülmelerine ses çıkarmıyorlar. Ama Erdoğan'ın da söylediği gibi, "Akan masum sivillerin kanı, bu katliama sessiz kalanların ellerine yüzlerine bulaşmıştır. Bu katliama sessiz kalan, tepkisiz kalan bu vahşetin ortağıdır... Evet, biz bu vahşetin ortağı olmayacağız..." 3 Temmuz'da askeri darbeyi Tahrir Meydanında havai fişek gösterisiyle kutlayan zavallılar, önceki gün vatandaşları, kardeşleri hunharca katledildiğinde yine aynı şenaati tekrarladılar! Kıptilerin patriği Tawadros da, katliamı gerçekleştiren orduya ve polise çok samimi tebrik ve teşekkürlerini ilan etti...
Mısır halkı çok zor bir dönemden geçiyor. Mübarek ramazan ayında kan ve ateşle imtihan ediliyor. Türkiye'den başka Mısır halkının feryadına kulak veren yok ne yazık ki? Yüzlerce kişinin katledilmesine, dünyadan doğru dürüst bir tepki dahi gelmiyor. Bu durum iç karartıcı olsa da, neticede Mısır halkı zafere ulaşacaktır. Kefenleriyle meydanlara inen Mısırlılar, istediklerini er veya geç elde edecekler. Bunda hiç şüphem yok. Bu dönemde Türkiye'nin ortaya koyduğu haysiyetli politika, elbette Mısır halkı için çok büyük manevi destektir. Erdoğan'ın "Herkes sussa da biz susmayacağız... Biz Türkiye'yiz. Biz haksızlık karşısında eğilmeyiz... " şeklinde özetlediği asil duruşumuz, Mısır halkının hafızasından asla silinmeyecektir. Gelecekte bunun karşılığını mutlaka göreceğiz...
Mütegallibe cephesi, istediği kadar haysiyet cellatlığı yapsın. İstediği kadar zalimlere arka çıksın. Zalimler Mısır'ın geleceğini tahrip ediyor, ama zulüm payidar olmaz. Ve zalimler de, er-geç hak ettikleri cezayı görürler! Hiç şüpheniz olmasın.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.