TSK'yı yıpratmaktan vazgeçin!

A -
A +

Şu sıralarda çok sinsi şekilde, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e dair istifa söylentileri dolaşıma sokuldu... TSK'ya dönük fitne-fesat hamleleri bitmiyor!
Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel, Cumhuriyet tarihinin en başarılı komutanlarından biri... O da Hilmi Özkök gibi, üstün kişisel başarısının yanında, askerlik mesleğinin icabı ve TSK'nın kurum olarak statüsü gereği, siyasi tartışma ve polemiklerden uzak, görevini ifa etmeye çalışıyor. Geçmişte bu ülkede, politikaya çok heveskâr veya vesayet düzeninin bir sonucu olarak, siyasete; yasama ve yürütmeye müdahaleyi alışkanlık haline getiren birçok erkânı harp reisi gördük. Bunların bir kısmı, geçici olarak bazı hedeflere ulaştı ise de, genelde sonları pek parlak olmadı. Hatta bir kısım üniformalı hesabına, gayrı meşru biçimde siyasete bulaşmak, tam manasıyla bir kâbus oldu! Bunun en çarpıcı örneği Faruk Gürlerdir...
Devletin en önemli kurumlarından biri olarak, TSK'ya, bu millet her zaman büyük değer atfetti. Fakat ne yazık ki, bu hayati kurumun içinden ve dışından kaynaklanan sebeplerle, çok stratejik hatalara da imza atıldı. Darbecilik anlayışını besleyen dâhili ve harici faktörler, hem ülkeye hem TSK'ya büyük maliyetler yükledi. On yıllar boyu, darbeci zihniyetin Kurumu örselemesine seyirci kalındı. Bunun neticesinde, elbette TSK'nın imajı büyük zarar gördü. Sivil –asker kesimleri arasında karşılıklı güvensizlik ve husumet duyguları oluştu. TSK'nın komuta kademesinde görev alan kimi paşalar, bu vahim durumu fark edip zararlı gidişatın önüne geçmek için çaba sarf etti. Bunların bazısı başarılı oldu, bazısının ise olayları kontrol etmeye gücü yetmedi.
Yaşanan bunca acı tecrübeler ve nihayet sivil iktidarın muktedir konuma gelip, askeri müdahale ve vesayet düzenine hayır demesiyle, yeni bir süreç başladı. Yani, eskiden olduğu gibi 'acaba askerler bu konuda ne düşünür' ya da 'Genelkurmayın ışıkları gece yarısından sonra da yanıyor mu' türünden evhamları, artık geride bıraktık. Halkın demokrasiye inancı pekişti ve demokratik kurumların da özgüveni arttı. Hayli gecikmeli de olsa, darbecilere kanun önünde hesap sorulabiliyor olması, Türkiye'yi çağdaş dünya ile entegre olma yolunda önemli bir yere taşıdı. Bütün bunlar olurken, elbette TSK bünyesinde de zorunlu olarak çok önemli değişim ve dönüşümler meydana geldi. Bunun çok çok sancılı geçtiğini özellikle belirtmemiz gerekiyor. Ergenekon, Balyoz, Casusluk vb. davalar TSK bünyesinde yıllarca telafisi mümkün olmayacak tahribat oluşturdu!.. Yüzlerce sanığın yargılandığı bu davalarda, kurunun yanında yaşın da yandığı maalesef bir gerçek...
Geldiğimiz noktada görünen o ki, TSK'nın komuta kademesi ve onun hali hazırdaki başkanı olan Org. Necdet Özel, bütün bu acı olaylardan dersler çıkararak, Kurumun mazideki gibi vahim hatalara düşmemesi ve ülke savunmasında zaaflara mahal verilmemesi için bütün gücüyle çalışıyor. Necdet Paşa, üç yıldan beri yaşanan bütün gerilimli durumlara rağmen, kışla disiplinine uymayacak herhangi bir beyanda bulunmadı... Hal böyle iken ve Org. Özel'in görev süresinin dolmasına da, daha bir seneyi aşkın zaman varken, onun istifa edeceğine yahut görev süresinin uzatılıp uzatılmayacağına dair dedikodular üretmek, kesinlikle fitne çıkarmaya dönüktür. Vazgeçin artık TSK'yı yıpratmaktan!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.