Evet, utanın utanın!..

A -
A +
Ebeveynlerinin kucağında ya da derme çatma sedyelerin üstünde veya kumsalda veyahut yıkıntıların içinde cansız yatan, vücudu şarapnel parçalarıyla kalbura dönmüş; kolu-bacağı kopmuş küçücük çocukların cılız bedenleri, sözüm ona medeni dünyanın egemen güçleri için hiçbir şey ifade etmiyor, etmez. Çünkü ölen çocuklar Filistinli!.. Şayet onların yerine İsrailli veya diğer Batı ülkelerinden çocuklar olsaydı, bakınız o zaman nasıl da yer yerinden oynardı. Hatta bırakınız onların çocuklarını, evlerinde besledikleri evcil hayvanlar bu şekilde katledilse, yine de ortalığı ayağa kaldırırlardı. Bunu böyle belleyiniz.
İnsan hak ve hürriyetleri, yaşam hakkı, işkence yasağı, insani değerlere saygı vesaire vesaire... Bunlar Batının yalnızca kendisi için geçerli olan şeyler. Filistin'de, Irak'ta, Afganistan'da yahut Afrika'nın herhangi bir yerinde yaşayan insanlar için geçerliliği yoktur. Öyle olmasa, Alman Şansölyesi Merkel, "İsrail kendisini savunuyor, onun yanındayız..." gibi insan zekâsıyla alay eden sözler söyler miydi? Yoksa, Matematik Profesörü olan Angela Hanım, saldırı ile savunma arasındaki farkı bilmeyecek kadar gabi midir?! Filistin tankları Tel Aviv'de katliam yapmadığına göre, Bayan Merkel'in aklını karıştıran husus ne olabilir ki... Hayır, Batı her zaman bu küstah tavrı sergilemiştir. Dahası, Batı her zaman ikiyüzlü davranmıştır ve Batı gerçekten vicdansızdır. Filistin halkı 66 seneden beri bu zulmün altında inim inim inliyor... İsrail sayısız kere bu topraklarda operasyon yaptı. Her seferinde de savaş ve insanlık suçu işledi. Ama Batının gıkı çıkmadı, çıkmaz, çıkamaz.
Evet, bu Batı menfaat karşısında eğilir ve güç gördüğü zaman ancak yola gelir. Aksi halde ceylanı kovalayan aslandan farksızdır... Gazze'ye dönecek olursak, şu noktayı bir kere daha vurgulamalıyız. Bugünkü şartlarda, Arap âleminden Filistin için bir yardım, bir imdat beklemek beyhudedir. Petrol paralarıyla zenginleşip şımaran Arap yöneticileri yatlarında aslan-kaplan beslemek gibi soytarılıklar yaparken, Gazze'de açık hava hapishanesinde ömür tüketen Filistinliler bir ekmeğe muhtaç!.. Şayet Arap âlemi adam gibi, Filistinlilere her yıl iki-üç milyar dolar para vermiş olsaydı, bugün belki de Filistin devleti kurulmuştu... Ama bunu yapmazlar. Zira göbeğinden bağlı oldukları Batılı efendilerinden korkarlar. Zaten efendileri de böyle bir şeye müsaade etmez. Baksanıza Mısır'da bu denklem bozulmak istendiği için, derhal darbe yaptırdılar ve şimdi, Sisi efendi ateşkes için arabuluculuk yaparak meşruiyet kazanmaya çalışıyor. Sisi efendi, sen önce Gazze'ye kapattığın insani yardım kapılarını aç bakalım! Sen de İsrail ile müşterek biçimde abluka uyguluyorsun, utanmadan...
Dünya Gazze'deki zulüm karşısında dilsiz şeytana dönmüşken, en haysiyetli çıkış yine Türkiye'den geldi. Başbakan Erdoğan'ın şu sözleri Batı çevrelerinde dokuz şiddetinde deprem gibi yankılanacaktır: "Ben görevde olduğum sürece İsrail ile iyi ilişki düşünülemez. Varsın Batı ne düşünürse düşünsün. İsrail şu anda terör estiriyor ve bir soykırım yapıyor. İsrail dünyada barışı tehdit eden ülkedir... Çocukları en iyi öldürmesini bilen İsrail'dir..."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.