Bombalar altında bayram!..

İslam dünyası, bir buçuk asra yakın zamandan beri, büyük bir çöküntü içinde... On dokuzuncu asrın sonlarında başlayan felaketler zinciri, yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinde de kesintisiz devam ediyor. Filistin'de, Suriye ve Irak'ta, Libya'da yaşayan Müslümanlar en az altı nesildir gün yüzü görmüyor! Hele İsrail devletinin egemen güçler tarafından, Orta Doğu Bölgesine bir hançer gibi saplandığı son altmış altı yılda; Filistin halkı her bayramı yeni bir facia ile birlikte yaşamaya mahkûm olmuş durumda... İşte bu bayramı da aynı şekilde geçiriyor. Ramazanın son yirmi gününü bir soykırım ve katliam saldırısı altında geçiren Gazze halkı, sözüm ona insani ateşkes kararına rağmen, dünü yine tank ve top ateşi altında; can pazarı ortamında geçirdi. Artık ölü ve yaralı sayısı dahi tam olarak tespit edilemiyor. Zira terör devleti İsrail, Gazzelilere cenazelerini defnetme, yaralılarını hastaneye götürme fırsatını bile vermiyor!

Tamamen imha edilen Şucaiyye Mahallesi gibi, onlarca yerde enkazın altından cesetler fışkırıyor. Bütün fertleriyle birlikte katledilen aile sayısı düzinelerle ifade ediliyor. Düşünebiliyor musunuz, aynı aileden on sekiz-on dokuz kişi; ki, bunların çoğu küçük yaştaki çocuklar, toptan yok ediliyor. Bu aşağılık saldırı soykırım değil de nedir? İsrail zulmünün Hitler uygulamasına benzetilmesinden rahatsızlık duyan insan kılığındaki yaratıkların, bu manzara karşısında titreyip gerçekleri görmelerini elbette beklemiyoruz. Onlar insanlık dışı bir harekâtı alkışlama ve destekleme kepazeliği ile birlikte daima nefretle anılacaklardır. İsrail bayram filan dinlemeyip vahşice, barbarca saldırıyor. Ama Filistin halkını asla bitiremeyecek ve baş eğdiremeyecek. Buna bütün kalbimizle inanıyoruz. Altmışaltı senedir, İsrail arkasındaki emperyalist güçlerin kayıtsız şartsız desteğine rağmen, bunu başaramadı. Bundan sonra hiç başaramaz. Zira bütün mahrumiyet ve imkânsızlıklara rağmen, Filistin direnişi gün be gün İsrail'i daha fazla zorluyor ve zorlamaya devam edecek.

Şu hâle bakar mısınız, Hamas'ın soba borularından imal ettiği iptidai roketler, egemen güçleri, İsrail'in o korkunç kimyasal bombalarından daha fazla korkutuyor. O yüzden olacak ki, ha bire saldırgan İsrail devletine destek üstüne destek açıklaması yapıyorlar. Emperyalist güçlerin düştüğü bu trajikomik durum bile tek başına Gazze halkının başarısını perçinliyor. Evet, İsrail saldırılarını arttırdıkça hep kaybediyor. 1967 yılında, sadece altı gün içinde üç ülkeyi alt etmeyi başaran İsrail, 2006 senesinde, 33 yıl boyunca didiştiği Hizbullah örgütü karşısında geri adım atmak zorunda kalmıştı. Şimdi aynı şeyi Hamas karşısında tecrübe ediyor. Filistin'in nihai bağımsızlığından şüphe etmiyoruz. Bu kesin...

Ancak genel olarak İslam âlemindeki ve bilhassa Arap Dünyasındaki perişanlığı, kaosu ürkütücü buluyoruz. Çünkü bu dağılma, cepheleşme ve kardeş kavgası, İsrail gibi düşmanların işini çok kolaylaştırıyor. Hepsi de ayağına gelen fırsatı fazlasıyla değerlendiriyor. O yüzden Patani'de, Arakan'da, Filipinler'deki Müslümanlar da, Gazzeliler gibi bir türlü bayram yapamıyor. Dileğimiz bu kardeşlerimizin de, en kısa zamanda ağız tadıyla bayram yapmasıdır. Hepinize iyi bayramlar...