Türkiye'ye yakışan bu

Yedi yılda ne kadar da çok şey değişmiş... 2007'de 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "devir teslim töreni istemiyorum" diyerek bir akşam üzeri kapalı kapılar ardından görevi 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e devretmişti. Yedi yıl sonra dün Türkiye Cumhuriyetinin riyaset makamında çok görkemli bir törenle, devir teslim yapıldı. 70'den fazla ülkeden devlet başkanı, başbakan, bakanlar ve diplomatik misyon seviyelerinde iştirakler oldu. 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, çok kısa ve veciz bir konuşma yaparak görevini büyük bir huzur içinde halefine devrettiğini belirtti. "Yol arkadaşım, dava arkadaşım, kardeşim" dediği Tayyip Erdoğan ile 40 yıldan fazla bir süredir, yol arkadaşlığı yaptıklarını, son 14 yılda da çeşitli pozisyonlarda yan yana Türkiye'yi yönettiklerini söyledi. "12 yıl önce başbakanlığı nasıl devrettiysem bugün de cumhurbaşkanlığı görevini böylece devrediyorum" dedi. Erdoğan'ın büyük bir liderlik ve yönetim kabiliyeti olduğunu, onun liderliğinde Türkiye'nin daha çok mesafeler kaydedeceğine inandığını belirtti. Erdoğan'a, eşi Emine Hanım ve çocuklarına iyi dileklerini ifade etti. 

Daha sonra söz alan 12. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Abdullah Gül ile olan dava arkadaşlığını vurguladı. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da onun tecrübe ve fikirlerinden yararlanmayı arzu ettiklerini dile getirdi. "Hep tekrarladığım şarkıda olduğu gibi yine beraber yürüyeceğiz bu yollarda" dedi. Tayyip Erdoğan, bugün itibariyle Türkiye'de aslında yeni bir başlangıcın olduğunu söyledi. Eski Türkiye'de çeteler, vesayet ve demokrasiye tehditler olduğunu, siyasetin sınırlandırıldığını belirtti. Bundan böyle artık bunların olmayacağını ifade etti. Erdoğan, dış politikada esas istikametlerinin de barış olduğunu, hiçbir ülkenin içişlerine karışma niyetinde olmadıklarını ifade ederek sadece insanî meselelerde hassasiyet gösterdiklerini söyledi. "Filistin için bu kadar sesimizi yükseltiyorsak, orada ölenler öncelikle insan olduğu için bunu yapıyoruz" dedi. "1 milyon 200 bin Suriyeliye kucak açıyorsak insan oldukları için" dedi. "İnsanî meselelerdeki bu hassasiyeti, kimse içişlerine karışıyor şeklinde değerlendirmesin" dedi. 

Erdoğan konuşmasının sonunda 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e devlet şeref madalyası ve cumhurbaşkanlığı forsunu tevcih etti. Her iki cumhurbaşkanının birbirleriyle ilgili değerlendirmeleri ve iltifatları dinleyiciler tarafından büyük alkış aldı. Gelişte Abdullah Gül, süvari birliğinin de olduğu tören kıtasıyla Tayyip Erdoğan'ı karşıladı. Tören sonunda bu defa Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül'ü askerî törenle uğurladı. Yükselen güç konumundaki Türkiye için beklenen, arzu edilen, özlenen, yakışan tablo ancak bu idi. 2007'deki mahcup ve sıkıntılı durumu düşündüm. Dün bizzat şahit olduğum bu ihtişamlı töreni izledim. Aradaki fark, dağlar kadar. Türkiye nereden nereye gelmiş. Daha parlak ve büyük törenleri görmek dileğiyle. Türkiye'mize, bölgemize ve bütün Türk dünyasına hayırlı olsun...