İlk seyahat her zaman farklıdır

A -
A +

*Lefkoşa
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan göreve gelişinin beşinci gününde ilk yurt dışı seyahatini Kuzey Kıbrıs'a gerçekleştirdi. Geçen beş gün zarfında "koşan-terleyen cumhurbaşkanı" tanımına uygun olarak baş döndürücü bir program uygulayan Erdoğan, Kıbrıs seyahatine de çok şey sığdırdı. İlk seyahatler her zaman farklı anlamlar taşır. Kıbrıs son elli beş yıllık süreçte her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politika gündeminde ayrı ve önemli bir yer tuttu. Esasen hâlihazırda da Türkiye'nin önüne Kıbrıs probleminden ötürü sayısız engeller peş peşe konmaya devam ediyor. Mesela Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinde en fazla önümüze sürülen konu yine Kıbrıs. Ancak Türkiye bu meseleyle yaşamayı öğrendi. Batının bütün çifte standart ve kirli politikalarına rağmen Türkiye, Akdeniz'in bu en stratejik adası üzerindeki hak ve iddialarını büyük bir kararlılıkla savunmaya devam ediyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1983 yılından beri Türkiye kendi tezlerine uygun olarak, dış baskılara aldırmadan adadaki soydaşlarının geleceğini daha güvenli ve müreffeh kılmak için çalışıyor. Bu politika çerçevesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da ilk dış ziyaretini KKTC'ye gerçekleştirdi. Kısa süre önce de selefi Abdullah Gül, son ziyaretini buraya yaparak veda etmişti.
Erdoğan, Kıbrıs'a cumhurbaşkanlığının yeni makam uçağıyla geldi. İki yıl önce satın alınan ve içerisi yeniden modifiye edilen bu modern uçak Türkiye Cumhuriyeti'nin prestiji açısından hakikaten göz kamaştırıyor. Doksan koltuk kapasiteli ve içeride toplantı kısmı dahil altı ayrı bölüm hâlinde dizayn edilmiş uçağın dış renkleri Türk Bayrağı'nı simgeleyen kırmızı-beyaz renklerinden oluşuyor. Cumhurbaşkanı ile birlikte bir grup gazetecinin içinde biz de bu uçağın ilk yolcuları arasında yer aldık.
İlk defa merhum Turgut Özal zamanında alınan on beş kişilik küçük bir uçak için muhalefet kanadı o zaman demediğini bırakmamıştı. Demirel ve diğerleri buna dâhildi. Zamanla o uçağın ne kadar yetersiz olduğu görüldü. Erdoğan'ın başbakanlığı sırasında alınan ve sonradan içerisi dizayn edilen Airbus A319 model elli koltuk kapasiteli uçak da artık Türkiye'nin bugünkü ihtiyaçlarına yetmez olmuştu. Ve şimdi onun yerine ülkemizin şanına yakışır Airbus A330 modeli hizmete alındı. Evet, medyada geniş yer alacağını tahmin ettiğimiz yeni uçakla ilgili bununla yetinelim. Tekrar hayırlı olsun...
Kıbrıs konusunda şüphesiz yapılan ve yapılması gereken çok şey var. Bunların içinde en önemli projelerden biri de Türkiye'den Akdeniz'in 200 metre derinliğinden geçen boru hatlarıyla büyük susuzluk çeken KKTC'ye su götürmek. Hayli ilerlemiş olan bu proje adadaki soydaşlarımıza gerçekten hayat verecek.
Kuzey Kıbrıs'a bu yılın ilk dokuz ayında bir damla yağmur düşmemiş. Ama dün çok güçlü bir sağanak Lefkoşa'yı oldukça serinletti. Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulunan Kuzey Kıbrıslı soydaşlarımız, "Sayın cumhurbaşkanım, ayağınız uğurlu geldi. Sizinle birlikte yağmur da geldi" diyordu. Cumhurbaşkanının temas trafiğini haber kısmında detaylarıyla okuyacaksınız. Temennimiz, Türk tezine uygun olarak adada kalıcı bir çözümün en kısa zamanda gerçekleşmesi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.