Irak, Suriye ve IŞİD...
ABD'nin Savunma ve Dışişleri Bakanları bir hafta içinde peş peşe Ankara'yı ziyaret ettiler. Gündemin birinci maddesi, tabii ki IŞİD terör örgütü!..
İnsanın kanını donduran vahşi yöntemlerle, dehşet salan IŞİD terör örgütü, son yıllarda mantar gibi artan benzerleri arasında herhalde ismini en çabuk duyuran oldu... Güya Irak ve Şam'da, bir İslam devleti kurma iddiasındaki bu katiller güruhu, Müslümanların aleyhine ne kadar fitne ve kötülük varsa, hepsini ika ediyor. İslâmiyete ve Müslümanlara saldırmak için, fırsat kollayan bütün şer odaklarına, istemedikleri kadar malzeme veriyorlar!.. İsminde yer alan ifadenin dışında, şüphesiz IŞİD'in İslâm dini ile bir alakası yok. Bu gerçeği en son, ABD Başkanı Obama dile getirdi. Bu fitnenin hangi odaklar tarafından nasıl yeşertilip, bugünkü hâle getirildiği uzun hikâye. En kötüsü, başta Irak ve Suriye olmak üzere, bütün Orta Doğu ve çevre ülkeleri için, yeni bir küresel müdahale ve kirli bir savaş dalgasının ana sebebi olması. Evet IŞİD, sonucu peşinen kestirilemeyecek yeni bir kaos ortamının, tetikleyici unsuru...
ABD Yönetimi, son haftalarda mesaisinin hatırı sayılır bir bölümünü IŞİD'e ayırmış gözüküyor. Barack Obama açıklama üstüne açıklama yapıyor. IŞİD'in ne denli büyük tehdit teşkil ettiğini anlatıyor. CIA sözcüsü Ryan Trapani'ye göre, örgütün militan sayısı 20 ila 31 bin 500 arasında değişiyormuş. Üstelik bu militanlar tam 85 ülkeden toplanmış. Fransa, İngiltere ve Almanya'dan yüzlerce kişi bu örgüt saflarında savaşıyor... İngiltere ve Fransa, günün birinde ülkeye geri dönecek bu militanların ne gibi eylemler yapacağını anlamaya ve önlemeye çalışıyor!.. Amerikan Savunma ve Dışişleri Bakanları, bir hafta içinde peş peşe Ankara'yı ziyaret ederek, hükümet ve devletin zirve isimleriyle yoğun temaslarda bulundu. Bu arada Bölgede, ABD'nin öncülük ettiği yeni bir koalisyon şekillendirilmeye çalışılıyor. S. Arabistan, Irak, Mısır, Ürdün, Lübnan ve Katar Amerika'nın lojistik desteği ile çekirdek bir yapı oluşturup, IŞİD'e karşı mücadele edecek (etmeye çalışacak...). Türkiye özel sebeplerle bu yapıda yer almayı uygun görmedi. Ancak görünen şu ki, küresel güçler, bu canavar örgütle mücadele görüntüsü altında, yeni yeni tezgâhlar açma peşinde...
IŞİD ile mücadele adı altında, iti ite kırdırma taktiğiyle, yeni yeni örgütlerin oluşumuna zemin açacaklar. Böylece yeni El Kaideler, Boko Haramlar, El Şebablar, vs. çıkacak. Kimin eli kimin cebinde belli olmayacak. Irak'ta zaten devlet otoritesi yerlerde sürünüyor. Ordu dağıtıldığı için, IŞİD, ülkenin en stratejik vilayetlerini hiç zorlanmadan birkaç saat içinde zapt edebiliyor. Nuri El Maliki'nin Şii diktası kurma ahmaklığı, bugünkü felaketin baş sebeplerinden biri. Nisan ayında yapılan seçimlerin ardından daha yeni uzlaşma hükümeti kurulabildi. Fakat bu hükümetin işleyişi hayli zor görünüyor. Zira tam bir Şii hâkimiyeti söz konusu! Dışişlerinin yanında, petrol ve savunma bakanlıkları da Şiilere bırakıldı. Ancak bu iki görev için henüz isimlerde anlaşılabilmiş değil... Kabinede 17 Şii, 7 Sünni ve 4 tane de Kürt bakan var. Kürtler hükümete şartlı destek veriyor.
Suriye'ye gelince, Esad güçleri sivil halkı bombalamaya devam ediyor. Başkent Şam'ın muhaliflerin elinde olan Duma bölgesi, gün boyu bombalandı. Sonuç 50 ölü, 200 yaralı. Ve aynı Esad, ABD'nin IŞİD hedeflerini bombalamasını saldırganlık olarak niteliyor. Tabii müttefiki Rusya da kendisine destek çıkıyor...