Ayıp mı, yok canım!
Bizim Hasan Sarıçiçek'in adını koyduğu, "Kemal Abi'nin Haftalığı" bu haftadan itibaren yeniden huzurlarınıza gelecek. İçerik hatırlatması olarak; geçmişte kalan haftanın bana göre dikkat çekici olaylarının gündem getirilmesi ve de üzerinde kısa yorumlar... O halde başlayalım.
Ayıp mı, yok canım!
Volkan Demirel, yani 107 yıllık Fenerbahçe'nin ikinci kaptanı, son kupa oyunundan sonra, "Sokak köpeklerini belediye temizleyemezse, ben temizlerim" gibilerinden konuşuyor. Ayıp mı? Yok canım, ayıp kelimesini de bu kadar ucuzlatmayalım yani... Terbiyesizlik mi? Bu cümleye sıfat yok bende... Peki, federasyonda, 6222'de falan var mı? Geçiniz! Fenerbahçe Spor Kulübü'nün müthiş (!) yönetimi en azından kulak çeker mi? Kim bilir belki de takdirname de almış olabilir. Peki, Hayvanları Koruma Dernekleri? Peki, Türkiye Futbol Direktörü Milli Takım için sarılır mı? Yahu, ben de amma uzattım ha... Tam 30 Ağustos gelmişken Volkan'a madalyayı unutmayalım.
Kart için söz yok mu?
Hazır Volkan'dan açılmışken... Maçın hakemlik yorumunu, teknik yorumunu Erman Toroğlu yaptı. Bana göre bu ülkenin gelmiş geçmiş en yürekli hakemi... Peki, Volkan'ın rakibinin üzerine uçması kart gerektirir mi, Erman kardeş? Hayır, oralı olmadın da... Hani yürekte arıza mı oldu acaba?
Bir Emre vardı hani?
Galatasaray'da transfer politikasını kim yürütüyor acaba, doğrusu çok merak ediyorum. Bülent Tulun derlerse asla inanmam. Çünkü Bülent futbolu o çatının altındaki herkesten daha iyi bilir. Yasin, Amrabat, Olcan, Aydın, Bruma'dan bana göre bir tek oyuncu bile zor çıkar. Ufaklık Emre var ya, hepsinden daha futbolcudur. Hani Prandelli ülkeyi, takımı iyi tanımıyor ya... Yardım olsun diye...
Muslera'ya tüyo!
Hazır Galatasaray'dan açılmışken... Ben olsam Muslera'nın yerinde, yönetime çıkar, "Abiler, bu takımdan hayır gelmez. Olan da bana olur. Hücumu olmayan takımın savunması biter. Ben tüymek istiyorum, bir kolaylık lütfen" derim.
İsmail Hoca...
'İsmail Kartal mı teknik direktör, yoksa Aziz Bey mi' diye tartışmalar sürüyor. Beyaz TV'deki ortaoyunu bir yandan, 360'da başlayan kaliteli (!) kapışma bir yandan, hatta hatta TRT 3'teki sabah yorumlarında bile soruya cevap aranıyor. Yahu dostlar; eksiğiniz var da bu yüzden kafa patlatıyorsunuz. Ne mi? Şu; İsmail'i, Prekazi'yi tutmakla görevlendirildiği maçtan önce İnönü koridorlarında düz duvara tırmanarak ısındığı günlerden beri tanırım. İsmail kardeşimiz bundan 16 önce Löw'ün yanında değil miydi? Yani mi? Aziz Bey'in kongrelerde de çalışan adamıdır. İnceluğa bakın bir kere... Bunu bilin ki...
Sultanlar...
Bayan Voleybol takımımız benim takımımdır. Şimdiler de Bayan Basketbol Takımı ile ya da onlar diğerleriyle yarışıyorlar. Yani erkeklerde hayat yok. Gözde, Neriman, Naz bir kenarda, Işıl, Nevriye, Birsel bir yanda bu ülkeye gurur yaşatmaya devam ediyorlar. Diğerlerini de unutmadım haaa... Hani en sivrilerinden söz ettim. Aman nazar değmesin! Daha doğrusu teşkilatın mümtaz bilgili (!) kişileri bu takımlardan uzak dursunlar yeter...
İspanya ve Türkiye...
İspanya Federasyonu çok kalpsiz çıktı. O federasyon, Atletico'nun hocasına -ki bana göre son yılların bir numarasıdır, çünkü elindeki kadroyla neler yapmıştır- sekiz maç ceza kesti. Bizde olsa mı? Belki ceza kesilir ama bir şekilde yumuşatılır, eğrilir, bükülür, bir bakarsınız yok olmuş gitmiş... Yalan mı? Onca kulübün aldığı geçen sezonki cezalar bu sezona yansımadan nasıl buharlaştırıldı ki? Eeee, marka değeri kardeşim! Haybeden dandik marka...
Un var, yağ var...
Vahid Hoca çok kurnazmış... Takımı küçülte küçülte neredeyse cebine sokacaktı. Vay sen misin dediler, patlayıverdiler. Oyuncu profili bence çok iyi... Vahid amcam da bu hamurdan böreği yapabilirse... Bence atlama maçı ligin ikinci haftasında... Şayet Trabzonspor, Fenerbahçe'yi yenebilirse, İstanbul'a yeni Anadolu darbesi geliyor demektir. Tabii tribünler rahat durabilirse...