"Ben dünya için Allah demem!.."

A -
A +
Bağdat’ta Mevlânâ Hâlid hazretleri bir talebesini, irşat için Anadolu’ya göndermiştir.
O zât da Bağdat’tan çıkar.
Doğruca Erzincan’a gelir.
Ve Terzi Baba ile görüşüp;
“Sana bir teklifim var. Dediğimi yaparsan, çok menfaatlere kavuşursun. Yapacağın iş, sadece Allah demek” der.
Terzi Baba onu dinler.
Ve ânında reddeder.
Sebebini sorunca da; “Ben dünya için Allah demem!” der.
Çünkü (menfaat) kelimesinden, (dünya) menfaatini anlamıştır.
O gelen zât;
“Allah demekle dünya sevgisinden kurtulup Allah sevgisine kavuşacaksın” buyurur.
Terzi Baba “Pekâlâ!” der.
O anda açılır kalp gözü.
● ● ●
Bu zât, bir gün sohbetinde; “Bir farz namazı, özrü yokken kazâya bırakmak büyük günahtır. Bu büyük günah her namaz kılacak kadar boş vakitler geçince bir misli artar” buyurdu.
“Hikmeti nedir?” dediler
Büyük velî cevâben;
“Çünkü o namazı, boş vakitlerinde kazâ etmek farzdır. Hesâba sığmayan bu müthiş günahtan ve azâbından kurtulmak için, kazâya kalan bu namazları bir an önce kılıp bitirmelidir” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.