Yolun sonu görünüyor

Abdullah Avcı dev maça cesur sayılabilecek bir oyun kurgusuyla çıktı. On bir tercihi ve oyun planı kazanmayı hedefliyordu. Dörtlü savunmanın önünde Siopis, onun önünde de hücum gücü yüksek olmakla birlikte rakibin geriden oyun kurmasını engellemesini istediği bir beşli vardı. Henüz 13. saniyede Abdülkadir’in ilk şok baskısı golü getirdi. G.Saray’ın geriden oyun kuramaması üzerine kurulu bu plan, 18. dakikaya kadar tıkır tıkır işledi. Ancak Mertens’in golü maçı Galatasaray adına normal hâle çevirdi.

 

Avcı’nın intiharı

 

İlk yarıda iki takımda da aksayan isimler vardı. G.Saray’da Torreira ve Barış Alper kayıpları oynarken, Trabzonspor’da Lahtimi ve Larsen sanki hata yarışı içindeydi. Orta alanda tek savunmacı Siopis’i kullanarak risk alan Avcı, devrede Lahtimi-Gbamin değişikliğiyle çift ön liberolu düzene geçip, rakipten top çalma düşüncesinden vazgeçince mağlubiyetin de hazırlayıcısı oldu. Aksayan bölgelerini tedavi eden G.Saray, önde baskıyı da iyi yaparak, çabuk ve hızlı oyuncularıyla etkili oldu. Nitekim penaltı golüyle de öne geçti.

 

Atı alan Üsküdar’ı geçti

 

Abdullah Hoca, üst üste Yusuf, Bardhi, Umut’u oyuna atarak yeniden riskli oyuna döndü ama atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Zaten şampiyonluğun 1 numaralı favorisi konumunda olan Galatasaray, bence fazla zorlanmadan elde ettiği üç puan ile kalan 14 maç öncesi dosta düşmana çok güçlü bir şekilde “Şampiyon olacağım” mesajını verdi. Ligin son şampiyonu Trabzonspor’un ne hâlde olduğunun en iyi göstergesi de, akşam ilk 11’de sahaya çıkacak Djaniny’nin sabah kamp kadrosundan çıkarılarak kiralanmasıydı.

 

Maçın adamı: Mertens