Adam haklı!..

“Türkiye’de mizah dergileri niye tek tek kapanıyor?” diye usta karikatüriste sormuşlar. Cevap şöyle; “Mizahçıların üretim yelpazelerini daraltmaları, içinde yaşadıkları toplumun beğenilerinden, kültür ve değerlerinden uzak bir mizah anlayışını belirlemeleridir. Kendi matraklıklarını ‘buna güleceksin’ diye sunduklarından umduklarını bulamıyorlar.”

 

Toplumla yabancılaşmanın sonunda yalnızlığa itilme sadece medya ile sınırlı değil. Toplumun değerlerini okumadan kendi korkuları üzerine planlarını dayatan siyasi partiler için de geçerlidir. 

 

“Dayatma türü”nün son örneği, henüz Cumhurbaşkanı adayı bile belli olmayan 6’lı Masa’nın muhayyel iktidarları için 7 ana başlık, 75 ara başlık altında kurguladıkları 244 sayfalık “Ortak politikalar Mutabakat metni”dir.

 

Kemal Kılıçdaroğlu metni özetlerken, ilk icraatlarının “Durum ve hasar tespit komisyonu” kurmak olacağını söylemiş.

 

“Hasarlı alanlar” diye ilan ettikleri, Kuvvet Komutanlıklarının Millî Savunma Bakanlığına bağlı olması, Şehir Hastaneleri, Togg, SİHA, Baykar, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları, Karadeniz’deki doğalgaz kaynaklarının işletilmesi ve daha neler var neler...

 

Bu mutabakat metninin muhatabı seçmen değil, açık ve aleni olarak takdirine sundukları 14 Mayıs 2023 seçimlerini dünyada yapılacak en önemli seçim olarak ilan eden dış muhalefettir!

 

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın, “Ortak politikalar mutabakat metni”ni yorumlarken; “Avrupalılar bize aferin diyecek” demesi tesadüf mü?.. Sanki seçim sandığı Avrupalı seçmenlerin önüne konacak.

 

Mutabakat metni için, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada; “Adını doğru koymak lazım, Kayyumu kaldırıp belediyelere özerklik vereceğiz ifadeleri ile HDP’ye selam veriyorlar. OHAL kararnamelerini iptal edeceğiz diyerek PKK’lılara ve FETÖ’cülere selam veriyorlar. Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Başkanlığına sataşarak terör örgütleriyle onları kullananlara selam veriyorlar. Akkuyu Nükleer güç santraline ve Savunma Sanayi Projelerine dokunarak Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olan Batı’ya selam veriyorlar” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Hatta içlerinden birisi ‘Batı bize aferin diyecek’ diyor. Yazıklar olsun! Sen Batı’nın Aferin demesine bu kadar muhtaç mıydın?.. Düştükleri hâle bak…” dedi. 

 

244 sayfaya sığdırdıkları metin üç kelimeden ibaret; “Yıkacağız, Kaldıracağız ve İptal edeceğiz…”

 

Hayalleri, AB ülkelerini ve HDP’yi mutlu etmek üzerine kurulu. Nitekim içeriden ilk destek açıklaması mutabakat metnini olumlu karşıladıklarını söyleyen de HDP'li Meral Danış Beştaş’tan geldi. Beştaş’ın açıklamalarında, mutabakat metninde yer alan “kayyum atanmasının önüne geçilmesi ve bakanlıkların taşra kuruluşunun yönetimlerinin yerel yönetimlere devredilmesi” maddeleri "HDP'nin talepleri kabul edildi" şeklinde yorumlandığını gösteriyor.

 

Bu “Mutabakat Hikâyesi” kamuoyunda öyle bir zemine oturdu ki; masanın adayının kim olduğu seçmen tercihlerinde belirleyici olmaktan çıktı. “İktidarları getiren ve götüren gücü” elinde tutan seçmen nezdinde masayı sevimsizleştirdi.

 

Masa isterse artık adaylarını kura ile de belirleyebilir. Seçim sonuçlarını belirleyecek olan hükûmet programı olarak ortaya koydukları dışarıdan aferin alan “mutabakat metni”dir.

 

Rivayete göre 6’lı Masa taraftarı bir partili, kendisine adaylık konusunda ne yaptıklarını soran bir partiliye “Ne yapalım, Recep Tayyip Erdoğan’ı kazandırmak için her şeyi yapıyoruz…” demiş.

 

Adam haklı…