Ben de oradaydım…

Sesli Dinle
A -
A +
Geçtiğimiz hafta sonu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni döneme başlama törenine davetli olanları, Ankara’ya iner inmez yağışlı bir hava karşıladı. Bu yüzden çoğu davetlinin Beştepe’ye ulaşıp Külliye’ye girmesi kolay olmadı. Neyse ki tören kapalı alanda yapıldı ve kimse zorluk yaşamadı ama devam eden sağanak yağış başkentin uzak bir köşesinde farklı bir hikâyeyi kurguladı.
 
Aynı saatlerde biz de vefat haberini aldığımız değerli bir dostumuzun cenazesine katılmak için Anadolu’nun doğu ucundan gece yarısı çıktığımız uzun yolculuğu yağış altında tamamlayıp Ankara’ya varabildik.
 
Ankara'da öğle saatlerinde başlayan sağanak ve dolu hayatı felç ederken yaşanan yağışla beraber başkentin hizmet ve altyapı yetersizlikleri de gün yüzüne çıktı. Sokakları sel aldı, bazı yollar dereye dönerken kuvvetli yağışlardan dolan kanalizasyonlar sebebiyle bazı caddeleri fareler bastı.
 
Sağanak nedeniyle cadde, sokak ve meydanlarda su birikintileri oluşurken Yenimahalle ilçesinde yer alan Karşıyaka Mezarlığı da sular altında kalınca cenaze defin hizmetlerinde yaşanan büyük zorluklardan biz de nasibimizi aldık!..
 
Çamur ve balçık üzerinde yürümek için ayaklarımıza geçirdiğimiz poşetlerle ayakta durmakta zorlanırken, kabirlerde oluşan küçük göletlerdeki sular kovalarla boşaltıldı. Kepçe yardımıyla zemine kum ve toprak çekildi, etrafındaki balçık temizlendi ve öğlen sonrası başlayan defin hizmeti gün biterken tamamlanabildi.
 
Bu su baskını ilk defa yaşanmadı, geçtiğimiz yıl 30 Haziran 2022 günü yaşanan selin tekrarı gibi. Alışkanlık yapmış gibi tam bir yıl önce de başkent Ankara'da öğle saatlerinden sonra aniden bastıran sağanak yağmur hayatı olumsuz etkilemiş, yağmur sularından oluşan ani sel Karşıyaka mezarlığında tahribata sebep olmuştu.
 
Hayat bir alışveriştir ve bu alışverişte başarı için en önemli malzeme “söylenmeyeni de duymaktır.” Bu yaşananlar ise bir yıl önceden “beni unutma, ansızın gelebilirim” diyen bir baskının tekrarıdır. Belli ki, afetle mücadele “yere sallanma, rüzgâra esme, sulara taşma” temennisi üzerine kurulu. Çünkü o gün sele maruz kalanların “Neredesiniz, işinizi yapın, vatandaş neredeyse sandalla gezecek!..” diye ikazları ciddiye alınmamış.
 
Çözüm üretmek için yapılması gereken sahada yürümek, insanlarla ve mekânlarla temas kurmaktır. Hayat gök gibidir bazen masmavi güneşlik bazen bulutlu. Marifet, ortalık sele gittiğinde hizmetin devamı ve asgari sıkıntıyla yürütülmesidir. Çünkü kimsenin açık havada ölmek gibi bir garantisi yoktur.
 
Başarılı olanlar, hava açık iken konfor alanının dışına çıkan; “Toplumun ayak izlerini takip eden, hayat tarzları, giydikleri giysiler, oturdukları mahalleler, alışveriş yaptıkları çarşı pazar ve dükkânlar hakkında fikir sahibi olan, altyapıyı gözlemleyip şikâyet ve beklentileri dinleyenlerdir.”
 
Bu türün son örneği, seçimlerden hezimetle çıkmasına rağmen “alışkanlıklarını değiştirmeden sonuçları değiştirmek” isteyen CHP’nin hâlidir. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Yaşananlar bir öz eleştiri gerektirir. 9 yılda 3 kez seçim kaybettik.
 
Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybettik. Aynı şeyleri yapıp yol yürüme gafletine kapılamayız” diyor. Ancak “başarısızlıklarını garantileyen aynı şeylerin” neler olduğunu söylemiyor.
 
“Başarılı olanların alışkanlıkları” 2002 yılından beri girdiği 15 genel seçim, referandum ve yerel seçimi kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün seçimlerde teşkilatlar için gösterdiği yol haritasıdır. "Çalmadığınız kapı, sıkmadığınız el kalmasın.
 
Vatandaşın elini sıktıktan sonra kolonyalı mendille elini silen adaylardan olmayın. Sizlerle her karşılaştığımda Anadolu'nun tozunu, çamurunu, kokusunu hissetmek istiyorum" uygulaması başarıyı getirdi.
 
Yerel seçim çalışmalarına başlayan AK Partiden teşkilatlara “Rehavet yok, çalışmalar başlasın” talimatı gelirken, alışkanlıklarını değil “koltukta oturanı değiştirmekle sonuçları değiştireceğini” zanneden bazı CHP’liler de tatile çıkmış.
Gerçekten de; “Alışkanlıkları -ön yargıları- değiştirmek atomu parçalamaktan daha zor…”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.