Konsolosluklarda ne gibi oyunlar dönüyor?..

Sesli Dinle
A -
A +

Bir değil, iki değil, üç değil… Tam dokuz ülke, konsolosluk binalarının kapısına kilit vurdu. Niyeymiş? Terör tehdidi… Hatta bazıları kampanya bile yapıyormuş. Siz de bize katılınız diye!..

 

 

 

Bu adamların (BU DEVLETLERİN diye okuyabilirsiniz!) niyeti hiç samimi görünmüyor. Ne zaman öyle oldu ki! Evrensel hukuk düzeni, uluslararası ilişkiler sistemi, diplomatik münasebetlerin gerektirdiği nezaket ve iş birliği sorumluluğu. Hepsini geçtim… Dürüstlük diye bir mefhum var. Önemli durumlarda, devletler, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde kritik bilgileri muhatapları ile paylaşırlar. Bu bir teamüldür. Daha ötesi, devlet olmanın bir haysiyet göstergesidir. Kısacası hem hukuki hem ahlaki bir yükümlüktür. Şu hâlde, başka devletler nezdinde temsil görevi ifa eden diplomatik misyonların, bu çerçevede dürüstçe hareket etmesi beklenir değil mi? Ama elan yaşanan durum çok farklı. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İsviçre, Hollanda, Belçika, İsveç, İtalya… Sonradan Kanada da kervana katıldı. Bu zincirleme ve korsan eyleme dair, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun açıklaması şöyle:

"Bazı batılı ülkelerin büyükelçilikleri konsolosluk birimleri dâhil, hizmetleri durdurdular, hatta kapattılar. Terör tehdidi olduğunu söylüyorlar. Terör tehdidi varsa, müttefiksek, bu tehdidin nereden kaynaklandığını, bir yerden istihbarat geldiyse, bize bildirmeleri gerekmez mi? Somut bilgiler var, tehdit var, kapatıyoruz diyorlar. Peki, kimden geldi, nerede, kim yapacak? O konularda bilgi yok.

 

Doğru olan bu bilgileri bize aktarmaları ve tehdit varsa bu saldırıya dönüşmeden önce bertaraf edilmeli. İçişleri Bakanlığımıza, istihbaratımıza soruyoruz, somut bilgi paylaşımı yok. Siz kapattınız da, bu saldırıya dönüştüğünde ne olacak, sadece kendinizi mi düşünüyorsunuz? Bu kapatmaların maksatlı olduğunu düşünüyoruz. Elçileri bakanlığa çağırarak bunu söyledik. Bazı bakanlarla da görüştük. Elçilikleri, konsoloslukları kapatırken bizimle detayları paylaşmadan bu adımları atmaları maksatlı. Türkiye'de terör tehdidi var imajı vermek istiyorlarsa, bu dostluğa da sığmaz, müttefikliğe de sığmaz. AK Parti iktidarını, Cumhurbaşkanlığı iktidarını zor duruma düşürmek istiyorlarsa bunun da faydası yok. Büyükelçilerine verdiğimiz mesaj da budur. Bazı ülkelerin kapatma eylemine siz de katılın dendiğini de biliyoruz. Bundan sonra somut belge paylaşmadan bu yöntemlere giderlerse bizim de atacağımız adımlar olacaktır, bu mesajı da kendilerine verdik."

 

Sayın Çavuşoğlu’nun sözleri, konumu icabı, gayet soğukkanlı ve her türlü diplomasi inceliğini ihtiva ediyor. Şüphesiz mesajın diplomatik dille veriliyor olması, onun muhtevasındaki ciddi itham ve suçlamaları geri plana itmiyor. Söylenmesi gerekenler, tam ve eksiksiz şekilde muhatapların anlayacağı, gerekli ikazların adresini bulacağı biçimde kayda geçiriliyor. Bu hadise her yönüyle çok tuhaf ve dikkat çekici… Konsolosluk dehlizlerinde ne gibi oyunların döndüğü belli değil. Ama şu veya bu şekilde dışarıya yansıyanlar, hâl ve hareketler, birtakım gizli-saklı temaslar, dolaşıma sokulan fısıltılar, vaziyeti anlamamıza yardım ediyor.

 

Türkiye, iki üç günden beri yaptığı açıklamalarda, olup bitenlerin farkında olduğunu her vesileyle duyuruyor. Bu konuda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamaları, Mevlüt Çavuşoğlu’nun sözleri gibi diplomatik değil. Öyle olmak zorunda da değil şüphesiz!.. Lafı doğrudan ve direkt olarak adrese yolluyor! Daha evvel de buna benzer çıkışları olmuştu. ABD elçiliğinin buna nasıl bir tepki vereceğini göreceğiz. Ama Sayın Soylu’nun bu kadar net ve keskin ifadeleri çok şeyi anlatıyor… Türkiye’nin aleyhine çevrilmek istenen dolaplardan, her adımda haberdar olunduğunu, ilgili devletlerin kulaklarını rahatsız edecek en sivri kelimelerle seslendiriyor!.. Evet, dostluk-müttefiklik, diplomatik nezaket, uluslararası hukuk kuralları, devletlerin içinde yer aldığı ikili veya çok taraflı münasebetlerin getirdiği hak ve menfaatlerin hepsi, neticede evrensel bir ortak anlayışa dayanır ve bu anlayış taraf olan devletler için bağlayıcıdır. Daha özetle ifade edersek, bu kuralların dışına taşmak, oyunbozanlıktır. Hiçbir devlete de böyle bir ayrıcalık tanınmamıştır. Beynelmilel münasebetlerde mütekabiliyet esası geçerlidir. Yanlış yapan taraf misliyle karşılığını alır!..

 

Sayın Çavuşoğlu’nun dile getirdiği üzere, Türkiye’ye yönelik böyle örtülü ve sinsi tezgâhlara başvuranlara karşı, gerekli adımlar mutlaka atılır. Seçimler yaklaşırken Türkiye’nin huzurunu kaçırmaya yeltenmek, başarılı bir turizm mevsimi öncesinde, ülkemize seyahat edecek insanları tereddüde sevk etmek ve daha başka kirli hesaplara dayalı korsan eylemleri, her türlü boşa çıkarmak üzere, teyakkuzda olmalıyız. Sahi, ilk defa böyle bir şeye şahit olmuyoruz. Geçmişte de, tezgâhlanan pek çok oyunu gördük. Hepsi bir bir bozuldu. Bu da öyle olacak. Ama malum tezgâha girenler yanlış yaptıklarını neticede görecekler. Telaşa gerek yok!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.