Babalarını unutmasınlar diye...

A -
A +

Ağabeyimin sağlığında aynı evde yaşamımıza rağmen daha önce yengemin yüzünü hiç görmemiştim...”

 

 

 

Askerliğimi yeni yapıp evlilik konusunu da ertelediğim günlerden birinde yaşadığım bir hatırayı anlatmaya bugün de devam ediyorum...

 

Bursa’da görevli olduğum tur şirketi adına yolcuları getirdikten sonra otoparka çektiğim minibüsüm vesilesiyle tanıştığım otopark görevlisi Osman’a bir gece misafir olup ertesi gün de akşam misafiri olmasını istediği için kıramamıştım. Ama Osman akşam yemeği hazırlığı yaparken ben de bu misafirperver insanı ve aile ortamını düşünmeye başladım.

 

Evde yaşlı bir dede, Osman ve çocuklar var. Fakat bir de Osman’ın abisi, eşi olmalı değil miydi?

 

Abisi askerde veya şehir dışında olabilir diye aklımdan geçirdim. Ama yemekleri veren yengesi değildi zira evde dinî vecibelere çok dikkat ediliyordu. Aklımdaki sorular yüzüme mi aksetmiş bilmiyorum, yemekten sonra Osman; “Fuarı gezdin mi? İstersen gidip gezelim” diye sordu. İhtiyar amcadan izin alarak fuara gittik. Fuarda biraz dolaştıktan sonra çay içmek için bir yere oturduk. Osman’a çocuklar çok tatlı seni de çok seviyorlar diyerek konuya girdim. Konuşmamın nereye geleceğini anlayıp anlatmaya başladı.

 

“Yanlış anlar mısın bilmiyorum” diyerek söze girdi. Sonra “Annem” dedi. “Yıllar önce vefat etti. Peşinden iki sene önce ağabeyim de genç yaşta dünyadan göçtü. Yengem kimsesiz olduğundan onun da gidecek yeri yoktu. İki çocukla ortada kalacaktı. O dönem yengemim evde rahat edebilmesi için şehir dışında iş buldum, 6 ay kadar çalıştım. Babam bir gün "oğlum yengene sahip çıkmak gerekiyor. Dinimiz izin veriyor. Eğer yengen kabul ederse onunla evlenmen iyi olur. Hem çocuklara da babalık yapmış olursun” dedi. Ben ağabeyimin sağlığında aynı evde yaşamımıza rağmen daha önce yengemin yüzünü hiç görmemiş, sesini dahi işitmemiştim dersem yeridir. Ağabeyimin emanetlerinin iyi yetişmesi, yengemin ortada kalmaması için kabul ettim. O da kabul edince evlendik. Çocuklar daha çok küçüktü. Babalarını görmediler hatırlamıyorlar ama bilmeleri unutmamaları için bana amca demelerini istedim...”

 

Bunları duyunca, kendime hâkim olamayıp kalktım sarıldım. Çok iyi arkadaş olduk. Evliliğin aslında ne kadar ciddi ve önemli bir müessese olduğunu ve doğru niyetlerle yapılması gerektiğini o gün anlamıştım...

 

     Mehmet Tuncer

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.