Prof. DR. Yücel Öztürk: 'Kırım, kadim Türk toprağıdır'

Prof. DR. Yücel Öztürk: 'Kırım, kadim Türk toprağıdır'

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Kırım'ın kadim Türk toprağı olduğunu ifade eden Prof. Öztürk, Kırım Hanlığı 1650 yılına kadar hem Lehistan krallığı hem de Moskova devletinden haraç alırdı

Kültür Sanat Servisi
Yedikıta tarih ve Kültür dergisi mayıs sayısında Kırım'ın tarihteki yeri ve bugünkü önemini ortaya koyan geniş bir dosya hazırladı. Dergide, Kırım üzerine araştırmalarıyla tanınan Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Öztürk ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi uzmanlarından Kemal Gurulkan ile yapılan önemli bir röportaja yer verdi. nbsp;
Kırım'ın tarihinden söz eden Prof. Öztürk, "Kırım Yarımadası Hazarlar zamanında Kıpçak nüfusunun yerleştiği bir yerdi. Selçuklular zamanında buraya akınlar yapılmıştı. İzzeddin Keykavus zamanında buraya Türkmenler yerleştirilmiş daha sonra bunlar Dobruca-Besarabya bölgesine nakledilmişlerdi. 13. yüzyılın ilk yarısında cereyan eden bu hadiseler sırasında Sarı Saltuk da öncü bir rol oynamıştır. Kırım Tatar boyları yaklaşık 1430'larda Hacı Giray liderliğinde Kırım Hanlığı'nı kurmuşlardı" dedi.
Kırım Hanlığı'nın 1475'te fethedilerek Osmanlı himayesine alındığını ifade eden Prof. Öztürk, "Fatih Sultan Mehmed'in Kırım'ı fethetmesi sadece Türk tarihi açısından değil dünya tarihi açısından da bir kırılma teşkil eder. Burada hâkim olan Latin menşeli Ceneviz ve Venedik'in saf dışı edilmesi, 'Osmanlı barışı ve birliği' fikrini en üst seviyeye çıkarmıştır. Rusya bu dönemde ehemmiyetsiz bir yere sahipti. 1650'lere kadar Kırım hanları, hem Lehistan Krallığı, hem de Moskova Devleti'nden yıllık haraç alırlardı" şeklinde konuştu.
Kırım Yarımadası'nın Ruslar için de stratejik bir öneme sahip olduğunu açıklayan Prof. Dr. Öztürk, şu bilgileri verdi: "Rusya ve Osmanlı'nın büyük devlet olma noktasında kaderini tayin eden başlıca faktör Kırım Yarımadası olmuştur. Osmanlı Devleti'nin 2. Viyana bozgunu ile zayıflaması ve güç dengeleri içindeki hâkim rolünü kaybetmesi üzerine 17. yüzyıl sonlarında Karadeniz'de ilk defa donanma sahibi olan Ruslar, yaklaşık bir asır sonra da Kırım'ı ele geçirdiler. Moskova, Tatar âlemine karşı çok kurnaz ve akıllı bir politikayla hareket etmiş, Kırım Hanlığı karşısında daima dostluk ve himayeci görüntü sergilemiş, hanlığın içindeki taht kavgalarında daima kendisine müttefikler bulmuştur. Bunları destekleyerek Kırım'a sahip olmuştur."
Kemal Gurulkan da, Rus kültürünün Kırımlı gençler üzerindeki tesirinden bahsederek şunları söyledi: "Rus kültürüne ve Ruslara hayranlıktan ziyade, ekonomik anlamda en altta olmanın getirmiş olduğu bazı sıkıntılar var. Şu anda Kırım Tatar ailesinin en büyük problemi bana göre dil problemidir."


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...