Ulu Hakan’ın rüyası restore ediliyor

Düzenleyen:
Ulu Hakan’ın rüyası restore ediliyor

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

TİKA Ürdün’de II. Abdülhamid Han döneminin en önemli projelerinden biri olan Hicaz Demiryolu Amman Tren İstasyonu’nu restore ederek, müzeye dönüştürecek.

İKA tarafından II. Abdülhamid Han döneminin en önemli projelerinden biri olan Hicaz Demiryolu Amman Tren İstasyonu’nun restorasyonu ve demir yolunun tamamının anlatıldığı müze binası yapılıyor. Hicaz Demiryolu İstasyon Restorasyon ve Müze Yapımına ilişkin proje  anlaşması, geçtiğimiz hafta Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Ürdün Başbakanı Abdullah Ensour’un başkanlık ettiği  heyetler arası görüşmede Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı ile Ürdün Hicaz Demiryolları Kurumu arasında  imzalandı. 
II. Abdülhamid Han döneminin en önemli projelerinden biri olan Hicaz Demiryolu, 1900-1908 yılları arasında Şam ile Medine arasında inşa ettirilmiştir. Demir yolunun yapımına 1 Eylül 1900 tarihinde Şam ile Der’a arasında başlanmıştır. Şam’dan Medine’ye doğru inşasına başlanan hat; 1903 yılında Amman’a, 1904’te Maan’a, 1 Eylül 1906 yılında Medayin-i Salih’e ve 31 Ağustos 1908 yılında Medine’ye ulaşmıştır. Hicaz Demiryolu hattının ana istasyonları Amman’ın yanı sıra Şam, Der’a, Katrana ve Maan istasyonlarıdır. 

Ulu Hakan’ın rüyası restore ediliyor
Yalnız savaş ve isyan durumlarında değil normal zamanlarda da Hicaz ile Yemen’e asker ve mühimmat sevkiyatı demir yoluyla yapılacak, böylece Süveyş Kanalı’na duyulan ihtiyaç ortadan kalkacaktı. 
Hicaz hattı, büyük zahmet ve meşakkatlerle yapılabilen hac yolculuğunu kolaylaştırarak, büyük bir dinî hizmete vesile olacaktı. Böylece, Suriye’den Medine’ye yaklaşık kırk, Mekke’ye elli gün süren uzun ve Bedevîlerin saldırıları sebebiyle tehlikeli olan yolculuk dört beş güne inecekti.
Sultan Abdulhamit’in ilk yaptığı bağışla düzenlenen kampanyadan gelen paralarla inşa edilen Hicaz Demiryolu, İslam dünyasının büyük fedakârlıklarıyla tamamlanmıştı
Sultan II. Abdülhamid’in hâtıratında; “Çok eskiden beri hayâl ettiğim Hicaz Demiryolu nihayet hakikât oluyor. Bu yol Osmanlı Devleti için sadece iktisadi bakımdan büyük fayda getirmekle kalmayacak, aynı zamanda oradaki kuvvetimizi sağlamlaştırmaya da yarayacağından, askeri bakımdan da çok ehemmiyetli olacaktır..”  diye bahsettiği demir yolu ilk bağışı kendisinin yaptığı kampanyadan gelen paralarla ve İslam dünyasının büyük fedakârlıklarıyla tamamlanmıştı.

Ulu Hakan’ın rüyası restore ediliyor

Hicaz Demiryolu’nun yaklaşık maliyeti 4 milyon lira olarak hesaplanmıştı. 1901 yılı devlet bütçesindeki harcamaların % 18’ini aşan bu miktar o dönem Osmanlı maliyesi için çok büyük bir yüktü. 
Bunun üzerine yeni gelir kaynakları bulmak amacıyla memur maaşlarından zorunlu kesintiler yapıldı, resmî evrak ve kâğıtlar bastırılarak satışa sunuldu. Çeşitli isimlerde harç ve vergiler konuldu; eski pullar satıldı, kartpostal ve cüzdanlar çıkarıldı; bazı madenlerin işletme imtiyazları Hicaz Demiryolu Komisyon-ı Âlisi’ne verildi. Kurban derilerinin satışından elde edilen paralar ve ayrıca hattın tamamlanan kısmında yapılan yolcu ve eşya nakliyatı hâsılatı fona bırakıldı. Fas, Tunus, Cezayir, Rusya, Çin, Singapur, Hollanda, Güney Afrika, Ümit Burnu, Cava, Sudan, Pretorya, Bosna- Hersek, Üsküp, Filibe, Köstence, Kıbrıs, Viyana, İngiltere, Almanya ve Amerika’daki Müslümanlar Hicaz Demiryolu’nun yapımı için bağışta bulundular.  Ve dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlardan bağışlar geldi
Böylece demir yolu fonunun malî kaynaklarının ⅓’ü bağışlardan, ⅔’ü diğer gelirlerden sağlandı ve başarılı bir malî yönetim sonucu 1900-1908 yılları arasındaki inşaatın gelirleri giderlerinden fazla olarak gerçekleşti.
10 Ocak 1919’da Medine’nin teslim olmasıyla birlikte Hicaz Demiryolu üzerindeki Osmanlı egemenliği de sona erdi. Dünya Savaşı’ndan sonra demir yolu dört kısma ayrıldı. Hayfa-Semah hattı Filistin’de, Müdevvere-Medine hattı Hicaz Hâşimî Krallığı ve daha sonra Suudi Arabistan’da, Şam-Der’a, Der’a-Semah hattı Suriye’de, Der’a-Müdevvere hattı ise Ürdün’de kaldı.
Eğitim eksikliği, ekonomik yetersizlik, bakımsızlık, bilinçsizlik ve ilgisizlik nedeniyle uzun süre sahipsiz kalmış olan Amman Tren İstasyonunda bulunan tarihi üç yapı, çeşitli nedenlerle bozulma sürecine girmiştir. Bu nedenle Amman Tren İstasyonunda istasyon görevlileri için lojman olarak inşa edilen üç adet yapıya fonksiyon verilerek restorasyonunun yapılması ve yanına çevresine uyumlu yaklaşık 1500 m2 alanlı yeni bir Hicaz Demiryolunun tamamının anlatıldığı müze binasının yapılması uygun görüldü ve TİKA  tarafından projeleri hazırlandı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...