Sirkte cümbüş var

Sirkte cümbüş var

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Dolandırıcı dâhi PT Barnum’un hayatından yola çıkan ‘Muhteşem Showman’, seyirciyi cezbedecek bir hikâyeye sahip değil ama eğlenceli ve umut dolu bir film.

Murat Öztekin

Amerika'da 1800’lü yıllarda eğlence sektörünü meydana getiren, zeki ama bir o kadar da dolandırıcı bir iş adamı olan PT Barnum'un hayatı, "Muhteşem Showman"la (The Greatest Showman) beyazperdeye taşındı. Ancak, ömrü insanları aldatmakla geçen, hatta George Washington'ın 60 yaşındaki hizmetkârını 160 yaşında diye tanıtıp milyonları inandıran Barnum'un hayatı bu müzikal filmde biraz fazla masumca işleniyor. Michael Gracey'nin yönetmen koltuğunda oturduğu eserde, Hugh Jackman, Michelle Williams ve Zac Efron gibi isimler rol alıyor. Oldukça eğlenceli saatler vadeden "Muhteşem Showman", Barnum'un hayatına çok bağlı olmayan sığ bir hikâyeye sahip.

ZENGİN KIZ, FAKİR OĞLAN…
19. asrın ABD'sinde geçen filmde, aşağı tabakadan bir terzinin oğlu olan Phineas Taylor Barnum'un çocukluğuna iniyoruz. Barnum, bir şovmen olmanın hayaliyle büyüyor. Küçüklüğünde babasının çalıştığı lüks malikânelerden birinin kızını eğlendirerek başlıyor bu işe ve ona âşık oluyor. Hızlı bir şekilde malikânenin kızı olan Charity Hallett'la evleniyor. (Ama bunu filmde göremiyoruz) Derken 2 tane kızları dünyaya geliyor. Önce hesap işlerinde çalışan Barnum, iş yerinin iflas etmesiyle hayallerine kavuşmak için yola koyuluyor. Barnum, sahte teminatlarla bankadan kredi alıp, dondurulmuş hayvanların yer aldığı bir müze kuruyor. Ancak önceleri işler istediği gibi gitmiyor, kimse müzesine uğramıyor.

EZİLENLER OYNAYIN!
Kızlarının "Müzeye canlı bir şeyler koy baba!" sözleri üzerine Amerika’nın tüm sıra dışı ve ucube tiplerini artık "sirk"e dönüşen müzesinde toplamaya başlıyor. Dünyanın en kısa adamı, sakallı bir kadın, zenciler ve daha neler neler... Daha sonra bunun bir 'ezilenler kulübü' olduğunu anlıyoruz. Sirk, halktan tepki toplasa da renkli gösterilerin yapıldığı salon tıka basa doluyor. Paraya para demeyen Barnum'un namı okyanus ötesine geçiyor. Ancak opera sanatçısı Jenny Lind'le tanışınca her şey tersine dönüyor...

Sahtekârdan kahraman çıkarsa
Şarkılar eşliğinde işlenen müzikal bir film olan "Muhteşem Showman"in çok zayıf hikâyesi ve komplosu var. Film, insanları aptal yerine koyarak para kazanmış biri olan PT Barnum'un hayatını "sürrealist" bir şekilde işliyor. Temponun çok yüksek olduğu eserde, sahneler arasında nefes almaya bile fırsat bulamıyorsunuz ve birçok mühim şey atlanarak veriliyor. Umut temasının sürekli canlı tutulduğu filmin eğlence seviyesi ise oldukça yüksek. Filmdeki dans ve koreografiler, renkli bir görsellikle yansıtılıyor. Işık oyunları da çok fazla. Oyuncuklara gelirsek: Hafızalara "Wolverine" karakteriyle kazınan Hugh Jackman, son yıllardaki en iyi performanslarından birine imza atıyor. Michelle Williams da Barnum'un eşi olarak görülmeye değer bir oyunculuk sergiliyor. Ama diğer isimler tam tersi bir oyunculuk ortaya koyuyor. Hollywood'da nerdeyse propagandaya dönüşen cinsiyet mesajlarıyla dolu olan film, renkli "yılbaşı/yıl sonu eğlencesi" olmanın ötesine geçemiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...