Şen olasın Halep şehri!

Şen olasın Halep şehri!

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Suriye’deki iç savaş sonrasında harabeye dönen Halep’in geçmişteki müreffeh günleri, “Osmanlı Belgelerinde Halep” kitabında tarihî vesikalarla aydınlatıldı.

Murat Öztekin

Atılan bombalar, harap olmuş evler, gözü yaşlı çocuklar... Bugün Halep denildiğinde ister istemez zihinlerimizde bu dramatik sahneler canlanıyor. Peki, Suriye’nin kadim şehirlerinden biri olan Halep, tarih boyunca hep bu durumda mıydı? Bu soru, zengin arşiv vesikalarıyla süslenmiş bir eserle cevap buluyor. Süreyya Atilla Sağlamçubukçu ve ekibi tarafından kaleme alınan “Osmanlı Belgelerinde Halep” isimli eser, günümüzde savaşın ortasında yer alan şehrin masalsı tarihini ortaya koyuyor. Türk Dünyası Belediyeler Birliği tarafından neşredilen eser, 2000’li yıllara kadar Suriye’nin en mamur şehirlerinden biri olan ancak günümüzde yıkıma uğrayan Halep’in kültürel kimliğini yeniden hatırlatıyor. Binlerce arşiv vesikası arasından seçilen 183 dokümanın yer aldığı kitapta, Osmanlı Devleti’nden bugüne şehirde yaşanan sosyal hadiseler ve imar çalışmaları gün yüzüne çıkarılıyor. Bugün haber bültenlerinde devamlı zikredilen El-Bab, Rakka gibi Halep’e bağlı mahallerde yaşanan enteresan hadiseler de vesikalarla okuyucuyla buluşturuluyor. Renkli bir Halep tablosunun ortaya konulduğu kitapta buna rağmen Müslümanlarca asırlardır kabul görmüş mehdiyet inancına dair aykırı birtakım modernist görüşler de yer buluyor.

Şen olasın Halep şehri!

VALİYE TÜRKÜ YAZMIŞLAR
Kitaptan öğrendiğimize göre, tarih boyunca göç yollarının merkezinde bulunup, büyük devletlerin toprakları içerisinde yer alan Halep; Hamdanoğulları ve Fatımi gibi devletlerin zulümlerine maruz kalmış. Haleplilerin yüzü ancak 1500’lerde başlayan Osmanlı hâkimiyeti sayesinde gülmüş. Öyle ki haklın memnuniyeti mısralara dökülmüş; Halep halkının sevgisini kazanan Osmanlı Valisi Raif Paşa hakkında, Arapça bir türkü bile yazılmış. “Devam et ey zaman, sıkıntılar bizden gitti. Muhakkak bizim için sürur vakti başladı, afiyet geldi” diye başlayan türkü, Osmanlıdaki resmî yazışmalara da mevzu olmuş. 1899 yılında yapılan bu yazışma, Haleplilerin Osmanlı idaresi altındayken yaşadığı huzurun vesikası mahiyetinde.

Komşudan öte
Halep’in, sınırlarımıza komşu bir şehir olmasının ötesinde Türkmen varlığıyla da bize yakınlaştığını söyleyen kitabın proje yöneticisi, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanı Dr. Fahri Solak “Halep’le kültürel bağlarımız çok kuvvetli. Ancak 20. asrın başında sınırların yeniden çizilmesiyle bu şehir bizden ayrıldı. Halep şehrinin bugünkü hâle gelmesi büyük bir trajedidir. Osmanlı devrinde Halep, müreffeh bir şehirdi; entelektüel ve ticari olarak bir merkezdi. Maalesef son yıllarda İslam coğrafyasının kadim şehirleri tahrip edildi. Halep’in de akıbeti Şam, Bağdat, Musul ve Kerkük’ün gibi oldu. ‘Osmanlı Barışı’nın sona erdirilip, Halep’in yıkıma uğratılması bütün dünya için büyük bir kayıptır. Zira Halep, Dünya Kültür Mirası içerisinde çok mühim bir yere sahip” ifadelerini kullandı.

Şen olasın Halep şehri!

HAHAMBAŞI’NIN MÜSLÜMAN OĞLU
Osmanlı Belgelerinde Halep kitabında Yahudilikten Müslümanlığa geçen ve adını Mehmet Mirat-el Hadi yapan, Halep Hahambaşı’nın oğlunun yaşadıklarına da temas ediliyor. Halep’te yaşayan Mirat el-Hadî Efendi, Müslüman olunca babası ve akrabaları tarafından dışlanınca, fakirliğe düçar olmuş. Kendisi için yapılan yardımlar da resmî evraklara yansımış.

MÜSAMAHA ŞEHRİ
Kitaptan öğrendiğimize göre; 2000’li yıllara kadar Kuzey Suriye’nin mamur şehirlerinden biri olan Halep, Türkmen Beyi Hanoğlu Harun’un sayesinde ilk defa Oğuzlarla tanışmış. Bu tarihten itibaren şehir Türkmen hüviyeti kazanmış ve 1516 tarihinden itibaren de Osmanlı Devleti’nin en önemli vilayetlerinden biri olmuş. Pek çok kültürün izlerini taşıyan Halep şehri, aldığı göçlerle sosyal çeşitliliğini arttırmış. Halep, Müslümanların diğer dinlere olan toleransının da sembol bir şehri olmuş.

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...